Enerji dönüşümünün hız kazanmasıyla birlikte, 2020 yılında Avrupa’da ilk kez yenilenebilir enerji kaynakları fosil yakıtların yerini aldı.
McKinsey’in 2021 Küresel Enerji Perspektifi Raporu’na göre, fosil yakıtlara olan talep salgın öncesi seviyelere geri dönmeyecek.
Enerji talebindeki büyük değişimin elektrifikasyona doğru kayması bekleniyor ve rapor, 2030 yılına kadar düşük maliyetli yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıt varlıklarını geride bırakacağını öngörüyor.
Raporda ayrıca, 2036 yılına kadar küresel enerji arzının yarısının yenilenebilir enerji kaynakları tarafından üretileceği de belirtiliyor.
Forbes’un aktardığına göre, enerji kullanımındaki bu değişim araç satın alımlarının azalması, yakıt verimliliği ve elektrikli araçlara olan talebin artması gibi uzun vadeli değişimlerden kaynaklanacak.
McKinsey Kıdemli Ortağı Christer Tryggestad, “Pandemi, enerji sektörü için bir şok etkisi yaratsa da yüzyılın hikâyesi hala, düşük karbonlu enerji sistemlerine hızlı ve sürekli bir geçiş olacak. Enerji karışımında elektriğin payı 2050’ye kadar yaklaşık yüzde 50 artacak.” dedi.
Enerji sistemleri yenilenebilir enerjilere doğru kayarken, hidrokarbon tüketiminde zirve noktasına daha erken ulaşılması bekleniyor. Ancak Tryggestad’e göre buradaki sorun, 2100’e kadar gerekli olan küresel karbon bütçesinin 2030’larda tükenecek olması.
Yani, hidrokarbon talebinin beklenenden daha yakın bir tarihte zirveyi görmesi, tahmin edilen karbon emisyonlarında önemli bir azalma anlamına gelirken, 2030’ların başında 2100 karbon bütçesinin tükenmesi bekleniyor.