Temiz Enerji Vakfı (TEMEV) Başkan Yardımcısı Tülin Keskin dünkü yazısında, beyaz eşyalarda yeni verimlilik etiketlerinin detaylarını ele almıştı.
Beyaz eşyalarda yeni verimlilik etiketleri ne anlama geliyor?
Keskin, bugünkü yazısında ise etiketleme sisteminin Avrupa ve Türkiye’ye yansımalarını değerlendirdi.
Yazar: Temiz Enerji Vakfı Başkan Yardımcısı Tülin Keskin
Etiketleme sistemi AB’ye ne gibi faydalar sağlıyor?
Tüm birleşik enerji etiketleri ve eko-tasarım önlemlerinin, 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 230 Mtoe (milyon ton petrol eşdeğeri) birincil enerji tasarrufu yaratması bekleniyor. Bu miktar, İspanya ve Polonya’nın yıllık nihai enerji tüketiminin toplamına eşit.
Tüketiciler içinse bu durum hanehalkı enerji faturalarında yılda ortalama 285 avroya kadar tasarruf anlamına geliyor. Özellikle bulaşık makineleri için, yıllık enerji kullanımının 2030 yılına kadar üçte bir oranında daha düşük olacağı tahmin ediliyor. Bu da yılda 80 KWh’lik tasarruf anlamına geliyor.
Suyun daha verimli kullanılması ile de yılda 476 milyon metreküp su tasarrufu sağlanabilir ve bu miktar 190 bin olimpik yüzme havuzundaki su miktarına eşit. Buzdolapları ve dondurucular için de, yıllık enerji tüketiminin 2030’a kadar yüzde 64 daha az olması planlanıyor.
Ayrıca, 2020’de eko-tasarım ve enerji etiketleme önlemlerinden sağlanacak ek iş gelirinin 66 milyar avro oldu ve bu rakam 2030 yılına kadar 91 milyar avroya yükselebilir. Bu alanda sağlanacak istihdam ise 2030’da yaklaşık 1,26 milyona ulaşabilir.
Elektrikli cihazlardaki verimlik artışının Türkiye’ye yansıması ne olacak?
Türkiye, sektörde lider üreticilere sahip olması ve aday ülke statüsü ile üretimini ve pazarını AB mevzuatına uyumlaştırmış bir ülke.
Elektrikli cihazların verim artışının sağladığı yararlar tam olarak boyutlandırılamamış olsa bile, son yıllarda elektrik talebi artış hızı nerdeyse yarı yarıya düştü. Bunun en önemli nedenlerinden biri, stoktaki eski cihazlarla yer değiştiren yeni cihazlardaki verimlilik artışı.
Bunun yanı sıra buzdolabı, klima gibi cihazların enerji verimli olması, bu cihazların Türkiye’nin pik enerji talebinin belirleyicisi olması nedeniyle önemli bir konu haline geldi.
Bir A+++ buzdolabının aynı ebat ve özellikteki A sınıfı buzdolabına göre yüzde 60 daha az enerji tüketmesi de konuyu ulusal boyutta önemli hale getirdi .Türkiye pazarına satılan buzdolaplarında A sınıfının yüzde 25 pay (TURKBESD 2020) alması ise hala çok önemli.
Yeni santral teşviklerinin (yenilenebilir enerji santralı olsa bile) öncelikli olarak verimli cihazlara yönlendirilmesi ve özellikle evlerdeki elektrik tüketiminin yüzde 30’unu oluşturan buzdolaplarının verimlilerinin artırılması gerekli.
Turkey Energy Outlook çalışmasına göre, Türkiye’de kullanılan 7,5 milyon buzdolabının A ve altı sınıfta. Bu buzdolaplarının A+++ buzdolabı ile yer değiştirmesi konutların yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’u anlamına geliyor ve bu durum yıllık 5 TWh enerji tasarrufu sağlıyor.
Türk sanayisi bu yeni etiketlere adapte olmak için hazır. Bunun piyasaya hızla yansıması için yeni A etiketli ürünlerde ciddi vergi indirimi yapılarak mevcut verimsiz stokun verimli cihazlarla değiştirilmesi, yeni santral ihtiyacının azaltılmasında önemli etki sağlayacak.
Bu yeni etiket sistemi, ülkemizde mevcut etikete yeni adapte olan tüketicilerin zorlamasına neden olabilir.
Piyasada bazı cihazların bir süre daha eski etiketlerle kalması tüketicinin aklını karıştırıp bazı fırsatçıların halkı yanıltmasına yol açabilir. Bu nedenle konu sadece sektöre bırakılmamalı ,Sanayi ve Enerji Bakanlıklarının tanıtım desteği vermesi sağlanmalı.