Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) “2025 İşlerin Geleceği Raporu”na göre, yenilenebilir enerji mühendisleri ve çevre mühendisleri gibi mesleklerin en hızlı büyüyen iş rolleri arasında yer alıyor. Yeşil dönüşüm çerçevesinde, enerji üretimi, depolanması ve dağıtım teknolojilerindeki ilerlemeler, sektörün iş gücü talebini artıracak. Özellikle, güneş enerjisi kurulum ve sistem mühendisleri gibi alanlarda talep hızla artıyor.
Raporda, yeşil işlerin büyümesine rağmen, bu rolleri destekleyecek becerilere sahip iş gücünün eksikliği vurgulandı. 2022-2023 döneminde küresel olarak yeşil becerilere sahip çalışan sayısında yüzde 12 artış gözlenmiş olsa da, iş ilanlarında bu becerilere olan talep yüzde 22 oranında yükseldi. Bu fark, beceri açığını kapatmak için acil reskilling (yeniden beceri kazandırma) ve upskilling (beceri geliştirme) programlarının gerekliliğini ortaya koyuyor.
Rapora göre, yeşil işler sadece çevreye duyarlı bir ekonomiye geçişi değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve istihdam olanaklarının artırılmasını da hedefliyor. Ancak, bu dönüşümün adil ve kapsayıcı bir şekilde gerçekleşmesi için hükümetlerin, iş dünyasının ve eğitim kurumlarının iş birliği yapması gerektiği ifade ediliyor.
Yenilenebilir enerji sektöründeki bu gelişmeler, Türkiye gibi yenilenebilir enerji potansiyeline sahip ülkeler için büyük fırsatlar sunuyor. Sektörde istihdam yaratmak ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için yenilikçi politikaların hayata geçirilmesi kritik önemde. Raporda yer alan verilere göre, enerji üretimi ve dağıtım teknolojilerindeki gelişmeler, Türkiye’de yeşil işlerin artmasını tetikleyebilir.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını verimli bir şekilde kullanarak iş gücünü dönüştürmesi, enerji bağımsızlığını artırabilir. Özellikle rüzgâr türbini üretimi ve güneş paneli montajı gibi alanlar, sadece iç pazarı değil, ihracat olanaklarını da genişletme potansiyeline sahip.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektöründeki bu gelişmeleri daha da ileri taşıyabilmesi için, eğitim, altyapı yatırımları ve teşvik politikalarının uyumlu bir şekilde uygulanması gerektiği ifade ediliyor. Gelecek beş yılın, Türkiye’nin yeşil ekonomiye geçişi hızlandırmak ve bu alanda lider ülkeler arasında yer almak için önemli bir fırsat sunduğu belirtiliyor.