Amerikan Petrol Enstitüsü Başkanı geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, “Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçiş ya ekonomik çalkantıya ya da ekonomik canlanmaya yol açacak.” dedi.
Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’ne (IEEFA) göre işaretlerin çoğu, fosil yakıttan uzaklaşılacağı ve enerji dönüşümünü benimseyen şirketlerin sayısının artacağını gösteriyor.
IEEFA Petrol ve Gaz Endüstrisi Analisti Trey Cowan’ın analizine göre, biri yenilenebilir enerjiye, diğeri ise geleneksel fosil yakıt şirketlerine odaklanan iki zıt hisse senedi portföyünün gidişatı farklı yönde.
Halka açık 30 yenilenebilir enerji şirketinden oluşan iShares Global Temiz Enerji Borsa Yatırım Fonu (ETF) (NASDAQ: ICLN), son beş yılda neredeyse dört katına çıktı.
Bu arada, petrol ve doğal gaza odaklanan 59 şirketin bulunduğu iShares Global Energy ETF’si (NYSEARCA: IXC) aynı dönemde yüzde 17 düştü.
Standard & Poor’un verileri de sermaye piyasalarının fosil yakıt yatırımlarını azalttığını gösteriyor.
Temiz enerji harcaması son altı yılda ikiye katlandı
Fosil yakıtlardan sermaye çıkışı hızlandıkça, sosyal açıdan sorumlu yatırım stratejilerinin geliştiğini belirten Cowan, “Sürdürülebilir ve Sorumlu Yatırım Forumu’na göre, çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerine sahip fonlar şu anda ABD’de yönetilen 51,4 trilyon dolarlık varlığın üçte birini oluşturuyor.” diyor.
Bloomberg New Energy Finance’e göre de temiz enerji harcamaları son altı yılda neredeyse iki katına çıktı.
Sermaye piyasalarının fosil yakıtlardan uzaklaşmasıyla birlikte, birçok petrol ve doğal gaz şirketi de daha temiz yatırımlar için adımlar atmaya başladı.
Dallas Federal Rezerv Bankası tarafından yapılan yakın tarihli bir araştırmaya göre, küçük petrol ve doğal gaz üreticilerinin (günde 10 bin varilin altında üretimi olanlar) yalnızca yüzde 46’sı emisyonların azaltılması için harekete geçti. Büyük üreticilerin ise yüzde 83’ü bu tür adımlar atıyor.
Benzer şekilde, büyük üreticilerin yarısı emisyonları önümüzdeki beş yıl içinde en az yüzde 2,5 azaltmayı planlıyor. Küçük üreticilerin ise yalnızca yüzde 12’si benzer planları olduğunu iddia ediyor.