Küresel sorunlar tüm insanlığı etkiliyor. Dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli küresel sorunların başında; iklim değişikliği, terör ve göç geliyor.
Temiz Enerji Vakfı (TEMEV)’nın proje danışmanlığını üstlendiği “Spor Tesislerinde Yeşil Enerji Kullanımı ve Farkındalık Artırma Projesi” 7 Kasım tarihinde, Ankara’da gerçekleştirildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği ve Uyum Dairesi Başkanı Orhan Solak farkındalık artırma projesinin açılışında yaptığı konuşmada, “Projemiz kapsamında alınan hibe ile 27 ilde 37 projeye destek sağlıyoruz. Projenin başarısı açısından 37 projenin de beklenildiği şekilde tüm faaliyetlerinin başarılı şekilde gerçekleştirilmesi son derece önemli.” dedi.
İklim değişikliğinin küresel ölçekte terör ve göç ile birlikte gündemi meşgul eden en önemli konu başlıklarından biri olduğunun altını çizen Solak, “Ülke olarak iklim değişikliği ile ilgili küresel çabalara dâhil olma niyetimizi Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf olarak ortaya koyduk. Paris Anlaşması’na taraf olmaya ilişkin süreci de ulusal çıkarlarımız doğrultusunda sürdürüyoruz ve uluslararası kurumlarla müzakereler halindeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Sera gazında artıştan azalım hedefi koyduk”
Sera gazı emisyonlarında 2030 yılı itibari ile yüzde 7’lere kadar artıştan azaltım hedefi koyulduğu bilgisini veren Solak, “Emisyonlarımız gelişmekte olan ülke olmamız münasebetiyle artış gösteriyor. Bu nedenle hedefimizi artıştan azalım olarak belirledik. 2017 yılı emisyonlarımız 525 milyon ton civarında, 2030 yılında da 1 milyar 175 milyon tona ulaşmayı ön görüyoruz. Çünkü yılda ortalama yüzde 4 büyüyen ve nüfusu artan bir ülkeyiz.” dedi.
Azaltım çabaları ile birlikte yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve kalite alt yapı projeleri ile bu değerin 929 milyon tona indirileceğini ifade eden Solak, “Yani 246 milyon tonluk bir azaltıma ulaşmayı hedefliyoruz. Bu ulusal katkı beyanı çerçevesinde, 2012-2030 yılları arasında da toplamda 2 milyar tonluk bir azaltımı sağlamış olacağız.” açıklamasında bulundu.
“Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri”
Sanayi devriminde bu yana Türkiye’nin gelişmiş ülkelere göre daha az sorumluluğu olduğunu ifade eden Solak, “2010 yılı itibari ile baktığımızda, yıllık emisyonumuz yüzde 1 civarında. Küresel çabalara dâhil olarak iklim değişikliğinin azaltılmasına katkı sağlamak çok önemli ve çalışmalarımızı bu bağlamda sürdürmemiz gerekiyor. İklim değişikliği ile ilgili geçmişten günümüze yapılan meteorolojik ölçümler sonucu elde edilen veriler, iklim değişikliğinin varlığını ortaya koyarken, bu projeksiyon ne yazık ki iklim değişikliğinin çok daha dramatik bir şekilde karşımıza çıkacağını gösteriyor.” dedi.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin raporuna göre, Türkiye’nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz Havzasında yer aldığı bilgisini veren Solak, hali hazırda hissettiğimiz sel ve doğal afetler ile gelecekte daha fazla yüz yüze kalacağımızın altını çizdi.
Sera gazlarının yüzde 70’i şehirlerden kaynaklanıyor!
İklim değişikliğine sebep olan sera gazlarının yüzde 70’inin şehirlerden kaynaklandığına dikkat çeken Solak, “İklim değişikliğinin etkilerine baktığımızda, bu durumdan en fazla etkilenen bölgelerin şehirlerimiz, şehirlerimizin alt yapısı ve oradaki sektörler olduğunu görüyoruz. Dolayısı ile iklim değişikliği ile mücadelede en önemli unsur şehirler ve bu nedenle şehirlere yoğunlaşmamız gerekiyor. Bunun sonucu olarak Bakanlığımızın 2019-2020 planında, 30 büyükşehir belediyemizin iklim değişikliği eylem planını hedef olarak belirledik. Bu hedefin desteklenmesi amacı ile de belediyelerle bir araya geldik.” açıklamasında bulundu.
“Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı Yönetmeliği” yolda
İstanbul, Gaziantep, Denizli, Bursa Kocaeli ve Hatay şehirlerinin eylem planının hazırlandığını ifade eden Solak, “Yapılan görüşmelerde bununla ilgili bir yönetmeliğe ve kılavuza ihtiyaç olduğu ortaya çıktı ve Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı Yönetmeliğinin taslağını hazırladık. Muhtemelen önümüzdeki yıl bu yönetmeliği de rehber ve kılavuzları ile birlikte yayınlamış olacağız.” şeklinde konuştu.
Bölgesel anlamda çalışmalara da devam edileceğini kaydeden Solak, “Karadeniz Bölgesi Eylem Planı’nı hazırladık ve önümüzdeki dönemde yedi bölgemizin de iklim değişikliği eylem planlarını tamamlayacağız.” dedi.
İklim Değişikliği Alanında Ortak Çabaların Desteklenmesi Projesi’nin bileşenleri hakkında da detaylı bilgilendirmelerde bulunan Solak, “Otuz aylık, 5,5 milyon avro bütçeli projemiz, önümüzdeki Ocak ayında tamamlanacak. Projemizin üç temel bileşeni var ve birinci bileşenimiz, toplumsal farkındalık geliştirme… Ankara, İstanbul ve İzmir’de farkındalık geliştirme konferansları düzenledik. Aynı zamanda sizlerin de gördüğü fotoğraf yarışmasını düzenledik, kamu spotları hazırladık ve medyada yayınlar yaptık.
Diğer bileşenimiz ise eğitim. Türkiye’de 20 ilde ve civar illerle birlikte 55-60 ilde yer alan, Sivil Toplum Kuruluşu (STK), akademi ve yerel yönetimlerin kapasitesini geliştirilmeye yönelik çalışmalar gerçekleştirdik ve eğitimler düzenledik. Aralık ayı sonunda, Bakanlığımızda tüm eğitim modüllerinin yer alacağı kapsamlı bir eğitim düzenleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Toplumsal farkındalığın artırılmasının yanı sıra, yerel yönetimlerin kapasitesinin geliştirilmesinin de önemini vurgulayan Çolak, “Üçüncü bileşenimiz ise hibeydi. Bu projenin de desteklendiği hibe programı kapsamında 3,5 milyon avro hibe bütçesi ile 27 ilde; akademi, STK ve belediyelerin desteklendiği 37 projeye destek sağladık.” dedi.
Yeni hibe programına başvurular başladı
Solak ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından geçtiğimiz ay başlatılan 7 milyon avro hibe bütçesine sahip “İklim Değişikliği Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi” nin başvurularının başladığı bilgisini de verdi.