Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, EPDK tarafından hazırlanan ve 19 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yenilenebilir enerji alanındaki elektrik depolama düzenlemesi sonrasında, depolamalı rüzgâr ve güneş santrali kurmak için yapılan başvurulara ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Kurulacak depolama tesisleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanılacağını ve bu sayede Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığının da azaltılacağını dile getiren Yılmaz, başvurulara ilişkin şu verileri paylaştı:
“Kurulumuz 12 adet ve toplamda 744 MW kurulu gücündeki depolamalı RES ve GES için önlisans verilmesine karar verdi. Bu rakam yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir yatırımın sahaya yansıması demek. Henüz işin başındayız ve bu rakam önümüzdeki haftalarda katlanarak artacak. Daha önce de açıkladığımız gibi mevcut kapasite dikkate alındığında 40-45 milyar dolar düzeyinde bir yatırımın önümüzdeki süreçte sahaya yansımasını göreceğiz. Bu yatırımlarla birlikte rüzgâr türbini ve güneş paneli üretiminin yanı sıra batarya teknolojilerinin gelişiminde de büyük bir ivme yakalayacağız. Sahaya yansıyan yatırımların istihdama da çok önemli katkısını göreceğiz. Yerli batarya teknolojilerinin gelişimi elektrikli araç sektörünün gelişimini de etkileyecek. Kısaca hem milletimiz hem sektörümüz kazanacak.”
221 bin MW kurulu güçlük başvuru
19 Kasım 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ikincil mevzuat değişikliklerinin ardından EPDK, depolamalı elektrik üretimi kapsamında başvuruları almaya başladı. Bu kapsamda depolama tesisi kurmayı taahhüt eden yatırımcılar ‘kuracakları depolama kapasitesi kadar’ rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurmak için Türkiye Elektrik İletim AŞ tarafından herhangi bir yarışma yapılmaksızın EPDK’ye önlisans başvurusunda bulunabiliyor.
19 Kasım 2022 itibarıyla alınmaya başlanan depolamalı RES ve GES başvuruları kapsamında EPDK’ye 4 bin 369 adet ve toplamda 221 bin MW kurulu gücünde başvuru yapıldı. Bu başvuruların 113 bin 500 MW’ı depolamalı RES başvurusu, 107 bin 500 MW’ı ise depolamalı GES başvurusu olarak gerçekleşti.
Yapılan incelemelerin ardından 22 Aralık 2022’ye kadar eksiksiz yapıldığı tespit edilen başvurular, bağlantı görüşlerinin oluşturulması için Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ve ilgili dağıtım şirketlerine gönderildi. Bu başvurulardan olumlu bağlantı görüşü alan başvurular da halihazırda teknik açıdan değerlendirme yapılması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına gönderiliyor. Böylece teknik değerlendirmesi uygun bulunan başvurulara “teminat yeterliliğinin de sağlanması halinde” önlisans verilebiliyor.
19 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan elektrik depolamalı rüzgâr ve güneş santrallerine ilişkin düzenleme, söz konusu santrallerin kesintili kaynak kapasitesinden bağımsız olarak değerlendirilmesi, herhangi bir kapasite tahsis yarışmasından bağımsız olarak bağlantı görüşü oluşturulabilmesi ve rüzgar santralleri için ölçüm zorunluluğunun aranmaması gibi değişiklikleri içeriyor.
1 yorum
ENERJI DEPOLAMA?
Depolama kelimesinden ben , var olan hemde ihtiyactan fazla olup ileride kullanilmak uzere, kenara konan istif edilen emtia olarak anliyorum…… Soz konusu enerji ise ve hemde en cok aranan ve kullanilan Elektrik enerjisi ise, bizim uretimimz ihtiyacimiza yetmiyorki nesini depolayalim? bizim birinci derecede eksigimiz enerji uretimimizin yetmezligi. son zamanlarda, teknolojik gelismeler, yeterince arastirmalar ve yatirimlar sayesinde gunesten ve ruzgardan elektrik enerjisi uretimi bir hayli mesafe kayit etmistir. Ancok bir mekanik enerji turu daha vardirki ; kesfetmeyi bekleyen ayni zamanda bize tabiatin armagani olan deniz dalgalarindan bedava hemde sonsuz denecek kadar cokolan deniz dalgalarinin urettigi mekanik (knetic) enerji. istenen ve aranan Elk. enerjisine donusturulmek uzere bekliyor. maaliyeti 1/10 isletme ve bakim masraflar1/100 nisbetinde ucuz olacak bu sistem ilgi ve alaka bekliyor. Deniz dalgalarindan elk enerjis uretme fikri yuzlerce sene evveline gitmekle bereber o zamanki teknolojik bilgiler boylesi buyuk degisklik gosteren enerji gucunu kullanilir hale getiremiyordu, Enerjiler kontrol edilebilinirlikleri kadar mukemmeldirler, tezinden de anlasilacagi uzere o zamanki teknoloji ile denizden istenen eneji elde edilemedi. yeni gelisen ve dahada gelisecek electronik control sistemlerinin kullanilmasi ile bu engel de asilacaktir umarim.