Ülkemizdeki mevcut standartlarlara bakıldığında, bir metrekarelik bir alanın ısıtılması için harcanmasına izin verilen yıllık enerji miktarının, gelişmiş ülkelerin çok üzerinde olduğunu ifade eden İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Genel Sekreteri Timur Diz, ısı yalıtımı ile ilgili gündemde olan konu başlıkları ile ilgili Temiz Enerji’ye açıklamalarda bulundu.
Diz, “Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal düzenlemeler, henüz Avrupa Birliği (AB) ülkeleri seviyesinde değil. Gelişmiş ülkelerde tanımlanmış U değerleri ile ülkemizde tavsiye edilen U değerlerini mukayese ettiğimizde, ülke olarak daha verimli çözümlere yönelmemiz gerektiğini görüyoruz.“ dedi.
Çalışmalara soğutma ihtiyacı da ilave ediliyor
Mevzuatların iyileştirilmesi ve ısı yalıtım kalınlıklarının artırılarak AB seviyesine yükseltilmesinin enerji verimliliği açısında önemli olduğunun altını çizen Diz, TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardının 2019 yılı içerisinde başlayan revizyon çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Diz, “Bildiğiniz gibi TS 825 Binalardan Isı Yalıtımı Kuralları Standardı sadece net ısıtma enerjisi ihtiyacına sınır getiriyordu. Örneğin, Antalya’daki bir konut ısıtma ihtiyacı dikkate alınarak ısı yalıtım projesi hazırlanıyordu. Standardın revizyon çalışmasında standarda soğutma ihtiyacı da ilave ediliyor. Çalışmalar tamamlandığında dört mevsimi yaşayan ülkemizin soğuk bölgelerimizde ısıtma ihtiyacına, sıcak bölgelerinde ise soğutma ihtiyacına göre tasarım yapılmasına imkân sağlanacak.“ dedi.
Diz: “Binaların Enerji Performansı Yönetmeliğinde de değişiklik gerekebilir”
Bu standardın değişmesinin ardından Binaların Enerji Performansı Yönetmeliğinde de bazı değişikliklerin de yapılmasının gerekli olabileceğine işaret eden Diz,
“Neticede TS 825 standardının 2008 yılında yayımlanan versiyonu yürürlükte ve 12 yıllık bir sürecin sonunda daha kapsamlı bir standart olarak sektördeki yerini alacak. Biz 12 yıldır enerji verimliliği anlamında yerimizde sayarken, AB birçok adım attı. Önce 20/20/20 hedefleri çerçevesinde enerji verimliliğinde en az yüzde 20 iyileşme hedefini yerine getirdiler. 2030 yılı için yüzde 32,5’lik yeni hedef belirlediler.” açıklamasında bulundu.
“Sıfır enerji verimli bina tanımı yapılmalı”
AB’de 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümünün neredeyse sıfır enerjili olarak üretildiğini dile getiren Diz,
“TS 825 standardının tamamlanması ile enerji verimliliği anlamında AB ile aramızdaki mesafeyi kapatacak esaslı adımları atarak cesur bir şekilde enerji limitlerimizi belirlememiz gerekiyor. Ayrıca bu çalışmalar kapsamında ülkemiz için neredeyse sıfır enerji verimli bina tanımı yapılmalı ve hedef olarak ortaya konulmalıdır. “ dedi.
Türkiye’deki binaların tümünün, daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşmasının öncelikli hedef olması gerektiğini vurgulayan Diz’e göre, önümüzdeki dönemde ısı yalıtımı ile ilgili ciddi adımlar atılması gerekiyor.
U Değerleri Haritaları Raporu’nun sonuçları neler?
Avrupa Komisyonu tarafından üye ülkelere danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen ECOFYS şirketi tarafından İZODER adına hazırlanan, Türkiye için ‘U Değerleri Haritaları Raporu’na göre,
“Ülkemizde yürürlükte olan U değerlerinin yaklaşık 2-2,5 kat iyileştirilmesi ile nihai enerjiden 2023’e kadar yaklaşık yüzde 7, 2030’a kadar yaklaşık yüzde 14 ve 2050’ye kadar yaklaşık yüzde 28 oranında tasarruf edilebilir.”
Raporda, sadece yeni binalarda alınacak tedbirler ile hedeflere ulaşılamayacağı, aynı zamanda bina yenileme hızının da artması gerektiği belirtiliyor.
Ülkemizde, ısı yalıtımı uygulamalarının 14 Haziran 2000’den bu yana zorunlu hale geldiği bilgisini veren Diz,
“Bu tarihten sonra yapılan binaların hepsinin yalıtımlı olarak imal edildiğini varsaysak dahi, toplam bina stokumuzun sadece yaklaşık yüzde 20’si ısı yalıtımı ile ilgili mevzuatların kapsamına giriyor. Dolayısıyla ülkemizin enerji verimliliği hedeflerine erişebilmesi için mevcut bina stokunda da ısı yalıtımı yapılması gerekli.” ifadelerini kullandı.
5,6 milyon konutun yalıtım ihtiyacı var
“Türkiye’de 9 milyonun üzerinde bina bulunmakta, bu yapıların yüzde 87’sini konut nitelikli binalar oluşturmaktadır. Hane sayısı ise 22 milyonun üzerindedir. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak, bireysel yalıtım yaptıran ve yeni yapılan verimli binalar dikkate alındığında yaklaşık 5,6 milyon konutun yalıtım ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor.” diyen Diz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu noktada ısı yalıtımının faydası ve gerekliliğine dair bilince sahip tüketicinin bu bilinci eyleme dönüştürebilmesi için desteklenmesi gereklidir. İZODER olarak, tüketicinin alım gücünü desteklemek amacıyla uzun süredir üzerinde çalıştığımız yalıtım kredisi kampanyasının hayata geçmesini bekliyoruz. Bu çerçevede bir an önce cazip şartlar sunan bir yalıtım kampanyasının hayata geçirilerek ülkemizde ısı yalıtımı seferberliği başlatılması gerektiğine inanıyoruz.”
Her yıl 300 bin konutun kentsel dönüşümü yapılabilir
Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nda, savurgan binaların yıkılarak yerine yeni yalıtımlı binaların yapılması mevcut bina stokunun iyileştirilmesi için çok önemli bir fırsat olarak gösteriliyor.
Eylem planı kapsamında, hâlihazırda acil dönüştürülmesi gereken 1 milyon 500 bin konutun beş yıl içerisinde dönüştürüleceği ve her yıl 300 bin konutun kentsel dönüşümünün yapılacağı açıklandı.
6 milyar TL’nin üzerinde tasarruf edilebilir
Her yıl 300 bin konutun mevcut mevzuatlara uygun olarak yalıtılması durumunda sağlanacak yıllık enerji tasarrufunun ısıtma için yaklaşık 97,5 milyon metreküp doğal gaz, soğutma için yaklaşık 314 milyon KWh elektrik enerjisine karşılık geldiği bilgisini veren Diz,
“Isıtma ve soğutma birlikte değerlendirildiğinde elde edilecek tasarruf miktarı yaklaşık 220 bin ton eşdeğeri petrol (TEP) seviyesindedir. Yirmi yıllık ortalama petrol fiyatları üzerinden değerlendirildiğinde elde edilebilecek verimliliğin sağladığı yıllık ekonomik değerle, beş yıllık bir süre içerisinde 6 milyar TL’nin üzerinde tasarruf edilmesi sağlanabilir.“ dedi.