Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) raporuna göre, doğrudan indirgenmiş demir (DRI) bazlı çelik üretimi için yeşil hidrojen üretmek amacıyla bol güneş enerjisi kaynaklarını kullanan MENA bölgesi, Hindistan’ın büyümekte olan kilit çelik pazarına ve Avrupa gibi yeşil çelik talep merkezlerine tedarik sağlamak için mükemmel bir konuma sahip. Ancak, Avustralya, Brezilya ve Kanada gibi demir cevheri madenciliği yapan ülkelerin rekabetinin arttığı bir ortamda, MENA’nın bu fırsattan yararlanmak için hızlı ve kararlı bir şekilde hareket etmesi gerekiyor.
IEEFA’nın baş çelik analisti ve raporun ortak yazarı Simon Nicholas, “Bölge, taşıması verimsiz ve pahalı görünen yeşil hidrojeni ihraç etmenin uygun bir yolunu bulmaya çalışmak yerine, DRI’de olduğu gibi yurt içi kullanıma öncelik vermeli. Dünyanın dört bir yanındaki çelik üreticileri halihazırda yüksek fırın bazlı üretimden yeşil hidrojenle çalışabilen DRI teknolojisine geçiş yapıyor. MENA, çelik sektörünün halihazırda DRI’ye dayalı olması ve hem doğrudan indirgeme dereceli (DR dereceli) demir cevherine hem de yakın gelecekte ucuz yeşil hidrojen üretmesine olanak sağlayacak yenilenebilir enerji kaynaklarına yerleşik erişime sahip olması nedeniyle bir avantaja sahip.” açıklamasını yaptı.
IEEFA’nın çelik analisti ve raporun ortak yazarı Soroush Basirat’a göre, küresel çelik sektörü karbonsuzlaştıkça demir üretiminin çelik üretiminden ayrılması bekleniyor. Basirat, “Ucuz yeşil hidrojen üretebilen mükemmel yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip yerlerde daha fazla demir cevheri işlenecek ve elde edilen demir, çelik talebi merkezlerine gönderilecek. MENA, gelişen yeşil demir ticaretinde küresel bir lider olabilir ancak Avustralya, Brezilya ve Kanada’da güçlü bir rekabetle karşı karşıya.” diye uyardı.
MENA bölgesinin yüksek kaliteli demir cevherine erişimi şimdiden artacak. Dünyanın en büyük DRI kalite demir cevheri üreticisi Vale, Orta Doğu’da yerel tüketim ve ihracat için sıcak briketlenmiş demir (HBI) üretmek üzere aynı yerde bulunan DRI tesislerine demir cevheri peletleri tedarik edecek yeşil demir “Mega Merkezleri” planlıyor.
IEEFA’ya göre, Avrupa’nın anlamlı karbon fiyatı, şimdiden çelik sektörü dönüşümünde ve yeşil çelik talebinde liderlik yaptığını gösteriyor. Gerçek anlamda düşük karbonlu bir yerel çelik endüstrisi, Avrupa’nın karbon sınırı düzenleme mekanizması yürürlüğe girdiğinde MENA’ya diğer bölgelere göre daha fazla avantaj sağlayacaktır. Yeşil HBI ithalatının, Avrupa’nın çelik sektörünü karbondan arındırma çabalarında hayati önem taşıması muhtemeldir ve MENA, coğrafi olarak bunu tedarik etmek için ideal bir konuma sahip.
Otomobil üreticileri küresel yeşil çelik talebindeki artışa öncülük ediyor ve Suudi Arabistan’ın büyük bir otomobil üreticisi olma tutkusu, bölgede üretilen yeşil çeliğin önemli bir alıcısı olabileceği anlamına geliyor.
MENA aynı zamanda dünya çapında çelik talebinin arttığı kilit pazar olan Hindistan’a tedarik sağlama konusunda da iyi bir konuma sahip. Hindistan’ın çelik endüstrisinin karbondan arınması Avrupa’dan daha sonra gerçekleşecek, ancak teknoloji geçişlerinin tarihsel hızı göz önüne alındığında muhtemelen beklenenden daha hızlı gerçekleşecek.
MENA’nın çelik sektörü, Suudi Arabistan, Umman ve BAE’de başlangıçta gazla çalışacak ve sonunda hidrojene geçiş yapacak olan DRI tabanlı yeni tesisler için çok sayıda planla birlikte halihazırda genişliyor. Her ne kadar gaz bazlı DRI, kömür bazlı yüksek fırınlardan daha az karbon yoğunluğuna sahip olsa da, bu genişleme, emisyon azaltma hedefini artırma yönündeki baskının arttığı bir dönemde, MENA ülkelerinin yurt içi karbon emisyonlarına katkıda bulunmaya devam edecek.
Yeşil hidrojen ihracatından daha fazla yurt içi kullanıma yönelik yeniden odaklanma, bölgenin yurt içi emisyon azaltma hedeflerine ulaşmasına ve aynı zamanda çelik üreticilerini yakın geleceğin küresel demir-çelik sektörü için konumlandırmasına yardımcı olabilir.