Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, WindEnergy Hamburg Konferans ve Fuarı’nda, TÜREB organizasyonuyla düzenlenen etkinlikler kapsamında AA muhabirine, etkinliğin Türkiye açısından son derece başarılı geçtiğini, 130’u aşkın katılımcı ve 30’dan fazla firmanın Türkiye’nin rüzgâr enerjisi sanayi potansiyelini ziyaretçilere başarıyla tanıttığını söyledi.
Erden, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşı ve son iki yıldır devam eden Kovid-19 salgını sebebiyle uzak doğu merkezli gelen tedarik zincirindeki aksamalar sonrasında alternatif arayan batı için son derece uygun bir merkez olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Bizim 11 bin MW’tan fazla rüzgâr enerjisi kurulu gücümüz var. Ancak bizim potansiyelimiz sadece karasal rüzgârda 100 bin MW’tan fazla, keza güneş enerjisinde ise 250 bin MW’a çıkabiliriz. Avrupalı üreticiler başta rüzgâr türbin aksamları olmak üzere birçok alanda güvenilir tedarikçiye ihtiyaç duyuyor. Güçlü alt yapı, gelişmeye açık yenilenebilir enerji kaynağı ve bir çok yan teknolojisi alanındaki birikimi ile Türkiye son 10 yılda hiç olmadığı kadar Avrupa’ya yakın, daha da yakınlaşacak. WindEnergy Hamburg etkinliğinde Türkiye’nin rüzgârdaki sanayi ve yatırım potansiyelini ortaya koyduk. Genç nüfus, kalifiye eleman ve uzmanlaşmış bir ekip de Türkiye’nin avantajları arasında. Hamburg’daki organizasyona Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımları organizasyonun Türkiye tarafı için bir ilk niteliği taşıyor. İki bakanın aynı anda katılımı rüzgâr enerjisine güvenini gösterirken, sanayisini daha da geliştirmek isteyen büyük bir motivasyonun da işareti. Ayrıca Türkiye en kalabalık temsil edilen ülkelerden bir tanesiydi. Biz güçlü bir pavilyonla temsil edildik. Bu etkinliği sanıyorum 4 günde 20 binden fazla insan ziyaret etti.”
“Hidrojene ilgi artıyor”
Erden, enerji tedarik kaynaklarını çeşitlendirmek isteyen birçok ülkenin hidrojenle ilgili dönüşüm içine girdiğini söyledi.
Türkiye’de de bu alana karşı büyük bir ilgi olduğunu belirten Erden, “Hidrojen doğal gaza göre üç kat daha fazla enerji üretimine katkı sağlayabiliyor. Endüstride kullanmaya müsait bir kaynak halini alabilir. Örneğin, biz çok büyük bir gübre ve çelik üreticisiyiz. Türkiye’de iyi rüzgâr, iyi güneş var. Avrupa’ya lojistik olarak Türkiye’nin yakınlığı ve kalifiye insan gücü ve güçlü sanayi olması, bunların hepsi Türkiye’nin birçok alanda iş yapmasını kolaylaştıran özellikler. Türkiye hidrojen üretiminde başarı sağlarsa, enerji yoğun bu sektörlerin hepsi yeşil dönüşümü gerçekleştirebilir. Yeşil çelik, yeşil çimento, yeşil seramik ürünleri dediğimiz emisyonu düşük, çevre dostu üretimlerle bu ürünlere ulaşabilir, sanayi üretimini emisyondan arındırabiliriz. Dünyada hidrojene ilgi birden artacak.” diye konuştu.