GlobalData’nın “Petrol ve Gazda Yenilenebilir Enerji” başlıklı raporu, bu alanda petrol ve gaz şirketlerinin rolünü değerlendiriyor. Raporda, TotalEnergies, BP, Shell, Petrobras, Equinor, Eni ve Repsol gibi büyük petrol devlerinin yenilenebilir enerji değer zincirine katılımı ele alınıyor.
GlobalData Petrol ve Gaz Analisti Ravindra Puranik, “Petrol ve gaz sektörü, yenilenebilir enerjiye yeni katılan oyunculardan biri olsa da, açık deniz rüzgarı gibi alanlarda önemli adımlar atıyorlar. Örneğin, TotalEnergies’in projeleri çevrimiçi olduğunda, bu şirket on yılın sonunda küresel rüzgar enerjisi üretiminde dördüncü sıraya yerleşebilir.” dedi. BP, Shell ve diğer Avrupa merkezli şirketler de önemli yenilenebilir enerji projeleri inşa ediyor.
Ancak son dönemde, şirketler yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımları biraz hızlandırmış görünüyor. BP, New York açıklarındaki Beacon Wind projesinin izin başvurusunu geri çekerken, Equinor ise maliyet baskıları nedeniyle yenilenebilir enerji hedeflerini düşürdü.
Puranik, “Yine de, ABD merkezli büyük petrol şirketleri ExxonMobil ve Chevron, yenilenebilir enerji alanında oldukça geride kalmış durumdalar. Bu iki şirketin sektördeki etkisi neredeyse yok ve yakın gelecekte bu durumu değiştirmeyi planlamıyorlar.” diye belirtti.
Küresel enerji üretimi 2000 yılında yaklaşık 14.500 TWh iken, bu rakam zamanla neredeyse iki katına çıktı. GlobalData’ya göre, küresel enerji üretimi 2030 yılına kadar 37.000 TWh’ye ulaşacak. Bu artışın başlıca nedeni, gelişmekte olan pazarlarda artan elektrik tüketimi ve dijital teknolojilerin yükselen enerji talepleri. Ayrıca, elektrikli araçların daha fazla benimsenmesi, özellikle Avrupa, ABD ve Çin gibi pazarlarda güç talebini artırıyor.
Puranik, “Yenilenebilir enerjiye yönelmek, enerji şirketleri için mantıklı bir adım. Erken benimseyenler, gelecekteki enerji ortamında sürdürülebilirliklerini garanti altına alabilirler.” şeklinde konuştu.