Binalar, nasıl inşa edildiklerinden, nerede bulunduklarına ve nasıl kullanıldıklarına kadar çeşitli seviyelerde karbon emisyonlarından sorumlu. Türkiye’de enerji kaynaklı emisyonların yaklaşık ¼’ü binalardan kaynaklı.
Isıtma ve soğutmadan kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmak, küresel ortalama sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat dereceden fazla yükselmesini önlemek için kritik öneme sahip olacak. Bu nedenle, iklim koruması için stratejiler tasarlarken, ticari ve konut binalarından kaynaklanan karbon kirliliğini azaltmaya yönelik adımları göz önünde bulundurmak hayati önem taşıyor.
Dünyada sıfır enerji binalara yönelik çeşitli düzenlemeler yer alırken, Türkiye’de de geçtiğimiz günlerde konuya yönelik önemli bir adım atıldı. “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” kapsamında, 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların kullandığı enerjinin en az yüzde 5’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması zorunlu olacak.
Sıfır enerjili binalar küresel anlamda giderek daha fazla önem kazanıyor
Genellikle sıfır enerjili binalar olarak adlandırılan net sıfır enerjili binalar (NZEB’ler), iklim değişikliğini ele almak için bir mekanizma olarak çeşitli coğrafi pazarlarda ve bölgelerde giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu binalar, esas olarak kendi enerji ayak izlerini sıfırlayarak, bir yıl boyunca yenilenebilir kaynaklar kullanılarak yerinde üretilenden daha fazla enerji tüketmemek için enerji verimli teknolojiler ve yenilenebilir enerji sistemleri kullanır. Bir NZEB, şebekeden fosil yakıt bazlı enerji çekmek yerine, jeotermal, güneş veya rüzgâr gibi yenilenebilir sistemlerden kendi enerjisini üretir. Binanın bunu yapamaması durumunda, sürdürülebilir bir güç kaynağından satın alınan karbonsuz temiz enerji tüketir.
NZEB’ler için tasarım kriterleri, farklı inşaat uzmanları ve bölgeler arasında değişebilir. Örneğin, bu binalar tarafından kullanılan yenilenebilir enerji, güneş panelleri, yüksek verimli yalıtım ve pencereler ve ısı pompaları gibi teknolojiler kullanılarak tesis dışında da üretilebilir. Toplamda, NZEB’ler yapı sektöründe yenilenemeyen enerjinin kullanımını en aza indirmeyi kolaylaştırır, böylece operasyonları sırasında atmosfere sera gazı emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunur.
2020 yılında NZEB küresel pazarı 16.8 milyar dolar
Reportlinker tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2020 yılında 16,8 milyar dolar olarak tahmin edilen Net-Sıfır Enerji Binaları (NZEB’ler) küresel pazarının, yüzde 18,7’lik bir CAGR’de büyüyerek, 2026 yılına kadar 47,4 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Raporda analiz edilen bölümlerden biri olan ısıtma-soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin, analiz dönemi sonunda yüzde 18,4’lük bir yıllık bileşik büyüme oranıyla 25,2 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Pandeminin ve neden olduğu ekonomik krizin ticari etkilerinin kapsamlı bir analizinden sonra, duvarlar ve çatılar segmentindeki büyüme, önümüzdeki 7 yıllık dönem için revize edilmiş yüzde 20,4’lük bir CAGR’ye yeniden ayarlandı. Bu segment şu anda küresel Net-Sıfır Enerji Binaları (NZEB’ler) pazarının yüzde 29,1’lik bir payını oluşturuyor.
Çin’in 2026’ya kadar 4,2 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor
ABD’deki Net-Sıfır Enerji Binaları (NZEB) pazarının 2021 yılında 6,2 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Ülke şu anda küresel pazarda yüzde 33,14’lük bir paya sahip.Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in, analiz dönemi boyunca yüzde 22,5’lik bir CAGR’nin ardından 2026 yılında 4,2 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşacağı öngörülüyor. Diğer dikkate değer coğrafi pazarlar arasında, analiz dönemi boyunca her birinin sırasıyla yüzde 16,3 ve yüzde 16,9 oranında büyüyeceği tahmin edilen Japonya ve Kanada bulunuyor. Avrupa içinde, Almanya’nın yaklaşık yüzde 17,2 CAGR’de büyümesi beklenirken, çalışmada tanımlanan Avrupa pazarının geri ise analiz dönemi sonunda 5,1 milyar dolara ulaşacak.
Aydınlatma segmenti 2026’ya kadar 3,2 milyar dolara ulaşacak
Küresel aydınlatma segmentinde ABD, Kanada, Japonya, Çin ve Avrupa, tahmin edilen yüzde 16,9’luk CAGR’yi yönlendirecek. 2020 yılında toplam 1 milyar dolar pazar büyüklüğüne sahip olan bu bölgesel pazarlar, analiz döneminin sonunda öngörülen 3 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak. Çin, bu bölgesel pazarlar kümesinde en hızlı büyüyenlerden biri olmaya devam ederken, Avustralya, Hindistan ve Güney Kore gibi ülkeler tarafından yönetilen Asya-Pasifik pazarının 2026 yılına kadar 260,1 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.