JLL tarafından yapılan araştırmaya göre, binaların karbondan arındırılmasında etkili bir plan sunmak için ev sahipleri, yatırımcılar, geliştiriciler arasında iş birliği şart. 32 küresel kent merkezinde yapılan araştırmada, binaların emisyonlara katkısının ortalama yüzde 60 olduğu görülürken, bu oranların Londra’da yüzde 78, Tokyo’da yüzde 73, Washington DC’de yüzde 71, Paris’te yüzde 70 ve New York’ta yüzde 66 olduğu belirlendi.
Çalışma aynı zamanda, belediyelerde uygulanan politikalar, emlak sektörünün etkisi ve küresel ısınmayı sınırlamak için en yüksek emisyonlara ulaşma ihtiyacını gösteren iklim bilimi arasında önemli bir boşluk olduğunu ortaya koydu. Buna karşın karbonsuzlaştırmayı ilerletmek için en başarılı şehirlerin düzenleme, teşvik, yenilik ve hızlandırıcıları dengeleyen şehirler olacağını belirledi.
Araştırma, küresel ölçekte politikanın bugün bilimin gerisinde kaldığı ve bu durumun iklim eyleminde önderlik etmesi için özel sektöre daha büyük bir sorumluluk yüklediği konusunda uyarırken, düzenlemelerin harekete geçmesini beklemek tavsiye edilmiyor. Çalışmaya göre, şimdi harekete geçenler daha dayanıklı varlıklara ve hatta rekabet avantajına sahip olacaklar.
Çalışmada şehirlerde net sıfır hedeflerinin gerçekleştirilmesindeki en büyük boşluklarından biri enerji şebekelerinin yeşil dönüşümü olarak görülüyor. Bu durum şirketlerin üzerinde doğrudan kontrole sahip olmadığı çoğu zaman şehirler veya ulusal düzeyde daha büyük iş birliği gerektiren bir zorluk olarak vurgulanıyor. Buna göre, hem kapsamlı hem de acil olan bu zorluğun üstesinden gelmek için şehirlerin, büyük ölçekli yenilenebilir enerji ve depolama altyapısı geliştirmek için komşu yerel, eyalet ve ulusal hükümetlerle iş birliği yapması gerekecek.
Araştırma ayrıca, bilgi paylaşımı ve hızlandırıcı programların, özellikle küçük mülk sahipleri ve bina sakinleri için mevcut binaların güçlendirilmesini kolaylaştırmada oynadığı önemli rolü de belirledi. Gelişmiş şehirlerde 2050’de ayakta kalacak yapı stokunun yüzde 80’i inşa edilmiş durumda. 2050 hedeflerini tutturmak için, şu anda yüzde 1-2 seviyesinde olan güçlendirme oranlarının yılda yüzde 3’ü aşması gerekecek.
Araştırma, özellikle iklim değişikliğinin gezegen için ve özellikle savunmasız şehirler için en kötü etkilerinin azaltılmasına yardımcı olmak için sınır ötesi iş birliğine duyulan ihtiyacın da altını çiziyor.