Climate Analytics ve NewClimate Institute tarafından yayınlanan analiz, mevcut rüzgâr ve güneş enerjisinin yüzde 70’inden fazlasını oluşturan 11 ülkede, ulusal düzeyde ne kadar rüzgâr ve güneş enerjisi üretimine ihtiyaç olduğunu ve gereken yeni kapasiteyi inceliyor.
Analiz, Türkiye hakkında çarpıcı bulgular sunarken, Türkiye’nin 2023 yılında Avrupa’nın en büyük ikinci kömür yakıtlı elektrik üreticisi haline geldiği belirtiliyor. Analize göre, Türkiye’de rüzgâr ve güneş enerjisinin yaygınlaştırılması için büyük bir potansiyel olsa da, Türkiye’nin elektrik sistemini ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan bir sisteme dönüştürmek için daha fazla adım atılması gerekiyor.
Türkiye’nin rüzgâr ve güneş enerjisine geçişi 2023 yılında yavaşladı. Rüzgâr enerjisi üretimi ilk kez düştü ve Polonya, elektrik üretiminde güneş enerjisinin payında Türkiye’yi geçti.
Önümüzdeki on yıllarda Türkiye’nin elektrik talebinin artması bekleniyor. Rüzgâr ve güneş, yeni elektrik üretimi için en ucuz seçeneği sunuyor. Buna rağmen, kömür kullanımı 2021’den bu yana arttı, boru hattında çok sayıda fosil yakıt projesi var ve rüzgâr ve güneşe geçiş yavaşlıyor. Pahalı ve iklimi kirleten fosil yakıt kapasitesinin kilitlenmesini önlemek için Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulumunu daha fazla teşvik etmesi gerekiyor.
Analiz, Türkiye’nin güncel kapasite artış hızına dair önemli veriler de sunuyor. Buna göre:
- Türkiye, mevcut rüzgâr ve güneş enerjisi hedeflerini büyük bir farkla aşacak gibi görünüyor ve bu da çok daha yüksek hedefler koyabileceğini gösteriyor.
- Türkiye’nin mevcut yenilenebilir enerji hedefleri, 2022 yılında yayınlanan Ulusal Enerji Planı’na göre 2030 yılına kadar 33 GW güneş ve 18 GW rüzgâra ulaşıyor.
- Mevcut politikalar ve piyasa koşulları altında, 2022 yılında 11 GW olan güneş enerjisi kapasitesinin 2028 yılında 39 GW ‘a ulaşacağını tahmin edilirken, 2022’de 11 GW olan rüzgâr kapasitesinin 2028’de 18 GW ‘a ulaşacağı öngörülüyor. Dolayısıyla Türkiye, mevcut rüzgâr ve güneş enerjisi hedeflerini aşma yolunda ilerliyor.
- Önümüzdeki yıl hükümetin güncellenmiş ulusal katkı payında yeni 2035 hedeflerini sunacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarını enerji talebi ve iklim hedefleri doğrultusunda artıracak hedefler, 2035 yılında 122 GW güneş enerjisi ve 30 GW rüzgâr enerjisi kapasitesine ulaşılmasını sağlayacaktır.
Analizde, Türkiye’nin de taraf olduğu Paris Anlaşması’nın 1,5C hedefi ile uyumlu politikalar geliştirilebilmesi için gerekli olan güneş ve rüzgâr kapasitesine dair veriler de sunuluyor. Bu kapsamda, Türkiye’de rüzgâr ve güneş enerjisi üretiminin 2030 yılına kadar üç ila dört kat artması ve 2022 yılında 50 TWh olan üretimin 2030 yılında 160-215 TWh’ye ulaşması gerekiyor. Bu da 2030 yılına kadar yaklaşık 62 GW güneş enerjisi ve 27 GW rüzgâr enerjisi kurulumunu gerektiriyor. Bu, 2035 Ulusal Enerji Planı tarafından belirlenen rüzgâr ve güneş enerjisi kapasite hedeflerine beş yıl erken ulaşmaya eşdeğer olacaktır.
Climate Analytics’ten Dr. Neil Grant, “Türkiye’nin mevcut politika planları, 1,5°C hedefiyle uyumlu gereken hıza ulaşmak için kolaylıkla biraz daha hızlanabilir. Ülke, bol yenilenebilir kaynaklarından yararlanmak için harika bir konumda. Ancak, piyasa sinyalleri ters yönü işaret etmesine rağmen fosil yakıt üretimini tercih etme tehlikesiyle karşı karşıya.” açıklamasını yapıyor.