Türkiye’nin rüzgâr enerjisi kurulu gücü 10 bin MW’ı aşarken, bu alanda faaliyet gösteren şirket sayısı 3 bin 580’e, doğrudan ve dolaylı istihdam ise 25 bin kişiye ulaştı.
Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) verilerine göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü 98 bin 800 MW seviyesine yükseldi.
İklim değişikliğiyle mücadele ve cari açığın azaltılması için Türkiye’nin elektrik üretim portföyünde önemli bir yer tutan temiz enerji kaynakları, bu kapasitenin 51 bin 900 MW’ını oluşturdu.
Türkiye’nin temiz enerji kurulu gücü içinde hidroelektrikten sonra en yüksek kapasiteye sahip rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 10 bin 10 MW’a ulaşmasıyla, bu alanda yeni bir eşik aşıldı.
Elektrik üretiminin yüzde 9’u rüzgârdan
Bu yıl Ocak-Temmuz döneminde Türkiye’de üretilen 187,3 milyar KWh’lik elektriğin 16,8 milyar KWh’i rüzgâr enerjisinden elde edildi.
Bu dönemde rüzgâr enerjisinin toplam elektrik üretimi içindeki payı yüzde 9 olarak kayıtlara geçti.
Rüzgâr enerjisinin Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücündeki payı yüzde 10’a ulaşırken, rüzgâr enerjisi toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünün ise yüzde 19,3’ünü oluşturdu.
Böylelikle, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi kurulu gücü 10 bin MW’ı aşarken, bu alanda faaliyet gösteren şirket sayısı 3 bin 580’e, doğrudan ve dolaylı istihdam ise 25 bin kişiye ulaştı.
Türkiye’nin rüzgâr başkentleri
Rüzgâr enerjisinde il bazında en yüksek kapasite yaklaşık 1700 MW’la İzmir’de bulunurken, bunu 1300 MW’la Balıkesir, yaklaşık 850 MW’la Çanakkale, 750 MW’la Manisa ve 420 MW’la İstanbul izledi.
Hatay ve Kırklareli 415’er MW, Aydın 400 MW, Afyonkarahisar 325 MW, Kayseri 272 MW, Osmaniye 260 ve Konya 242 MW, Muğla 220 MW, Bursa 205 MW ve Mersin yaklaşık 200 MW’la rüzgâr enerjisi kurulu gücü en yüksek 15 şehir arasında yer aldı.
Rüzgâr enerjisinde en yüksek kurulu güç sıralamasında Borusan EnBw 660 MW’la ilk sırada yer alıyor.
Demirer Enerji 613,7 MW’la ikinci, Güriş Enerji 588,25 MW’la üçüncü, Polat Enerji 559 MW’la dördüncü sırada bulunuyor.
Rüzgâr enerjisinde yatırım kararının ardından elektrik üretimine kadar geçen süre yaklaşık beş yılı buluyor. Rüzgâr enerjisi yatırımlarında maliyetin yüzde 80’ini türbin oluşturuyor.
Projelerden önce sahalarda türbinin kurulacağı yerin potansiyelinin tespit edilmesi için en az iki yıl güç ölçümleri gerçekleştiriliyor. Ölçümler sonrasında rüzgâr enerjisi yatırımcısına kapasite tahsisi yapılması, her bir türbin için yaklaşık 30 farklı kurumdan ayrı ayrı gerekli izinlerin alınması, mühendislik çalışmalarının ardından projelendirme aşamasına geçilmesi gerekiyor.
Toplamda 8 bin parçadan oluşan rüzgâr türbinlerinin ana parçalarını kule, kanat, jeneratör, nasel iç aksamları, kule içi aksamları oluşturuyor.
Bu parçaların büyük bir kısmı Türkiye’de üretiliyor. Türkiye’nin rüzgâr enerjisi sanayisi, enerji kaynakları içinde yüzde 65 ile en fazla yerliliği sağlayan sektörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Fabrikalarda üretilen kanat, kule ve naseller tırlarla taşınarak santral sahasında monte ediliyor. Rüzgâr türbininin ana parçalarından biri olan kule uzunluğu ise 120 ve kanat uzunluğu 80 metreyi buluyor. Böylece, türbinlerin toplam uzunluğu 200 metreye ulaşıyor.
Rüzgâr türbinlerinin kapasiteleri proje ve sahanın özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Özellikle türbinlerin üretimi proje bazlı gerçekleştiriliyor. Piyasada yaklaşık 6 MW kapasiteli türbinler bulunuyor. Bu kapasitede bir türbin yaklaşık 6 bin hanenin ihtiyacını karşılayabilecek miktarda elektrik üretebiliyor. Böyle bir türbinin maliyeti ise 3 milyon avroyu buluyor.
Türkiye’deki 77 rüzgâr ekipmanı üreticisi şirket, altı kıtada 45 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.