Küresel ısınma İstanbul’un soğutma ihtiyacını yüzde 44 artırabilir

Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) küresel iklim değişikliğinin şehirler üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmasına göre, küresel sıcaklık artışının 3 dereceye ulaşması halinde İstanbul’da soğutma ihtiyacı yüzde 44 oranında artabilir. Araştırma, 996 şehirde sıcak hava dalgalarının süresi ve sıklığındaki değişimleri değerlendirerek iklim değişikliğinin kentlerdeki yaşam koşullarına etkisini ortaya koyuyor.

İstanbul’da en uzun sıcak hava dalgasının süresi, küresel sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlı kalması durumunda 18 gün artarken, 3 derecelik bir artış senaryosunda bu süre 33 güne kadar çıkabilir. Ayrıca, sıcaklığın 29 dereceyi aştığı gün sayısının yüzde 40 artarak 84’e ulaşması öngörülüyor. Bu durum, kentin enerji tüketiminde önemli bir yükseliş anlamına geliyor.

WRI uzmanları, kentlerin beton, taş ve asfalt gibi malzemelerle inşa edilmesinin ısı adası etkisini artırarak sıcak hava dalgalarını daha yoğun hale getirdiğini belirtiyor. Araştırma, aynı zamanda kent içi ulaşım kaynaklı ısı emisyonlarının da sıcaklık artışında büyük bir rol oynadığını ortaya koyuyor.

Yenilenebilir enerji çözümleriyle soğutma ihtiyacının karşılanması

İstanbul’un artan soğutma ihtiyacını karşılamak için yenilenebilir enerji çözümlerinin kritik bir rol oynayabileceği vurgulanıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerine göre, güneş enerjisiyle çalışan soğutma sistemleri ve enerji verimli binalar, elektrik tüketimini azaltarak iklim değişikliğinin etkilerine karşı şehirleri daha dayanıklı hale getirebilir.

Türkiye’de yenilenebilir kaynaklara dayalı soğutma sistemlerinin yaygınlaştırılması, hem karbon emisyonlarını azaltabilir hem de enerji maliyetlerini düşürebilir. Ayrıca, Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi’nin (EREC) raporuna göre, 2050 yılına kadar binalarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmının yenilenebilir kaynaklardan sağlanması bekleniyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde bu dönüşümün hızlandırılması gerektiği belirtiliyor.

Uzmanlar, yeşil çatı uygulamaları, gölgelendirme teknikleri ve enerji verimli yapı standartlarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurgularken, güneş panelleriyle entegre edilen soğutma sistemlerinin şehirlerin enerji altyapısını sürdürülebilir hale getirebileceğini belirtiyor. İklim krizine karşı adaptasyon stratejileri kapsamında, Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması gerektiği ifade ediliyor.