Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Avrupa Birliği’nin (AB) enerji politikalarını incelediği “Avrupa Birliği 2020” başlıklı yeni bir rapor yayımladı.
Raporun sonuçları 25 Haziran tarihinde, IEA Başkanı Fatih Birol ve AB Enerji Komisyonu Üyesi Kadri Simson tarafından birlikte paylaşıldı.
AB emisyonları azaltmak konusundaki liderliğini koruyor
IEA’nın, enerji politikası incelemesi verilerine göre, AB enerji sistemlerini daha temiz ve daha dayanıklı hale getirme çabalarını ve emisyonları azaltma konusundaki küresel liderliğini güçlendiriyor.
AB’nin 2019 yılındaki emisyonları 1990 yılına göre yüzde 23 daha azdı. Yani AB, emisyonları 2020’de yüzde 20 düşürme hedefine hâlihazırda ulaşmış durumda.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinde, özellikle de açık deniz (offshore) rüzgâr enerjisinde lider olan Avrupa’da şu anda elektrik üretimi kaynaklı karbon yoğunluğu dünyanın diğer bölgelerinin çok altında.
Üye devletlerin çoğunun kömürü aşamalı olarak kaldırmaya yönelik politikaları var. Ancak bununla birlikte, AB’nin ulaşım sektöründeki emisyonları hala artıyor ve binalarda kullanılan enerji, büyük miktarda fosil yakıtlardan elde ediliyor.
IEA’nın raporunda, AB’nin yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği ile ilgili 2030 hedeflerinin yanı sıra, daha uzun vadeli karbondan arındırma hedeflerine ulaşması için tavsiyeler yer alıyor.
“Enerji sektörü bu çabaların merkezinde yer almalı”
Bu hedeflerin yerine getirilmesi için hâlihazırda yürürlükte olan politikalardan daha güçlü politikalara ihtiyaç duyulacağı ve AB emisyonlarının yüzde 75’ini oluşturan enerji sektörünün bu çabaların merkezinde olması gerektiği belirtiliyor.
Ursula Von der Leyen liderliğindeki Avrupa Komisyonu, AB’nin 2050 yılına kadar sıfır karbon hedefine ulaşması için Avrupa Yeşil Düzeni’nin uygulanacağını duyurmuştu.
Komisyon geçtiğimiz ay, Covid-19’un ekonomik hasarına karşı büyük bir iyileşme planı sundu. Plan, düşük karbonlu bir geleceğin temellerini atarken, Avrupa’da esnek, kapsayıcı ve yeşil bir iyileşme sağlamayı amaçlıyor.
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, “AB’nin iyileşme planları ile ekonomik faaliyetleri artırma, istihdam yaratma ve enerji sektörünün uzun vadeli dönüşümünü destekleme konusunda gerçek bir fırsatı var.” dedi.
IEA’nın son Dünya Enerji Görünümü Özel Raporu’nda açıklanan Sürdürülebilir İyileşme Planı da bu üç hedefe aynı anda nasıl ulaşılacağını gösteriyor.
IEA, enerji sistemlerini daha temiz ve daha dayanıklı hale getirirken krizin ekonomik hasarını onarmak için politikalar tasarlamak üzere Avrupa Komisyonu ve AB Üye Devletleri ile birlikte çalışıyor.
Komisyon Üyesi Simson, “IEA’nın AB enerji politikasını gözden geçirmesi, ekonomik toparlanmamız ve gelecekteki AB bütçemiz için yatırım önceliklerini tartıştığımız kritik bir anda geldi.” dedi.
IEA’nın incelemesi, Komisyon’un 750 milyar avroluk kurtarma planı teklifinin merkezinde yer alan yeşil toparlanmayı destekliyor.
IEA raporu Ulusal Enerji ve İklim Planları çerçevesinde güçlü işbirliğinin gerekli olacağına dikkat çekiyor.
Birol, “Avrupa Yeşil Düzeni, gelecekte önemli bir rol oynayacağı düşünülen enerji teknolojileri yatırımlarını bir araya getirerek kıtadaki ekonomileri güçlendirme fırsatını temsil ediyor.” dedi.
Hidrojen elektrolizörleri ve lityum-iyon bataryaların potansiyel olarak hem AB hem de dünya için oyun değiştirici bir etkiye sahip olacağını ifade eden Birol, “Komisyonu’nun bu kilit alanlarda yenilik ve ticarileşmeyi hızlandırma çabalarını memnuniyetle karşılıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Enerji güvenliği kritik öneme sahip”
IEA raporu ayrıca, enerji sektörünün vatandaşların ve ekonomilerin sağlığı için hayati önem taşıdığını ve bu anlamda AB enerji güvenliğinin sürdürülmesinin kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Özellikle, AB elektrik sistemleri ve piyasalarının değişken yenilenebilir enerjinin artan paylarına uyum sağlaması gerektiği belirtiliyor.
IEA’ya göre, aşırı hava olayları ve siber güvenlik tehditleri gibi riskler, elektrik sistemlerinin tasarlanması ve işletilmesindeki zorlukları artırıyor.
Bu bağlamda, IEA raporu AB’nin enerji çeşitliliğini azaltmayı göze alamayacağını ve elektrik sektörü dayanıklılığına yatırım yapması gerektiğini ortaya koyuyor.
IEA, AB’nin dünya çapında temiz enerji dönüşümünü güçlendirme çabalarını desteklemeye devam edeceğini belirtiyor.