Denizüstü Rüzgâr Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veli Bilgihan Yaşacan, Dünya Rüzgâr Günü kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, deniz üstü projelerin en az 500 MW’tan başladığını, bu ölçekte projeler için devletin de yer aldığı konsorsiyum yapılarının oluşturulmasının mümkün olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 70 GW’lık deniz üstü potansiyelinin 20 GW’ının Ege ve Marmara Bölgesi’nde bulunduğunu belirten Yaşacan, şunları kaydetti:
“Deniz üstü rüzgâr enerjisi Türkiye’nin kullanılmayan ancak büyük potansiyel barındıran bir alanı. Dünya genelinde enerjide iş modelleri ve ihtiyaçlar çerçevesinde yenilenebilir enerjide yeni yaklaşımlar deneniyor. Sadece rüzgârdan enerji üretmek değil, hidrojen üretiminde de rüzgâr kullanılıyor. Türkiye’de yeşil hidrojen üretiminde aktif olarak bu santraller kullanılabilir.”
Yaşacan, dünyada ve Türkiye’de yeşil enerjinin çeşitlendirilmesine yönelik bir eğilim olduğuna işaret ederek, “Dünya genelinde deniz üst rüzgâr enerji piyasası karasal rüzgâr enerjisi piyasasına göre daha hızlı büyüyor. Yunanistan, deniz üstü rüzgâr enerjisi kurulumunda 2 GW kapasiteli hedef belirledi. Bizim de buna benzer bir hedef açıklamamız gerekiyor ki, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çeksin, verimli yatırım ortamı ve tedarik zinciri yapıları oluşsun.” diye konuştu.
Türkiye’nin dünyadaki deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyeli yüksek alanlara yakın bir coğrafyada olduğunu aktaran Yaşacan, “Hazar Denizi, Kızıldeniz ve Karadeniz’de offshore potansiyeli var. Türkiye deniz inşaatları dahil olmak üzere tedarik zincirinde merkez haline gelebilir. Offshore rüzgâr santrali kurmak isteyen ülkeler tüm ekipmanlarını Türkiye’den tedarik edilebilir.” değerlendirmesinde bulundu.