“Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli” raporuna göre, kömürlü termik santrallere bağlı çalışan açık madencilik sahaları, hem kapladıkları alan itibarıyla güneş santrali kurulumuna elverişli, hem de trafo merkezleri ve iletim hatlarına halihazırda bağlantılı olduklarından güneş enerjisi dönüşümünde maliyet avantajına sahip.
Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, 350.org, Ekosfer ve Yuva Derneği için Solar3GW tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’de açık madencilik yapılan kömür sahalarında hayata geçirilebilecek güneş enerjisi kurulu gücüne ve elektrik üretim potansiyeline dair bir ön analiz yapıldı.
Çalışma kapsamında, toplam kurulu gücü 10.495 MW olan 22 kömürlü termik santrale kömür sağlayan açık maden ocağı hesaplamaya dahil edilirken, saha alanları şöyle belirtildi: Çan, Çan 2, Bolu-Göynük, Kangal, Seyitömer, Çayırhan, Orhaneli, Çatalağzı, Soma-B, Soma, Soma-Kolin, Polat1, Tufanbeyli, Tunçbilek, Yatağan, Yeniköy, Yeniköy-Kemerköy, Çumra Termik, Çumra, Afşin-Elbistan A, Afşin Elbistan B, Silopi.
Raporun ana çıktıları ve öneriler ise şöyle açıklandı:
- 22 kömürlü termik santrale kömür sağlayan kömür sahalarına 13.189 MW kurulu gücünde güneş enerji santrali kurulabilir. Bu, Türkiye’nin şu anki güneş kurulu gücünün (7815 MW) yüzde 170 artması demek.
- Bu kurulu güçten üretilecek 19.079 GWh elektrik, 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilir.
- Yenilenebilir güneş enerjisi sayesinde yıllık 12,4 milyon ton CO2 emisyonunun önüne geçilebilir.
- Bu yüksek güneş potansiyeli değerlendirilirken madencilikle bozulan arazilerin doğaya yeniden kazandırılmasının mümkün olup olmadığı mevzuata uygun biçimde tespit edilmeli ve yerel halkın mülkiyet hakkı korunarak kararlara katılımı sağlanmalı.
- Türkiye taraf olduğu Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derece ile sınırlama hedefine uygun olarak kömürden çıkış stratejisi oluşturmalı, mevcut kömürlü termik santraller için kapanma programı belirlenmeli.
Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal) Kampanyacısı Duygu Kutluay, kullanılmaz haldeki eski kömür sahalarının güneş santrallerine çevrildiği örneklerin olduğuna dikkati çekerek, “Raporumuzun da ortaya koyduğu gibi Türkiye’de de kademeli kömürden çıkış planı kapsamında tekrar ekosistemlere kazandırılamayacak kömür sahaları, yenilenebilir enerjiye geçişte önemli bir fırsat yaratabilir. Ülkemizin en büyük hazinesi doğal alanlarını enerji üretimine feda etmek yerine, kömür sahalarından uygun olanların kullanılabilmesi için gerekli planların yapılması gerekiyor.” dedi.
Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Barış Eceçelik, yalnızca kömür santral sahalarının güneş santrallerine dönüştürülmesiyle 19 milyar kilovat saat elektrik üretilebileceğini belirtti.
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Onur Akgül, 2030’a kadar kömürden çıkmanın Türkiye için hayal olmadığını ifade ettiği açıklamasında, Açık kömür madencilik yapılan sahaların güneş enerjisi teknolojisine bırakılması, kısa süreler içinde enerji sektörünün emisyonlarını düşürebilir ve bunu önemli ölçüde düşük maliyetlerle gerçekleştirebilir. Bu süreçte, kömürden uzaklaşmayla halk sağlığında kaydedilecek hızlı iyileşme ve yeni doğal alan tahribatının önüne geçilecek olması ise diğer kazanımlar.” dedi.
Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Turhan da, konuyla ilgili ön çalışma niteliğinde olan bu raporun karbonsuzlaşma maratonunda ilk adıma rehberlik ettiğine dikkati çekerek şöyle devam etti: “Mevcut termik santrallerin kömür sahaları, güneş panelleri ile donatılabilecek kadar geniş ve çorak alanlar. Üstelik panellerin üreteceği elektriğin de şebekeye taşınması ve bağlanması için gerekli elektrik altyapısını barındırıyorlar. Özellikle bu raporda yer verdiğimiz batarya depolamalı alternatif modeller, temiz ve ucuz enerjiyi baz yük santral özelliğiyle şebekeye ulaştırabiliyor. Böylece elektrik üretiminde dünyada da yaygınlaşan yepyeni bir trendi ülkemizde de tanıtıyoruz.”
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Behiç Sabuncu ise, 2053’te kömürden çıkılması hedefi kapsamında güneş enerjisinin büyük fırsat sunduğunu vurgulayarak, raporun da bu fırsatın boyutlarını ve bu alanların nasıl değerlendirilebileceğine dair ipuçları gösterdiğini ifade etti.