Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, mevcut genişleme planları kapsamında Çin, 2025 yılına kadar tüm üretim sürecinin yüzde 95’ine hakim olacak.
IEA’ya göre, dünya çapında üretilen yedi güneş panelinden biri Çin’in Sincan eyaletinde üretiliyor. Ayrıca rapor, dünya çapındaki hükümetleri ve politika yapıcıları Çin’in tedarik zincirindeki tekelleşmesine karşı çalışmaları konusunda uyarıyor. Raporda ayrıca yerli üretime geçmeleri için çeşitli çözümler öneriliyor.
Rapor, diğer ülkeleri tedarik zincirine girmekten caydıran ana neden olarak maliyet faktörünü tanımlıyor. İşçilik, genel giderler ve tüm üretim süreci açısından Çin’in maliyetleri Hindistan’a kıyasla yüzde 10 daha düşük. Tüm üretim süreci, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki maliyetlere kıyasla yüzde 20 ve Avrupa’dakinden yüzde 35 daha ucuz.
Ancak rapor, Çin’in tedarik zinciri üzerindeki hegemonyasının, ülkeler net sıfır emisyona doğru hareket ettiğinde daha büyük bir soruna dönüşeceğini çünkü PV panelleri ve hammaddelere olan küresel talebi fahiş bir şekilde artırabileceğini tespit ediyor.
Rapor, Çin’e olan sürdürülemez bağımlılığı azaltmak için diğer ülkelerin kendi PV tedarik zincirlerini kurmak için önerebilecekleri potansiyel teşviklerin altını çiziyor.
IEA’ya göre, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, iş fırsatlarını iyileştirmek ve büyümelerini hızlandırmak için güneş PV üretiminde yer alan çeşitli maliyetleri doğrudan sübvanse ederek başlayabilir.
Benzer şekilde, IEA’nın yerli PV üretimini artırmaya yönelik göstergeleri arasında ithal ekipman için daha düşük vergiler veya ithalat tarifeleri, yatırım vergi kredileri sağlanması, elektrik maliyetlerinin sübvansiyonu ve işçilik ve diğer operasyonlar için finansman sağlanması yer alıyor.
IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Çin, temiz enerji geçişleri için birçok fayda ile birlikte güneş PV için dünya çapında maliyetleri düşürmede etkili oldu. Aynı zamanda, küresel tedarik zincirlerindeki coğrafi yoğunlaşma düzeyi, hükümetlerin ele alması gereken potansiyel zorlukları da beraberinde getiriyor. Dünya çapında hızlanan temiz enerji geçişleri, artan talebi karşılamak için bu tedarik zincirleri üzerinde daha fazla baskı oluşturacak ancak bu aynı zamanda diğer ülkeler ve bölgeler için üretimi çeşitlendirmeye ve daha esnek hale getirmeye yardımcı olacak fırsatlar sunuyor.” dedi.