Uluslararası Güneş İttifakı (ISA), Boston Consulting Group (BCG) iş birliğiyle, Bakü’deki COP29 zirvesinde güneş enerjisinin potansiyelini vurgulayan önemli bir rapor yayımladı. “Ekonomik, Sosyal ve Çevresel Eşitliği Geliştirmede Güneşin Rolünü Serbest Bırakmak” başlıklı çalışma, küresel zorluklara karşı güneş enerjisi odaklı stratejiler sunuyor.
Rapor, 2050 yılına kadar küresel güneş kapasitesinin 20 kat artırılmasını hedefleyen üç senaryo sunarken, güneş enerjisinin dönüşüm gücünü vurguluyor ve şu başlıklarda önemli çıkarımlarda bulunuyor:
1. Enerji Erişimini Genişletmek:
Güneş enerjisi, özellikle düşük gelirli ülkelerde, 1 milyardan fazla insana güvenilir enerji sağlama potansiyeline sahip. Şebeke bağlantılı veya merkezi olmayan sistemlerle enerjiye erişim artırılabilir.
2. Ekonomik Büyümeyi Desteklemek:
2050 yılına kadar güneş enerjisi sektörü, dünya genelinde 27 milyondan fazla yeşil iş yaratabilir. Bu durum, özellikle kadınlar ve dezavantajlı topluluklar için yeni fırsatlar anlamına geliyor.
3. Emisyonları Azaltmak:
Güneş enerjisinin yaygın kullanımı, küresel sera gazı emisyonlarını yüzde 25 azaltarak Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefinin tutturulmasına katkı sağlayabilir.
4. Maliyet Avantajları:
En ölçeklenebilir yenilenebilir kaynak olan güneş enerjisinin üretim maliyetlerinin 2050 yılına kadar yüzde 60 düşmesi bekleniyor. Bu durum, güneş enerjisini daha erişilebilir ve ekonomik hale getiriyor.
Rapor, gelişmiş ülkelerden küçük ada devletlerine kadar farklı grupların ihtiyaçlarına yönelik özel stratejiler öneriyor. Enerji depolama teknolojileri, kamu-özel sektör ortaklıkları ve yatırım çekme politikaları gibi konular da ele alınıyor. Rapora göre, güneş enerjisi, ekonomik, sosyal ve çevresel zorlukların çözümünde kilit bir rol oynayarak küresel eşitliği teşvik edebilir.