Almanya ve Birleşik Krallık, açık deniz rüzgâr enerjisi alanında önemli adımlar atarken, ABD’de ise yenilenebilir enerji büyümesine yönelik siyasi tartışmalar devam ediyor.
Almanya’da açık deniz rüzgâr türbinleri için ölçümler başladı
Almanya, kıyıdan 280 kilometre açıkta yeni rüzgâr türbinleri için ölçüm çalışmalarına başladı. Federal Denizcilik ve Hidrografi Ajansı (BSH) tarafından yürütülen bu ölçümler, rüzgâr potansiyelinin belirlenmesi ve türbinlerin en verimli şekilde konumlandırılması için kritik önem taşıyor. Proje kapsamında, rüzgâr hızları, dalga yüksekliği ve deniz ekosistemine etkiler detaylı bir şekilde analiz edilecek. Almanya, 2030 yılına kadar açık deniz rüzgâr kapasitesini 30 GW’a çıkarmayı hedefliyor. Bu hamle, fosil yakıtlardan çıkışı hızlandırma ve enerji arz güvenliğini sağlama çabalarının bir parçası olarak görülüyor.
Birleşik Krallık’tan rüzgâr santrallerine teşvik mekanizması
Birleşik Krallık hükümeti, 2025 yılında devreye girecek yeni bir teşvik mekanizmasıyla açık deniz rüzgâr santrallerinin gelişimini destekleyeceğini duyurdu.
‘Temiz Endüstri Bonusu’ adı verilen plan, başarılı teklif sahiplerine açık deniz rüzgâr projelerinden elde edilen her GW kapasite için ilk etapta 27 milyon sterlin (33,5 milyon dolar) finansman sağlayacak.
Ülkenin elektrik şebekesi operatörü geçen yıl hükümetin enerji üretiminin yüzde 95’ini temiz kaynaklardan sağlama hedefini çok büyük ama ulaşılabilir bir zorluk olarak tanımladı .
Bonus planı, projelerinin ihtiyaç duyduğu tedarik zinciri altyapısını kurmaya kendini adamış geliştiricileri ödüllendirerek, İngiltere’nin bu hedefe ulaşmada karşılaşması muhtemel zorlukların bazılarını ele almayı amaçlıyor. Bu mekanizma, yatırımcıların daha istikrarlı bir finansal ortamda projelerini geliştirmesine olanak tanıyacak.
ABD’de yenilenebilir enerji büyümesi siyasi tartışmaların gölgesinde
Donald Trump’ın yeniden ABD başkanı seçilmesiyle birlikte yenilenebilir enerji politikalarında büyük değişiklikler yaşanıyor. Trump yönetimi, Biden döneminde sağlanan temiz enerji teşviklerini azaltarak fosil yakıt sektörünü tekrar güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni yönetim, özellikle açık deniz rüzgâr projeleri ve güneş enerjisi yatırımları için verilen devlet desteklerini gözden geçirme kararı aldı. Bu durum, ABD’nin küresel yenilenebilir enerji dönüşümündeki rolünü belirsiz hale getiriyor.
Avrupa ülkeleri, açık deniz rüzgâr enerjisini güçlendirmek için somut adımlar atarken, ABD’deki siyasi çekişmeler, küresel yenilenebilir enerji dönüşümüne yönelik farklı yaklaşımları gözler önüne seriyor.