Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) Yenilenebilir Enerji Raporu’na göre, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi geçen yılsonu itibarıyla 44,6 GW’a ulaştı. Bu kapasitenin 28,5 GW’ını hidroelektrik, 7,58 GW’ını rüzgâr ve 6 GW’ını güneş enerjisi santralleri oluşturdu. Kalan 2,52 GW jeotermal, biyokütle ve diğer kaynaklardan sağlandı.
Türkiye’nin özellikle 2008 sonrasında hızla artış gösteren yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyüme devam edecek.
Bu yılsonunda toplam yenilenebilir enerji kapasitesi 47,3 GW’a çıkacak. Hidroelektrikte yaklaşık 1,1 GW, rüzgârda 720 MW ve güneş enerjisinde 680 MW kapasite devreye alınacak. Ayrıca, 100 MW biyokütle ve 70 MW’lık jeotermal kapasitesi de faaliyete geçecek.
Türkiye’deki yenilenebilir enerji kurulu gücü 2025’te ise geçen yılsonuna göre yaklaşık yüzde 50 artış göstererek 66,8 GW’a yükselecek. Türkiye bu büyümeyle, Avrupa’da yenilenebilir enerji kapasitesini en fazla artıran 5’inci, dünyada ise 12’inci ülke olacak.
Güneş enerjisinde büyüme tam gaz
Bu dönemde en büyük kapasite artışı güneş enerjisinde görülecek. Güneş enerjisinde kurulu güç 2025’te geçen yılsonuna göre yüzde 280 artışla (10,8 GW) 16,8 GW’a ulaşacak.
Rüzgâr enerjisi kapasitesi yüzde 146 (5,2 GW) artışla 12,8 GW’a, hidroelektrik kapasitesi ise yüzde 17,5 (5 GW) büyümeyle 33,5 GW’a ulaşacak. Türkiye, Avrupa’da hidroelektrik kapasitesindeki artışın lideri olacak.
Söz konusu dönemde Türkiye’nin biyokütle kapasitesi yaklaşık 630 MW, jeotermal kurulu gücü de 500 MW seviyesinde artış gösterecek.
Türkiye, rüzgârda en ucuz ülkeler arasında
IEA Kıdemli Analisti Heymi Bahar, Türkiye’de özellikle rüzgar santrali inşaatlarının yeni tip koronavirüs salgınına rağmen devam ettiğini söyledi.
Yatırımcıların projelerini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) sona erme tarihi olan 31 Aralık’a kadar yetiştirmeye çalıştığını dile getiren Bahar, bu tarihin Kovid-19 nedeniyle 31 Haziran 2021’e uzatıldığını ifade etti.
Bahar, artık bazı projelerin 31 Haziran’a yetiştirilmeye çalışılacağını dile getirerek, “YEKDEM tarihinin uzatılması daha fazla projenin hayata geçirilmesi için de fırsat geliştirdi. Bu nedenle bu yıl rüzgâr enerjisinde 720 ila 900 MW, gelecek yıl 1000 MW’a yakın rüzgarın devreye gireceğini öngörüyoruz.” diye konuştu.
YEKDEM tarihinin dolması ve yeni destekleme mekanizmasının henüz netlik kazanmaması nedeniyle 2022’de bazı belirsizlikler yaşanabileceğini belirten Bahar, şöyle devam etti:
“Sadece Türkiye için değil her ülkede politika değişimleri projelerin önündeki en büyük zorluk olarak karşımıza çıkıyor. Geçiş döneminde yatırımcılar açısından belirsizlikler oluyor fakat 2025’e doğru rüzgâr enerjisi kapasitesinde yeniden büyüme bekliyoruz. Türkiye şu anda rüzgâr enerjisinde dünyada en ucuz fiyatlara sahip ülkelerden biri. Bu fiyatları ve potansiyeli göz önünde bulundurduğumuzda ciddi bir büyüme göreceğimizi söyleyebilirim.”
“Türkiye’de güneşin yolu çok açık”
Bahar, güneş enerjisinde ise 2020’nin bir geçiş yılı olacağını ifade ederek, “1000 MW’lık Mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerini takip ediyoruz. Bu kapasitenin 2021’de aktif olacağını öngörüyoruz. 2021’den itibaren mini YEKA, çatı güneş santralleri ve diğer projelerle birlikte çeşitli alanlardan güneş enerjisinde çok iyi bir ilerleme olacak. Ortada çok büyük projeler var ve Türkiye’de güneşin yolu çok açık.” dedi.
Türkiye’de yapılan güneş enerjisi ihalelerindeki fiyatların rekabetçi bir seviyeye geldiğini ve Avrupa’ya göre oldukça düşük olduğunu kaydeden Bahar, gelecek yıl itibarıyla ekonomide büyümeyle finansman şartlarının da daha iyi hale geleceğini söyledi.
Bahar ayrıca Türkiye’de güneş paneli ve rüzgâr türbin parçaları üretiminin artmasının yatırımcılar için kolaylık oluşturduğunu belirterek, “Üretimin büyük bir kısmının Türkiye’ye kayması dolar bazlı finansmandan uzaklaşılmasına yardımcı olabilir. Bu yüzden, yerli üretim ne kadar fazla olursa finansmanın da o kadar ucuz olacağını söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.
“Salgının ikinci dalgasında da büyüme devam eder”
Küresel yenilenebilir enerji görünümünü de değerlendiren Bahar, bu yıl dünyada yenilenebilir enerji kapasitesinin rekor büyüme gerçekleştireceğini söyledi.
Yenilenebilir enerjinin Covid-19 salgınının en zorlu döneminde bile büyümeye devam ettiğine dikkati çeken Bahar, “Yenilenebilir enerji, yeni normal olarak adlandırdığımız bu sürece çok hızlı adapte oldu. Salgının ilk dönemine rağmen bu alandaki hareketlilik sürdü. Bu nedenle, salgının ikinci dalgasında da aktivitenin devam edeceğini düşünüyoruz. Yatırımcıların isteği hala çok yüksek.” diye konuştu.
Bahar, salgın sürecinde dünya borsalarında yenilenebilir enerji şirketlerinin hisselerinin değerinin iki kattan fazla arttığını da sözlerine ekledi.