Yasa tasarısına göre, Birlik üyesi ülkeler Rusya menşeli gaz ve LNG kullanımını adım adım azaltarak, bu kaynaklara yönelik yeni ithalat sözleşmelerini 1 Ocak 2026 itibarıyla sona erdirecek. 17 Haziran 2025’ten önce imzalanmış kısa vadeli anlaşmalar ise en geç 17 Haziran 2026’ya kadar yürürlükte kalabilecek. Denize kıyısı olmayan ülkeler için geçerli olan uzun vadeli boru hattı sözleşmeleri de 2027 yılı sonunda bitecek.
Bu kapsamda, 1 Ocak 2028 itibarıyla AB genelinde Rus gazı fiilen devre dışı bırakılmış olacak. Öte yandan, Rusya veya Rus şirketleriyle LNG terminal hizmetlerine yönelik uzun vadeli anlaşmalara da yasak getirilerek, bu kapasitenin alternatif tedarikçilere açılması planlanıyor.
Komisyon, bu geçiş sürecinde arz güvenliği ve enerji fiyatlarında olası dalgalanmalara karşı kademeli bir yaklaşım benimsenmesini öneriyor. Aynı zamanda, Rusya ile gaz temin anlaşmaları bulunan şirketlerin sözleşme bilgilerini AB Komisyonu’na bildirme yükümlülüğü getirilecek. Sürecin takibi ise AB Enerji Düzenleyicileri İşbirliği Ajansı (ACER) ile birlikte yürütülecek.
Yasa teklifinin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu’nun onayı ve üye ülkelerin nitelikli çoğunluğunun desteği gerekiyor.
AB, 2021 yılında tükettiği doğal gazın yaklaşık yüzde 45’ini Rusya’dan sağlıyordu. Bu oran 2024 itibarıyla yüzde 19’a kadar düşerken, bazı üye ülkeler hâlâ Rus LNG’sine ve boru hattı gazına bağımlı. Örneğin, Macaristan ve Slovakya gibi ülkeler, yasakların enerji maliyetlerini artıracağı gerekçesiyle teklife karşı çıkıyor.
Öte yandan, AB’nin Rusya’dan petrol ithalatındaki payı da 2022’deki yüzde 27 seviyesinden günümüzde yüzde 3’e kadar geriledi. Yeni yasa teklifi, Birliğin enerji güvenliğini daha çeşitli ve sürdürülebilir kaynaklarla sağlamlaştırma yolundaki kararlılığını ortaya koyuyor.