Windpower Monthly’nin 2031 yılına kadarki en son küresel kapasite tahminlerini sunduğu 2025 Küresel Tahmin raporuna göre, şu anda yaklaşık 1.167 GW seviyesinde bulunan toplam rüzgâr enerjisi kapasitesinin yıl sonuna kadar 1.811 GW’a ulaşması öngörülüyor. Bu da sadece 2025 yılı içerisinde yaklaşık 644 GW’lık yeni kapasite eklenmesi anlamına geliyor.
Rapora göre, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgeleri rüzgâr enerjisinde büyümenin lokomotifi olmaya devam ederken; Güney Amerika, Afrika ve Orta Doğu’nun da orta ve uzun vadede daha hızlı bir büyüme ivmesi yakalayacağı tahmin ediliyor. Özellikle bu bölgelerde artan yatırım iştahı, gelişen altyapı ve enerji güvenliği ihtiyacı, rüzgâr enerjisini stratejik bir seçenek haline getiriyor.
Görünüm döneminin sonunda, yani 2031 yılı sonuna kadar Avrupa’daki toplam karasal ve açık deniz rüzgâr enerjisi kapasitesinin 447 GW’ı aşması bekleniyor. Bölge ülkeleri bazında ise dikkat çekici büyümeler öne çıkıyor:
Almanya: Halihazırda 64,7 GW karasal ve 9,4 GW açık deniz rüzgâr kapasitesine sahip ülkenin, 2031 yılına kadar bu rakamları sırasıyla 81,5 GW ve 27,7 GW’a çıkarması öngörülüyor.
İspanya: Karasal kapasitesini 40 GW’ın üzerine taşımaya hazırlanan İspanya, ayrıca yaklaşık 3,8 GW açık deniz kapasitesini de devreye almayı hedefliyor.
Birleşik Krallık (İngiltere): Rüzgâr enerjisinde öncü ülkelerden biri olan İngiltere’nin, 2031 yılına kadar karasal kapasitesini 26,2 GW, açık deniz kapasitesini ise 38,4 GW seviyesine ulaştıracağı tahmin ediliyor.
Fransa: 2031 sonunda Fransa’nın karasal rüzgâr kapasitesinin 33,2 GW, açık deniz kapasitesinin ise 5 GW’a ulaşması bekleniyor.
Rüzgâr enerjisinde yaşanan bu gelişme, yalnızca enerji arz güvenliğine katkı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkelerin karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine ulaşmaları açısından da büyük önem taşıyor. Raporda, hükümetlerin uygulamaya koyduğu teşvik mekanizmaları, izin süreçlerinin hızlandırılması ve teknolojideki maliyet düşüşleri gibi faktörlerin bu büyümeyi desteklediği belirtiliyor.
Windpower Intelligence tarafından yapılan analizde, rüzgâr enerjisinin küresel enerji dönüşümünde merkezi bir rol üstleneceği vurgulanıyor. Özellikle açık deniz rüzgar projelerinde gözle görülür bir hızlanma beklenirken, karasal projelerde de mevcut kapasitenin hızla artırılacağına dikkat çekiliyor.
Türkiye için fırsatlar
Küresel rüzgâr kapasitesindeki bu hızlı büyüme, Türkiye açısından da önemli fırsatlar barındırıyor. Rapora göre, Türkiye’nin 2031 yılına kadar kadar yaklaşık 19 GW’a ev sahipliği yapması ve 2025-31 döneminde 5 GW’ın biraz üzerinde bir artışın daha kapasiteye eklenmesi bekleniyor.