Erden, TÜREB’in çevrimiçi düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de rüzgâr santrallerinin Batı Anadolu’dan Türkiye geneline yayılmaya başladığını ifade etti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra sanayi bölgelerinin daha çok Orta Anadolu’ya kaydırılması için çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Erden, “Artık rüzgâr enerjisi santralleri Orta Anadolu’ya yayılmaya başlıyor. Ülke içerisinde rüzgâr santrali projeleri ve bu santrallere ihtiyaç arttıkça bir ekosistemin kurulacağını düşünüyoruz. Bu da ülke genelinde rüzgâr santrallerinin artmasını tetikleyecektir. Şu an Ağrı’da bir santralin inşaatı bitmek üzere, çok yakın bir zamanda Bingöl’de de bir santralin inşası tamamlandı.” diye konuştu.
Erden, deniz üstü (offshore) rüzgâr türbinlerinin yapılması için ön hazırlıkların gerekli olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin söz konusu alanda dünyanın gerisinde kalmadığını söyledi.
Deniz üstü rüzgâr türbinlerinin kurulumunun karadakinden farklı olduğuna dikkati çeken Erden, şöyle devam etti:
“Karada 10 farklı yatırımcı, rüzgâr türbinin yapılabileceği bölgede ölçümlerini yapabilirken, denizlerde durum böyle değil. Denizde belirli izinlerin alınması gerekiyor. Denizdeki ölçüm karadaki ölçümün 15-20 katı maliyetli. Biz karada 35-40 bin avroya ölçüm yaparken, denizde bu milyon avro oluyor. Bu işlemler ölçümle de kalmıyor, söz konusu türbinlerin inşası için milyonlarca dolarlık bir ön hazırlık gerekiyor. Bunlar kamu gücü iradesiyle olur.”
1 yorum
Güneş enerjisinden yararlanmak için binaların guuney ve güney batilarinin cephelerinin belki badana tipi bir araç da olabilir gibi bir fikrim var.Aslinda konut alanlarında binalarin yatak odalarının doguya,oturma,yaşama alanlarının ise guney ve ,veya guneybatiya bakacak şekilde planlanması ve böylece güneşin verdiği ısıdan yararlanılması gibi bir mimari kural vardır. Böyle bir yönlendirmeye ilave olarak; güney ve güneybatı cephelerinin dis cephe boya veya kaplama materyali yapılmış mıdır?