Aon, her yıl yayımladığı küresel müşteri eğilimlerini içeren “2025 Yılı Müşteri Trendleri” raporunda öne çıkan bulgulardan biri, iklim krizinin doğrudan iş gücünü ve çalışan sağlığını tehdit eder hale gelmesi oldu. Özellikle yüksek sıcaklıklar, küresel ölçekte iş verimliliğinde ciddi kayıplara yol açıyor. Yalnızca sıcak hava nedeniyle toplam çalışma saatlerinin yüzde 2,2’sinin kaybedildiği belirtilirken, bu kayıp 80 milyon tam zamanlı çalışana denk gelen bir üretkenlik düşüşü anlamına geliyor.
Örneğin ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşanan orman yangınlarının yalnızca Los Angeles bölgesinde yaklaşık 30 milyar dolarlık ekonomik kayba neden olduğu bildirildi. Aon’a göre bu tür hava olayları yalnızca fiziksel sağlık değil, aynı zamanda çalışanların duygusal iyilik hali ve finansal istikrarı üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor.
Şirket, işverenlerin bu tehditlere karşı daha hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. Proaktif risk modellemesi ve etkili bir afet ve iş sürekliliği planlamasıyla iş gücü üzerindeki etkilerin azaltılabileceği ifade ediliyor.
Raporda öne çıkan bir diğer önemli başlık ise küresel ticaretin iklim kaynaklı risklerden giderek daha fazla etkilenmesi oldu. 2024 yılında meydana gelen doğal afetlerin neden olduğu küresel ekonomik kayıpların 368 milyar dolara ulaştığı kaydedilirken, bu kayıpların yüzde 60’ının sigortasız olduğu belirtildi.
Küresel ticaretin birbirine bağlı yapısı, bir bölgede yaşanan felaketin diğer coğrafyalardaki işletmeler üzerinde de zincirleme etki yaratabileceğini gösteriyor. Aon, özellikle EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) gibi aşırı hava olaylarına daha az maruz kalan bölgelerde dahi bu risklerin artış gösterdiğine dikkat çekiyor.
Rapor, iklim değişikliğine karşı ülkelerin ve şirketlerin alması gereken önlemleri de sıralıyor:
- İklime dayanıklı altyapı yatırımlarına öncelik verilmesi,
- Doğal afet ve iklim modelleme sistemlerinden yararlanarak risklerin daha sağlıklı değerlendirilmesi,
- Tedarik zincirlerinde çeşitlilik ve şeffaflığın artırılması gibi stratejilerle iklim krizinin ekonomik etkilerinin hafifletilebileceği belirtiliyor.