SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi tarafından yayımlanan SHURASTAT’ın on üçüncü sayısında, güneş enerjisi yatırım maliyetlerindeki hızlı düşüşle birlikte küçük ölçekli, öz tüketime yönelik dağıtık enerjinin giderek yaygınlaştığı ifade ediliyor.
Kapasitenin yarısı dağıtık üretim tesislerinden oluşacak
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) da 2019-2024 döneminde, dağıtık güneş enerjisi elektrik üretimi kapasitesindeki artışın geçmiş beş yıllık döneme kıyasla 2,5 kat hızlanacağını, yeni kapasitenin yaklaşık yarısının dağıtık üretim tesisleri olacağını öngörüyor.
SHURASTAT’ın verilerine göre; 2012-2018 döneminde dağıtık güneş enerjisi kapasitesi 139 GW arttı ve toplam yeni kapasitenin üçte birinden fazlası dağıtık üretim tesislerinden oluştu.
Mevcut politikaların ve maliyet düşüşü öngörülerinin 2019-2024 döneminde de sürmesi halinde, dağıtık kapasitenin yaklaşık 300 GW artacağı ve toplam yeni kapasitenin yüzde 45’ini oluşturacağı öngörülüyor.
Artışın 400 GW’a ulaşması mümkün
SHURA’ya göre, maliyet düşüşünün hızlanması ve teşvik edici politikaların çoğalmasıyla, artışın 400 GW’a ulaşması mümkün.
COVID-19 kriziyle birlikte yeni devreye girecek dağıtık güneş kapasitesinin 2020-2021 döneminde önceki öngörülere kıyasla yaklaşık 10 GW azalacağı tahmin ediliyor.
Dağıtık sistemlerin yaygınlaşmasında kurulum maliyetleri, faturalardan elde edilecek tasarruf ve şebeke ile alışveriş olanaklarının önemli rol oynadığını belirten uzmanlara göre,
“Öz tüketime dayalı dağıtık üretim tesisleri için, üretimin tamamının satışından mahsuplaşmaya, toptan piyasada satıştan özel fiyatlandırmaya çeşitli gelir modelleri bulunuyor.”
Konutlarda, “üretimin tamamının şebekeye satışı” ilk sırada
Konutlarda yeni devreye girecek dağıtık güneş enerjisi tesisleri için öngörülen en yaygın gelir modeli olarak üretimin tamamının şebekeye satılması gösterilirken, ikinci sırada ise mahsuplaşma geliyor.
Ticari işletmelerde yeni devreye girecek dağıtık güneş enerjisi tesisleri için öngörülen en yaygın gelir modeli ise değere dayalı fiyatlandırma. İkinci sırada ise üretimin tamamının şebekeye satışı geliyor.
Değere dayalı fiyatlandırma; “Dağıtık üretim tesisinin getirdiği şebeke kayıplarını ve karbon salımını azaltma, hava kalitesine katkıda bulunma gibi sosyal faydaların bu tesislerde üretilen fazla enerjinin satış fiyatına yansıtılması” olarak tanımlanıyor.
SHURA’ya göre, dünyada dağıtık enerji tesisleri için gelir modellerinde konut ve ticari işletmeler arasında farklılaşma görülürken, Türkiye’de tüm segmentlerde mahsuplaşma modeli benimseniyor.
“Mahsuplaşmaya ek olarak diğer gelir modelleri de değerlendirilmeli
Uzmanlara göre, Türkiye’de dağıtık enerjinin yaygınlaşması ve teşviki için mahsuplaşmaya ek olarak diğer gelir modellerinin de fayda-maliyet bazında değerlendirilmesi önemli.