Kadir Has Üniversitesi bünyesindeki Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi (CESD), 2016’dan bu yana yürüttüğü Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması 2021 sonuçlarını açıkladı.
2016-2019 arasında dört kez yapılan, 2020’de ise COVID-19 salgını nedeniyle ara verilen araştırmanın beşincisi için saha çalışmaları 10-22 Aralık 2021 tarihleri arasında yürütüldü ve Türkiye genelini temsilen 16 ilde ikamet eden 18 yaş ve üzeri 1237 kişi ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi.
Proje Koordinatörü ve CESD Müdürü Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger ile proje çalışanları Prof. Dr. Meltem Ucal, Doç. Dr. Gökhan Kirkil, Prof. Dr. Çiğdem Kentmen Çin (İzmir Ekonomi Üniversitesi) ve Dr. Öğr. Gör. Emre Çelebi’nin (Yeditepe Üniversitesi) yer aldığı araştırma ekibi, çarpıcı sonuçlar elde etti.
2021’e enerji pahalılığı ve ekonomik sorunlar damga vurdu
Araştırma kapsamında “Türkiye’nin günümüzdeki en önemli sorunu nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 43,9’u ekonomi, yüzde 17,9’u eğitim ve yüzde 8,3’ü de göçmenler yanıtını verdi. Sorunların sırası yıllar itibarıyla sürekli olarak yer değiştirse de ekonomi, bir sorun olarak anketteki ilk sırasını korudu. 2021 yılında dünyadaki en önemli sorun olarak da ekonomi ilk sırada gösterilirken (yüzde 43,2), küresel çaptaki sorunlarda ikinci sırayı sağlık (yüzde 42,1), üçüncü sırayı ise eğitim (yüzde 39,8) aldı.
Katılımcıların enerji tüketimi konusunda en önemli gördüğü unsurlar arasında temiz ve çevreye zararsız olması (yüzde 32), yerli kaynaklardan elde edilmesi (yüzde 16,3), kesintisiz temin edilmesi (yüzde 15,4) dikkat çekerken, ucuz olması diyenlerin oranı sadece yüzde 13,6’da kaldı. “Türkiye’de enerjiden kaynaklanan çevre sorunları hangileridir?” sorusuna verilen cevaplarda ise iklim değişikliği yüzde 59,6 ile ilk sırada, insan sağlığının bozulması yüzde 56,7 ile ikinci sırada, hava kirliliği de yüzde 36,2 ile üçüncü sırada geldi.
Türkiye’de enerji sisteminin en önemli sorunu olarak enerjinin pahalı olması (yüzde 32,5) gösterilirken, katılımcıların yüzde 18,4’ü enerjinin verimsiz kullanılmasını, yüzde 11,8’i ise yenilenebilir enerjinin yeterince kullanılmamasını birer sorun olarak bildirdi.
Elektrikli araç alımını fiyat yüksekliği engelliyor
Katılımcılar, elektrikli araç almalarını engelleyen nedenler arasında, yüzde 35,7 oranında fiyatının yüksek olması, yüzde 19,8 oranında şarj süresinin uzun olması, yüzde 17,9 oranında tam şarjla gidilebilecek mesafenin uzun olmasını gösterdi. Öte yandan, motosikleti olanların oranı sadece yüzde 8,6’da kalırken onların da yüzde 93,4’ünün tek motosikleti, yüzde 6,6’sının 2 motosikleti bulunuyor. Motosikletlerin yüzde 73,6’sının benzinli, yüzde 22,6’sının da elektrikli olup aylık yakıt gideri için yüzde 22,4’ünün 201-300 TL arasında bir masraf yaptığı kaydedildi.
Enerji verimliliği tedbir ve uygulamaları hâlâ zayıf
Türkiye halkının yüzde 55,9’u enerji verimliliğini doğru tanımlarken, yüzde 29,1’i enerji verimliliği ve tasarrufu arasındaki farkı bilmediğini ifade etti. Öte yandan, evlerinde ısı yalıtımı bulunanların oranı yüzde 49,1 iken enerji tüketimini azaltmak ve enerji verimliliği sağlamak için tedbir uygulayanların oranı yüzde 38,4 olarak kaydedildi. Tedbir almayanların tedbir almama nedenleri arasında ise ilk üçte, bu konu hakkında yeterli bilgisinin olmaması (yüzde 29,9), uygun kredinin bulunamaması (yüzde 22,6) ve tedbir uygulama maliyetlerinin yüksek olması (yüzde 20,3) geldi.
Enerji tercihlerinde güneş ve doğalgaz öne çıkıyor
“Maliyetleri aynı ve kolaylıkla erişebilir olsalardı, evdeki ısınma, soğutma, pişirme, sıcak su, aydınlatma, elektrikli ev aletleri kullanımı amaçlı enerji ihtiyaçlarınızı karşılamak için hangilerini kullanmayı tercih ederdiniz?” sorusuna verilen cevaplardan pozitif değerler toplamı en fazla olanlar, yüzde 63 ile güneş, yüzde 62,2 ile doğalgaz, yüzde 57,4 ile rüzgâr oldu. “Bunlardan hangisini kullanmayı en çok tercih edersiniz?” sorusuna ise, yüzde 37,8 oranında güneş, yüzde 26,8 oranında doğalgaz, yüzde 7,8 oranında hidroelektrik cevabı verildi.
Yenilenebilir enerji kaynağını tercih edenlere bu tercihin nedenleri sorulduğunda, pozitif değerler toplamı en fazla olan cevaplar şöyle sıralandı: “Çocuklarım ve torunlarımın geleceğini düşünüyorum” (yüzde 94,4), “temiz ve çevre dostu” (yüzde 93,9), “dünyada geleceğin yakıtı” (yüzde 93,4). Evde sadece ısınma amaçlı enerji ihtiyacını karşılamak için doğalgazı tercih edenlerin oranı yüzde 50,4, elektriği tercih edenlerin oranı ise yüzde 16,9 oldu. Elektrik ihtiyacını karşılamak için tercih edilen en öncelikli enerji kaynağı ise doğalgaz (yüzde 37,7) ve güneş (yüzde 17,9). “Gelecekte Türkiye için en önemli bulunan enerji kaynağı” olarak sırasıyla doğalgaz diyenlerin oranı yüzde 30,4, güneş diyenlerin oranı yüzde 22,8 olurken petrol diyenlerin oranı yüzde 10,6’da kaldı.
Çatı üzeri güneş sistemlerinde kurulum maliyetleri endişe yaratıyor
Doğalgaz her açıdan tercih edilmesine rağmen, katılımcıların yaşadıkları konutta çatı ve cephe güneş panellerinden elektrik üreten bir sistemin bulunması oranı sadece yüzde 16,7 oldu. Yüzde 83,3’ünde bu tür sistemlerin olmamasının nedeni olarak “kurulum maliyetlerinin yüksek olması” (yüzde 28,1), “oturulan binanın bu sistemler için uygun olmaması” (yüzde 26,3) ve “komşularla ortak karara varılamamış olması” (yüzde 25,3) gösterildi. “Konutunuzda çatı ve cephe güneş panellerinden elektrik üretim sistemleri kurulması hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 33’ü “konu hakkında yeterli bilgim yok”, yüzde 29,8’i de “uygun bütçe/kredi bulabilirsem kullanırım” yanıtlarını verdi.
Katılımcılara yaşadıkları il sınırları içinde hangi tip santrallerin kurulmasını destekleyecekleri sorulduğunda yüzde 58,7’si rüzgar, yüzde 55,4’ü güneş, yüzde 50,1’i doğalgaz cevabı verirken, jeotermal (yüzde 41,9), kömür (yüzde 34,5) ve nükleer (yüzde 28,8) enerji santrallerinin oranı genele kıyasla düşük kaldı.