Agora Energiewende tarafından yapılan araştırmaya göre, açık deniz (offshore) rüzgâr santrallerinden daha verimli elektrik elde edilmesi için türbinlerin birbirlerine çok yakın yerleştirilmemesi gerekiyor.
Kuzey Denizi’ndeki ülkelerin açık deniz rüzgâr santrallerinin verimini en üst düzeye çıkarmak için koordineli hareket etmesi gerektiğini ifade eden Energiewende Yetkililerine göre,
“Almanya ve Kuzey Denizi’ndeki komşuları yenilenebilir enerjinin Avrupa’nın iklim-nötr hedefinde önemli bir adım olduğunu düşünüyor ve bu ülkeler açık deniz rüzgar santrali sayısını artırmak için çalışmalar yürütüyor.”
Clean Energy Wire’da yer alana habere göre, sadece Almanya’daki mevcut senaryolar 2050 yılına kadar açık deniz rüzgâr enerjisi kapasitesinin 50-70 GW’a kadar çıkarılmasını ön görüyor.
Danimarka Teknik Üniversitesi ve Max Planck Biyojeokimya Enstitüsü Araştırmacılarına göre, bu kapasitesinin kurulması Almanya’nın verimliliğini 4 bin tam yük saatten 3-3 bin 300’lere kadar düşürebilir.
50 GW’lık kapasite artışı çağrısı
Almanya Çevre Hareketi de Almanya’ya gelecek dönem üstleneceği Avrupa Birliği Komisyonu ve Kuzey Denizi Enerji İşbirliği Başkanlıkları süresince, “açık deniz rüzgâr enerjisi kapasitesinin artırılması için gerekli tedbirler alması” çağrısında bulundu.
Almanya Çevre Hareketi’ne göre iklim değişikliği ile mücadele için 50 GW’lık bir kapasite artışı gerekiyor.
Almanya, açık deniz kapasitesini 2030 yılına kadar 20 GW’a çıkarmayı planlıyor, ancak bu hedef Yenilenebilir Enerji Yasası’nda henüz yer almadı. Şu anda ise 7,5 GW’ın üzerinde kurulu güce sahip yaklaşık bin 500 açık deniz türbini Alman elektrik şebekesine bağlı durumda.
2019 yılında açık deniz rüzgâr türbinleri ile 25 TWh elektrik üretildi ve bu kapasite Almanya’nın brüt güç tüketimine yüzde 4 katkı sağladı.