Ernest&Young danışmanlık şirketi tarafından Avrupa İklim Vakfının desteğiyle hazırlanan ve 47 ülkeyi kapsayan “Kovid-19 Salgınından Temiz Toparlanma: G20 Liderliği İçin Küresel Fırsat” başlıklı raporda, İngiltere, Türkiye ve Güney Afrika özelinde detaylı analizler yer aldı.
Raporda, Türkiye için ilk kez koronavirüs salgını sonrası yeşil bir toparlanma projeksiyonu yapıldı. Buna göre, ülkede 9,2 GW’lık ek yenilenebilir enerji kapasitesi inşa edilmesini sağlayacak 238 proje stoku bulunuyor.
Türkiye’de kuruluma hazır olarak nitelendirilen yenilenebilir enerji proje stokunun çoğunluğunu rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımları oluşturuyor.
Söz konusu kapasite, 110 bin kişilik yeni istihdamı destekleyecek 19,4 milyar dolarlık yatırım fırsatının yanında Türkiye ekonomisinin toparlanmasını hızlandıracak ve kömür bölgelerinin dönüşümünü sağlayacak sanayi kümeleri oluşturma potansiyeline sahip güçlü bir yenilenebilir enerji tedarik zinciri fırsatı sunuyor.
Türkiye, sıfır emisyon hedeflerine katkıda bulunabilir
Kömür gibi fosil yakıt temelli sektörlerle kıyaslandığında, yenilenebilir enerji projelerinin çok daha yüksek istihdam oranıyla Türkiye’de yeşil bir ekonomik toparlanmaya katkı sunacağına işaret edilen rapora göre, kuruluma hazır yenilenebilir enerji projelerinin 110 bin kişilik yeni istihdam olanağıyla mevcut kömür madenciliğinin sağladığı istihdamın iki katı potansiyele sahip olduğu hesaplanıyor.
Belirlenen proje stokunun Türkiye’de yılda 35 milyon ton karbon emisyonunun azaltılmasını sağlayacağı, toplam emisyonları ise yaklaşık yüzde 7 azaltacağı tahmin ediliyor. Bu potansiyelin, Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği hedeflerine ulaşması ve 2050 için net sıfır emisyon hedefi belirlemesi için fırsat oluşturacağı öngörülüyor.
Dünyada 10 milyon kişilik yeşil istihdam potansiyeli var
Öte yandan, dünya genelinde kuruluma hazır 13 bin yenilenebilir enerji projesiyle 2 trilyon dolar tutarında yatırım fırsatı bulunuyor.
Temeli atılmaya hazır bu projelerin, toplamda 1 TW’lık ek yenilenebilir enerji üretim kapasitesi ve 10 milyon kişiye yakın istihdam potansiyeli olduğu hesaplanıyor.
Uluslararası Enerji Ajansının “Net Sıfır Emisyon” raporundaki yeni petrol, kömür ve doğal gaz yatırımlarına tamamen son verilmesi gerektiği çağrısını destekleyen rapora göre, petrol ve doğal gazdan elde edilen gelirler yaklaşık yüzde 70 azalırken, 2021 itibarıyla dünya çapında yeni kömürlü santral yatırımına ihtiyaç bulunmuyor.
Türkiye için kuruluma hazır olarak nitelendirilen 9,2 GW’lik yenilenebilir enerji kapasitesinin enerji kaynaklarına dağılımı şu şekilde:
- Güneş: 1,4 GW
- Onshore rüzgar: 6,4 GW
- Offshore rüzgar: 1,2 GW
- Hidro: 0,2 GW
Belirlenen proje stokunun, Türkiye’de sera gazı emisyonlarında yılda 35 MtCO2e azaltım sağlayacağı ve toplam emisyonları yaklaşık olarak yüzde 7 azaltacağı tahmin ediliyor.
Bu azaltım fırsatı, Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği hedeflerine ulaşmasına ve 2050 için net sıfır hedefi belirlemesine olumlu katkıda bulunabilir.
Diğer potansiyel faydalar arasında enerji bağımsızlığı ve enerji güvenliğinin sağlanması, daha temiz hava kalitesi sayesinden sağlık ve refah seviyesinde artış ve azaltılmış gürültü kirliliği de yer alıyor.