Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından 7-8 Kasım 2023 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi tanıtımı ve ayrıca İstanbul’un WindEurope 2026 Annual Event’e resmen aday olmasına dair basın sohbet toplantısı İstanbul Hilton Bomonti Hotel’de yapıldı.
TÜREB Başkanı İbrahim Erden’in yanı sıra İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen ile İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Dr. Cemil Hakan Kılıç’ın konuşmacı olduğu toplantıda rüzgâr sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler ve hem kamu hem de özel sektör tarafında alınan aksiyonlar değerlendirildi.
15 Haziran Dünya Rüzgâr Günü dolayısıyla bu haftayı “Rüzgâr Haftası” ilan ettiklerini söyleyen TÜREB Başkanı İbrahim Erden, hafta dolayısıyla online ve fiziki olarak gerçekleştirilecek etkinliklerle ilgili bilgi aktardı. Bu yıl 12.’si Kasım ayında İstanbul’da yapılacak olan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi hakkında da detaylı bilgiler veren TÜREB Başkanı İbrahim Erden, bu yıl önceki yıllardan farklı olarak WindEurope iş birliği ile gerçekleştirilecek olan kongrenin yerli ziyaretçilerin yanı sıra Avrupa başta olmak üzere yurtdışından çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacağını belirtti.
“Kapasite artışları ve yeni önlisanslar 2026 ve sonrası için bir sıçrama ve sinerji yaratacak”
Türkiye olarak WindEurope 2026 Yıllık Etkinliği’ni İstanbul’da yapmak için resmen aday olduklarını hatırlatan Erden, kısa bir süre önce Avrupa’nın ulusal rüzgâr birliklerinin temsilcilerini Türkiye’de ağırladıklarını belirterek İstanbul’un her açıdan bu kadar büyük bir etkinliği yapmaya yeterli olduğunu AB bölgesinde sektörün en üst düzey isimlerine gösterme fırsatı bulduklarını söyledi. Türkiye’de rüzgâr sektöründe daha önce verilen kapasitelerin neredeyse tamamının gerçekleştirilmiş olması sebebiyle 2023’ün ilk 3 ayında yalnızca 55 MW’lık, son iki ayda ise 150 MW’lık yeni kurulum yapıldığını belirten İbrahim Erden, hem finansman bulmakta küçük çaplı projelere göre daha fazla zorluk yaşayan YEKA’ların yavaş yavaş bu sorunu çözmeleri hem de kurulum yapmaya daha uygun olan mevsime girilmiş olması dolayısıyla yeni kurulum oranlarının yükselmesini beklediklerini belirtti. “Türkiye’de şu anda ön lisansını almış ve önümüzdeki aylarda alması beklenen yaklaşık 25 bin MW’lık yeni rüzgâr kapasitesi mevcut ve bunların 3 yıl içerisinde proje geliştirme süreçlerini tamamlayarak sonraki yıllarda devreye girmeye başlayacağını öngörüyoruz. Yeni dönemde özellikle global ekonomik sorunların aşılması ile beraber yeni finansman olasılıklarının artmasını ve finansmanda hızlanmayı bekliyoruz. Kapasite artışları 2026 sonrası için de ciddi bir sıçrama ve sinerji yaratacak” diyen Erden, sözlerini şöyle sürdürdü: 25 bin çalışana istihdam sağlayan, yüzde 80’lik oranla 1,5 milyar avroluk ihracat yapan ve bu oranlarla Avrupa’da ilk 5’te yer alan bir ülkeyiz. Yetişmiş insan kaynağımız ve güçlü bir sanayimiz mevcut. Sektör olarak hem kurulu güçte hem de elektrik üretiminde yüzde 10’luk paya sahibiz. Doğal gaz ithalatı rüzgâr ve güneşte son dönemde sağlanan gelişmeler sayesinde yüzde 60’lardan yüzde 40’lar seviyesine kadar indi. Özellikle rüzgârımızın kapasite faktörü Avrupa ülkelerinden çok daha yüksek. Biz ülkemiz, dünyamız ve çocuklarımız için çalışıyoruz. Küresel ısınma ve emisyon hedefleri alanında faydalı olduğunu bildiğimiz, bunu yaparken yerli istihdamı ve mühendisliği de sağlayabilen bir iş yapıyoruz. Rüzgârda batıda çok iyiyiz ama artık Erzurum’da, Ağrı’da, Bingöl’de, Van’da da rüzgâr santrali var. Kurulu güç açısından iç ve doğu bölgelerimizde de aynı yoğunluğa ulaşmayı ümit ediyoruz. Ayrıca deniz üstü rüzgâr konusunda da TÜREB olarak bir başkan yardımcılığı ihdas ettik ve diğer başkan yardımcılıklarının yanında deniz üstünde de elimizden geldiğince ülke gerçekleri doğrultusunda kurulum ve ekipman üretimlerini yapmaya odaklanacağız. Bu konu bu sene ilk defa bir ulusal enerji strateji belgesine de girdi bu çok önemli. Ek olarak depolama büyümede önemli bir rol oynayacak. Biz TÜREB olarak TÜREK gibi, WindEurope 2026 adaylığı gibi çeşitli enstrümanlarla ve yaptığımız yoğun çalışmalarla hedeflerimize ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz. Seçim öncesi yayınladığımız strateji belgesini de takip ederek rüzgârın ‘stratejik sektör’ ilan edilmesi yönündeki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. 2023, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başladığı yıl rüzgarı en üst seviyede vurguladığımız bir yıl olacak. Yıllar önce hafif bir esintiyle başlayan bir sektörün nasıl güçlü bir fırtınaya dönüşerek devam edeceğini göstermek istiyoruz.