Castrol’ün Geleceğin dEVrini Yakalamak” başlıklı elektrikli araç araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya katılan pek çok ülke 2040 itibarıyla benzinli ve dizel motorlu araç satışını sonlandırmayı hedefliyor.
Araştırmaya göre, 2050’ye kadar küresel araç parkında 2 milyar veya daha fazla elektrikli araç bulunacağının öngörülürken, tüketicilerin yüzde 53’ü gelecek sefere elektrikli araç almayı düşünecekleri, elektrikli araç kullanan tüketicilerin yüzde 99’u ise gelecek sefer de elektrikli araç alacağı ortaya çıktı.
Katılımcılar arasında, şirketlerinin şu anda içten yanmalı araçtan elektrikliye geçmeye hazır olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 40. Tüm otomotiv yöneticilerinin sadece yüzde 8’i tedarik zincirinin buna hazır olduğuna inanıyor. Küresel otomotiv yöneticilerinin yüzde 66’sı elektrikli araçlara geçişin şirketleri için bir numaralı stratejik öncelik olduğunu belirtiyor. 2015’de Ar-Ge harcamalarının ortalama yüzde 11’i elektrikli araçlara, yüzde 39’u ise içten yanmalı araçlara odaklanmıştı. Bugün bu oran yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 21’e ulaştı. Sektör yöneticileri, 2025 yılına kadar oranın yüzde 31’e, 10 yıl içindeyse üç katına çıkacağını öngörüyor. Hibrit araçlar da hesaba katılırsa, 2025’e kadar Ar-Ge harcamalarının yüzde 70’inden fazlasının elektrikli araçlara ve hibritlere odaklanacağı tahmin ediliyor.
Araştırmaya göre, sektör yöneticilerinin yüzde 63’üne göre, içten yanmalı araçlar için devletlerin koyduğu kademeli olarak kullanımdan kaldırma hedefleri, endüstrideki geçişe ve Ar-Ge çalışmalarına yapılan harcamalara hız kazandıran bir numaralı faktör oldu. Yöneticilere göre elektrikliye geçişi hızlandıran ikinci faktör yüzde 57 ile net sıfır hedefleri, üçüncü sırada tüketicilerin yüzde 35 ile sürdürülebilirlik endişeleri var.
Otomotiv yöneticilerine göre elektrikli araçlara geçişi yavaşlatan en büyük engel yüzde 56 ile yüksek maliyetli bataryalar olarak öne çıkıyor. Şarj noktalarına erişim yüzde 43, teknik eleman yetersizliği yüzde 40 ile diğer bariyerler oldu.
Tüketici tarafından bakıldığında ise aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerdeki sürücüler daha az hava kirliliği, düşük sürüş maliyeti ve evde şarj imkanını elektrikliye geçişi hızlandıran faktörler olarak gösteriyor. Bariyerler ise ultra hızlı şarjın yaygın olmaması, şarj noktalarına erişim ve menzil endişeleri diye sıralanıyor.
Türkiye’de her iki kişiden biri elektrikli istiyor
Dünyadaki otomobil sahibi tüketicilerin yarısından fazlası gelecek sefer elektrikli araç almak istiyor. Çin yüzde 80 ile en çok elektrikli araç almak isteyenlerin bulunduğu ülke oldu.
Türkiye’deki tüketiciler de küresel eğilimle aynı yönde niyet belirtiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 49’u bir sonraki araçlarının elektrikli olmasını istiyor. Türkiye, bu oranla Fransa, Avustralya-Yeni Zelanda, ABD, Hindistan ve Almanya’nın önüne geçiyor.
Türkiye’deki tüketicinin bu yönde davranmasının ardındaki en büyük neden yüzde 88 ile kentsel alanlarda hava kirliliğini azaltmak olarak öne çıkıyor. Diğer nedenler yüzde 85 ile yeni elektrikli araç modellerinin piyasaya sürülmesi, yüzde 84 ile elektrikli araçların benzinli ya da dizel araçlara kıyasla daha iyi entegre edilmiş bir teknolojiye sahip olduğuna inanılması ve yüzde 82 ile benzinli veya dizel motorlu araçlara göre daha düşük karbon emisyonları yayması olarak sıralanıyor.
Dünyada elektrikli araç kullananların yüzde 78’i kullanım ömrü göz önüne alındığında bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyetinin benzinli veya dizel araca göre daha düşük olduğuna inanıyor.
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 61’i de bir elektrikli aracın toplam maliyetinin vergi, yakıt ve bakım masrafları dikkate alındığında eşdeğer bir içten yanmalı araçtan daha düşük olduğunu düşünüyor.
Türkiye’deki tüketiciler için elektrikli araçlar konusunda endişe yaratan ilk başlık şarj altyapısı oluyor. Elektrikli araç kullanmayan sürücülerin yüzde 70’i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor. Yüzde 65 ile model seçeneklerinin azlığı ve yüzde 64 ile devlet teşviklerinin yetersizliği diğer başlıklar olarak öne çıkıyor.
1 yorum
Merhabalar.
Enerjiler, kontrol edilinebilirlikleri kadar mukemmeldirler . iste bu tarife en uygun olanida elektrik enerjisi , bir dugmeye bsiyorsun calisiyor bir dugmeye basiyorsun duruyor ve en guzelide yesil enerji olusu yani dunya dostu tabiati kirletmemesi. iste bu iki ozellik, elektrik enerjisini aranan ve eksikligi duyulan bir enerji haline getirmistir. insanlarin elektrikli arabalara yonelmesi ilgi duymasida bu yondendir. gorunen o ki elektrikli arabalarin artmasi, giderek nufusun artmasi elektrik enerjisine olan ihtiyacin dahada giderek artmasina sebep olmaktadir. Iste burada dunyanin diger yesil enerji sinifina giren alternatif enerjilerini elektrik enerjisine cevirmenin yollarini bulmasi gerekiyor. memleketimiz bu yesi lenerji bakimindan dunyadaki diger devletlere bakarak cok sansli, mesela gunes enerjisi gibi. Turkiyemizin bir baska enerji avantaji daha varki o da, Turkiyemizin uc tarafinin deniz ile cevrili olusu ve dolayisiyla deniz dalgalarina bosa giden enerjiye sahip olusu. iste bu olasilik neticesi deniz dalgalarindan elk. enerjisi elde etmek mumkun…. sonsuz ve masrafsiz enerji bizi bekliyor….
son iki senedir uzerinde calisip patentini aldigim proje bir start bekliyor…