Bakan Dönmez, Endonezya’nın Bali kentinde düzenlenen G20 Enerji Bakanları Toplantısı’nın ilk oturumu olan “Küresel Ekonomi ve Enerji Görünümü”nde konuşma yaptı.
Yaklaşık 3 yıldır enerji piyasaları açısından son derece kritik zamanların yaşandığını belirten Dönmez, salgın sonrası toparlanma süreci ve jeopolitik gerginliklerin enerji sektörü üzerinde baskı oluşturduğuna değindi.
Temiz enerji dönüşümlerinin tüm dünyada devam ettiğini dile getiren Bakan Dönmez, birçok ülkenin enerji dönüşüm politikaları kapsamında net sıfır hedeflerini duyurduğunu hatırlattı.
Enerji güvenliğine yönelik endişelerin, özellikle artan fiyatlar ve olağan dışı hava koşulları gibi nedenlerle devam ettiğine işaret eden Dönmez, “Jeopolitik gerilimler de bu endişeleri tetiklemekte ve piyasalarda istikrarsızlığa ve fiyat artışlarına neden olmaktadır. Bu nedenle dengeli, uzun vadeli ve akılcı bir planlama gerektiren enerji arz güvenliğimiz göz önüne alındığında kaynakların ve yolların çeşitlendirilmesi büyük önem arz etmektedir.” diye konuştu.
Küresel eğilimlerin, enerji sektöründe iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sera gazı emisyonlarını azaltma ihtiyacını ortaya çıkardığını anlatan Dönmez, iklim değişikliği ile mücadelede önemli araçlardan birinin de enerji verimliliği olduğunu vurguladı.
Dönmez, yapılan uluslararası araştırmalara göre tüketicilerin enerji verimliliği hakkında birçok çok şeyin farkında olmalarına rağmen gerekli önlemleri uygulamada başarısız olduklarını ortaya çıkardığına değinerek, “Yeni yaklaşımlar ve davranışsal politikalar etrafında inşa edilmiş farklı birtakım enerji verimliliği politikalarına ihtiyaç duymaktayız. Tüketici davranışlarını değiştirmek zordur. Son 6 aydır birçok kampanyaya tanık olduk ancak bunların etkileri hala net değildir. Bu konuların uluslararası kuruluşların desteğiyle daha fazla üzerinde durulacağına inanmaktayız.” ifadelerini kullandı.
Toplantının ikinci oturumu olan “Enerji Dönüşümlerinin Hızlandırılması: Erişim, Teknoloji, Finans”ta da bir konuşma gerçekleştiren Dönmez, enerji dönüşümlerinin kaçınılmaz olduğunu, temiz enerji geçişlerini hedeflemekle birlikte arz güvenliğini de önemsediklerini söyledi.
Türkiye’nin yenilenebilir enerjide kayda değer bir gelişme gösterdiğine dikkati çeken Dönmez, “Yenilenebilir enerji kapasitesinin toplam kurulu güç içindeki payı yüzde 54,2’e ulaşmıştır. Uygulamaya koyduğumuz modeller ile güçlü bir güneş enerjisi ekosistemi kurulumu AR-GE, üretim ve dağıtımı aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Söz konusu bu sistem Orta Doğu ve Avrupa’daki ilk ve tek entegre fotovoltaik modül üretim tesisini de içinde barındırmaktadır. Bu bağlamda, PV panel üretim kapasitesinde dünyada 4’üncü sırada yer almaktayız.” dedi.
Enerji dönüşümleri konusunda, finansmanın harekete geçirilmesi, uluslararası finans kuruluşlarından destek alınması ve yeni teknolojilerin maliyetlerinin düşürülmesinin son derece önemli olduğunu dile getiren Dönmez, “Enerji güvenliği ve dönüşümlerine yönelik daha güçlü politikaların geliştirilebilmesi için aramızdaki iş birliğinin en iyi çözüm olduğunun ve G20 üyelerinin bu güce sahip olduğunun altını çizmek isterim.” şeklinde konuştu.