Düşünce kuruluşu Agora Energiewende tarafından yapılan yeni bir çalışma, Batı Balkan ülkelerinin yenilenebilir enerjilere, hidrojene hazır yeşil altyapıya ve depolama teknolojilerine yapılan yatırımlar sayesinde, fosil gaz talebini 2045 yılına kadar yüzde 50 azaltabilir ve toplam maliyetleri yüzde 12 oranında azaltabilir.
Çalışma, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Sırbistan’ı kapsıyor. Arnavutluk’un halihazırda karbondan arındırılmış bir enerji sektörüne sahip olduğu ifade edilirken, sınır ötesi elektrik alışverişi ile birbirine bağlı sistemlerde güç sistemi dinamiklerini doğru bir şekilde yansıtmak için modellemeye dahil edildiğini belirtiliyor.
“Batı Balkanların Geleceğini Yenilenebilir Enerji ile Güçlendirmek” başlıklı çalışma, üç farklı senaryoyu karşılaştırıyor: “Temel” senaryo veya mevcut ulusal plan ve politikaların devamı, karbonsuzlaştırmanın fosil gaza dayandığı “gaz kilitlenmesi” senaryosu ve fosil gazın mümkün olan en geniş ölçüde enerji depolama ve yeşil hidrojen ile değiştirildiği “akıllı geçiş” senaryosu.
Çalışmaya göre, enerji depolama kapasitesine yönelik hedeflenen yatırımlar, en kolay ölçeklenebilir yenilenebilir teknoloji olan güneş enerjisinde de hızlı bir büyüme sağlayacak. Aynı zamanda fosil gaz altyapısının yerini alacak hidrojen santrallerine olan ihtiyacı da azaltabilecek.
Agora Energiewende Avrupa Direktörü Matthias Buck, “Çalışmamız, temiz enerjiye geçişin bölgeye, eskiyen linyit santrallerini yeni kömür veya fosil gazla değiştirmekten yüzde 15 daha ucuza mal olacağını ortaya koyuyor. Batı Balkanlar bölgesinde akıllı bir geçiş, maliyetleri en aza indirmek ve enerji güvenliğini en üst düzeye çıkarmak için yenilenebilir enerji, enerji depolama ve yeşil hidrojen karışımı üzerine inşa ederken, 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne giden bir yola giriyor. Yenilenebilir kaynaklar, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak ve fosil enerji krizinden sürdürülebilir bir çıkış yolu çizmek için enerji sektöründe en iyi seçenektir.” açıklamasını yaptı.
Buck, “Enerji sektörü altyapısını planlarken hidrojen ihtiyacı da göz ardı edilmemelidir” uyarısını yaparken, “Batı Balkan ülkeleri arz güvenliğini sağlamak için 2045’te talebin yüzde 7’sini karşılayan 5 GW gücünde yeşil hidrojen santraline ihtiyaç duyuyor.” açıklamasında bulundu.
AB ve komşularından oluşan bir kuruluş olan Enerji Topluluğunun üyeleri olarak Batı Balkan ülkelerinin, 2050 yılına kadar iklim tarafsızlığına ulaşma hedeflerini göz önünde bulundurarak bu on yılda enerji sistemlerini nasıl dönüştürmeyi planladıklarını göstermek için Haziran 2023’e kadar Ulusal Enerji ve İklim Planları (NECP’ler) hazırlamaları bekleniyor.