Küresel enerji sistemlerinin karbonsuzlaştırılması ve yenilenebilir enerjilerin etkili bir şekilde entegre edilmesi için uzun süreli enerji depolama (LDES) teknolojilerinin hızla ölçeklendirilmesi gerektiği açıklandı. Uzun Süreli Enerji Depolama Konseyi’nin (LDES) yayımladığı ilk Yıllık Rapor, 2040 yılına kadar enerji depolama kapasitesinin 50 kat artırılarak 8 TW seviyesine ulaşmasını öngörüyor. Bu hedefe ulaşmak için ise 2030 yılına kadar 1,5 TW’lik ara hedefe ulaşılması gerektiği vurgulanıyor.
Rapor, COP29 kapsamında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de paylaşılırken, yenilenebilir enerjilerin değişken yapısıyla başa çıkmanın ve enerji sistemlerinde sürdürülebilir bir dönüşüm sağlamanın, enerji depolama hedefleri belirlenmeden mümkün olmadığını ortaya koyuyor.
LDES Konseyi’nin CEO’su Julia Souder, LDES olmadan karbonsuzlaştırma hedeflerine ulaşılamayacağını ifade ederek şunları söyledi: “Esnek ve güvenilir hizmetler sunan LDES teknolojileri, güç ve ısıtma sistemlerinin karbonsuzlaştırılmasında kritik bir rol oynuyor. COP29’da enerji depolama hedefinin kabul edilmesi, bu teknolojilerin yaygınlaşmasını hızlandırmak için hayati önem taşıyor.”
LDES teknolojileri, sekiz saat veya daha uzun süre enerji depolayabilen ve elektrokimyasal, mekanik, termal ve kimyasal yöntemleri içeren bir dizi yenilikçi çözüm sunuyor. Bu teknolojiler sayesinde enerji, üretimin fazla olduğu dönemlerde depolanarak talebin yüksek olduğu zamanlarda kullanıma sunulabiliyor.
Rapor, LDES’in enerji sistemleri üzerindeki etkilerini geniş bir perspektiften ele alıyor:
Maliyet Azaltma: Şebeke yatırımlarını geciktirme, kapasite artırımı ve dayanıklılık sağlama gibi avantajlarla enerji maliyetlerini düşürme.
Hava Kirliliğini Azaltma: Daha temiz enerji kaynaklarına geçişle sağlık sorunlarının önüne geçilmesi.
İstihdam: Yeni ve vasıflı işler yaratarak ekonomik büyüme sağlama.
LDES Konseyi, 2040 yılına kadar 8 TW seviyesinde enerji depolama kapasitesinin kurulmasının, yılda 540 milyar dolara kadar tasarruf sağlayabileceğini ve bunun yaklaşık 4 trilyon dolarlık bir yatırım fırsatı oluşturduğunu belirtiyor.
Birçok ülke, elektrik üretiminin yüzde 50’sinden fazlasını değişken yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre Şili, Danimarka, Almanya, Yunanistan ve İspanya gibi ülkeler 2028 yılına kadar bu hedefe ulaşacak. Bunun yanı sıra ABD gibi ülkeler 2035’e kadar net sıfır güç sistemlerine geçmeyi planlıyor. Bu gelişmeler, LDES teknolojilerinin gerekliliğini daha da artırıyor.
Raporda, LDES’in hızla yaygınlaşması için yedi temel gereklilik sıralandı:
- Politika desteği.
- Düzenleyici çerçeveler.
- LDES’e özgü kapasite hedefleri.
- Finansman olanaklarının artırılması.
- Piyasa teşvikleri.
Rapor, bu unsurların yer aldığı küresel enerji piyasalarındaki ilerlemeyi de değerlendiriyor. COP29’un, bu kapsamda somut adımlar atılması için önemli bir fırsat olduğu ifade ediliyor.