Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi TÜREK@home paneller dizisinin “Türkiye Tedarik Zincirine Genel Bakış” konulu oturumu 28 Temmuz tarihinde, çevrimiçi gerçekleştirildi.
Nükleer Düzenleme Kurumu Teknik Başkan Yardımcısı Dr. Oğuz Can’ın moderatörlüğünde düzenlenen panele, Ateş Çelik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Güldoğan, TPI Composites EMEA ve Hindistan Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, Siemens Gamesa EMEA Satınalma Yöneticisi Necmettin Aslan, DowAksa CCO’su Tamer Bozacı ve Aselsan Ulaşım ve Enerji Sistemleri Program Direktörü Günay Şimşek panelist olarak katıldı.
Her yıl ortalama 1500 MW’lık büyümeye ihtiyaç var
Rüzgâr enerjisi alanında küresel ve bölgesel politikaların, tedarik zinciri Ar-Ge potansiyeli, AB Yeşil Mutabakatı’nın rüzgâr enerjisi üzerinde etkilerinin ve sektörün İzmir Çandarlı’da beklenen liman gibi lojistik ihtiyaçlarının detaylı olarak masaya yatırıldığı toplantıda, sektörün her yıl ortalama 1.500 MW’lık bir büyümeyi gerçekleştirebilmesi için bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç duyduğu vurgulandı.
“Canlı bir iç pazara ihtiyacımız var”
Üretim rakamlarının Türkiye rüzgâr tedarik zincirinde yeterli kuvvete sahip olduğunu net olarak ortaya koyduğunu belirten Ateş Çelik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Güldoğan, Türkiye’nin artık küresel tedarik zincirinin bir aktörü olduğunun altını çizdi.
Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, Süveyş’teki gemi kazası, Covid-19 gibi zorluklar içinde dahi sektörün çok sağlam durduğuna vurgu yapan Güldoğan, rüzgârda küresel ve yurt içinde güçlü yapılanmış kurumlar olmasının en karamsar tabloda bile rüzgârın önünün açık olmasını sağladığına dikkat çekti.
Sektörde son zamanlarda yaşanan gelişmelerin ve AB Yeşil Mutabakatı gibi uygulamaların sadece iklimle mücadele değil bir ekonomik dönüşüm anlamına da geldiğini belirten Mahmut Güldoğan,
“Biz Ateş Çelik olarak hem Türkiye’de hem de global rüzgar tedarik zincirinde önemli bir aktör haline gelme gayretindeyiz. Bu hem motive edici hem zorlayıcı. Çin de dahil olmak üzere Amerika, Orta Doğu, Asya Pasifik ve Avrupa gibi tüm pazarlara ekipman gönderiyoruz. Teknoloji ve rekabetin gittiği yeri sürekli analiz edip aksiyon almamız gerek. Canlı bir iç pazar ihtiyacımız var. Her ne kadar bu yıl 1.500 MW yeni kurulu geçecek olsak da bunun 2030’a kadar böyle devam edeceğini söylemek çok iyimser olur. Her yıl 1.500 MW yapsak dahi İspanya’nın gerisinde kalırız. Bunu kabul etmemeliyiz. Bizim üretim kapasitemiz 5.000 MW iken asgari 1.500 MW’ı mutlaka sağlamamız gerek.” ifadelerini kullandı.
Güldoğan ayrıca, kule üreticilerinin teşviklere dâhil edilmesini arzu ettiklerini de dile getirdi.
“Offshore tarafına da bakmamız gerek”
Covid-19’un en büyük getirisinin iklim değişikliği konusunda gerçek bir farkındalık sağlamak olduğunu ifade eden TPI Composites EMEA ve Hindistan Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, “Yeşil Mutabakat güzel bir örnek. Bu ciddi bir fırsat. Rüzgâr sektörü adına, insanlık adına da bu açıdan çok mutluyum.” dedi.
Deniz üstü rüzgar potansiyelinin çok hızlı geliştiğini belirten Serdar, bu alanda 2020’de 6 GW olan kurulu gücün 2030’da 33 GW’a kadar çıkmasının beklendiğini, bunun da tedarik zincirinde büyüme anlamına geldiğini vurguladı.
Serdar, bu anlamda İzmir Çandarlı’daki limanla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerinin ve burada hem deniz üstü hem de karasal rüzgâr enerjisi alanında bir ihtisas bölgesi kurulmasının büyük faydası olacağının altını çizdi.
“Beklentimiz Türkiye’nin bölgede bir güç haline gelmesi”
Rüzgar tedarik zinciri alanında iş güvenliği konusunu ele alan Siemens Gamesa EMEA Satınalma Yöneticisi Necmettin Aslan,
“Çalışanlarımızın yaptıkları işlerden sonra ailelerine sağlıkla dönmeleri ve ayrıca çevreye etkilerimizi minimize ederek karbon nötr olmak en önemli önceliklerimizden. Sektörün büyümesine baktığımızda YEKDEM’in kaldıraç etkisini çok net hissettik. Ayrıca Siemens Gamesa olarak Türkiye’de Ar-Ge’yi de çok önemsiyoruz. Diğer küresel Ar-Ge merkezleriyle paralel çalışan Ar-Ge merkezimizde şu an 75 kişi çalışıyor ve patent başvurularımız devam ediyor.” dedi.
“Yeni trendler hızlı gelişiyor”
Yeni trendlerin çok hızlı geliştiği ve Türkiye olarak bu hıza yetişilmesinin şart gerekliliğini vurgulayan DowAksa CCO’su Tamer Bozacı ise “Teknoloji hızla gelişiyor, kendi içinde büyüyen ve gelişen rüzgâr enerjisi sektörü odak noktamızda. Yeni teknolojilere yatırımlarımızı artırmamız, hedeflerimiz açısından önemli. Herkes kendi payına düşen kısımda hedeflerini artırmalı. Tüm bunların yanı sıra geri kazanım ve geri kullanım işlerine de yönelmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
Alaçatı’da ömrünü tamamlamış türbinler için 10 milyon dolarlık bütçe ayrıldı
Panelin konuşmacılarından Aselsan Ulaşım ve Enerji Sistemleri Program Direktörü Günay Şimşek Aselsan olarak ‘yerlileşme’ konusunun en önemli gündemleri olduğunu belirtirken rüzgâr alanında Türkiye’den milli bir marka çıkarmak amacıyla EÜAŞ’la birlikte Alaçatı’da ömrünü tamamlamış türbinleri değiştirmek için 10 milyon dolarlık bütçe ayırdıklarını belirtti.
Yerlilik bilinci ve Ar-Ge merkezi için yılda 5 milyon dolardan fazla yatırım yaptıklarını vurgulayan Şimşek, “YEKA’nın yerlilik kıstasını fazlasıyla karşılıyoruz. Geleceğe yönelik YEKA yatırımlarımıza ağırlık vermeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.