Hidrojen Konseyi: “Temiz hidrojende maliyet açığı 2030’a kadar kapatılabilir”

Hidrojen Konseyi’nin McKinsey & Company ile hazırladığı yeni rapora göre, AB, ABD ve Doğu Asya’da yıllık yaklaşık 8 milyon ton temiz hidrojen kullanımını destekleyecek bir iş planı oluşturulabilir. Bunun için AB Yenilenebilir Enerji Direktifi’nin (REDIII) ulusal düzeye aktarılması, Japonya’nın Fark Sözleşmeleri (CFD) mekanizmasının uygulanması ve ABD’nin Enflasyon Azaltma Yasası’nın (IRA) hidrojenle ilgili bölümlerinin devreye alınması gibi politika adımları kritik önem taşıyor.

Özellikle düşük karbonlu rafinasyon ve amonyak üretimi gibi mevcut kullanım alanlarının genişletilmesi, ABD’de karbon yakalama ve depolama (CCS) altyapısının yaygınlaştırılmasını gerektiriyor. Kamyon taşımacılığı gibi gelişmekte olan sektörlerde ise hidrojen yakıt ikmal altyapısının geliştirilmesi ve üretim maliyetlerinin düşmesi hayati rol oynuyor.

Rapor, temiz hidrojenin toplamda yıllık 34 milyon tonluk potansiyel bir talebe ulaşabileceğini öngörüyor. Bunun yüzde 75’i mevcut sektörlerden (rafineri, amonyak üretimi gibi) gelirken, kalan yüzde 25’lik kısım havacılık ve askeri sanayi gibi yeni sektörlerden oluşuyor. Uzun vadede, özellikle deniz taşımacılığı ve havacılık gibi karbon salımını azaltmanın zor olduğu sektörlerde temiz hidrojenin öneminin artması bekleniyor.

Konuya ilişkin sektör firma yöneticilerinin yaptığı açıklamalar ise şöyle:

Linde AG CEO’su ve Hidrojen Konseyi Eş Başkanı Sanjiv Lamba, hidrojenin enerji dönüşümünde kilit bir rol oynayacağını belirterek, “Mevcut politikalar etkin şekilde uygulanırsa, önümüzdeki on yılda büyük ölçekli temiz hidrojen ve türevlerinin gelişimini yönlendirebiliriz.” dedi.

Hyundai Motor Group Başkan Yardımcısı ve Hidrojen Konseyi Eş Başkanı Jaehoon Chang ise, hidrojenin ulaşım sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, “Hidrojen yakıt hücreli ağır vasıtalarımızla sürdürülebilir lojistik çözümleri sunuyoruz. Hidrojen ekosistemini geliştirecek destekleyici politikalar kritik önem taşıyor.” diye konuştu.

Hidrojen Konseyi CEO’su Ivana Jemelkova da sektörler arası işbirliğinin ve politik desteklerin, hidrojen üretimini ölçeklendirmede belirleyici olacağını ifade etti.