Geçtiğimiz yıl ABD’de yürürlüğe giren Enflasyonu Azaltma Yasası (IRA), pek çok sektörde enerji dönüşümünün hızlanmasını sağlarken, yapılan analizler yasayı ABD’nin dönüm noktası niteliğindeki iklim politikası olarak değerlendiriyor. Enerji Stratejisti Ali Murat Yeşilyurt ile IRA’nın imzalanmasından bu yana ABD’de yaşanan gelişmeleri ve yasanın etkilerini konuştuk.
Küresel yenilenebilir enerji sektörüne yönelik değerlendirmeleriniz nelerdir?
ABD, Enflasyon Düşürme Yasası ile dünyada bir ilki yaptı ve gerçekten bu konuları ne kadar önemsediğini gösterdi. Avrupa Birliği’nin de aynı şekilde ayırdığı bütçelerin büyüklüğüne bakıldığında aynı hassasiyeti gösterdiği anlaşılıyor. Karbonsuzlaştırma veya karbon salımını düşürme konusunda iyi adımlar atılıyor. Fosil kaynakları en fazla tüketerek doğaya en çok zararı veren ülkelerin daha fazla temiz enerjiyi desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.
Dünyanın küreselleşmesi neticesinde iletişim ve bilgiye erişim çok iyi durumda. Bu yüzden de yakın zamanda enerji yönetimi merkezileştirilerek küresel yönetilebilir. Buna ihtiyaç olacak çünkü çok orantısızlıklar var. Örneğin bir ülkede toplam kullanılan enerjinin ne kadarının yenilenebilir veya temiz enerji kaynaklarından elde edildiği çok fazla farklılık gösteriyor. Bu konuda bir hedef oran belirlenip takip edilip yönetilmeli. Sürekli güzel haberler duyuyoruz ama bunlar genelde büyük ve güçlü ülkelerden geliyor fakat unutmamalı birleştirildiğinde hatrı sayılır bir büyüklüğe ulaşır diğerleri.
Enerji verimliliği ihmal edilen bir konu. Karbon salımının düşürülmesi için yenilenebilir enerji kaynakları kullanılsın ama diğer taraftan da enerji tüketimi yeterince verimli mi ona da bakılsın. Bu bilinç bireyden başlar. Kullandığı arabasından tutun da yaşadığı evdeki veya çalıştığı binadaki enerjinin tüketimini bilen bilinçli bireylere ihtiyaç var. Biraz alt detay bilmeliyiz. Elektrikli araçların desteklenmesi güzel ancak elektriğin artık kömürle üretilmemesi için de paralel çalışmalar yeterli düzeyde yapılmalı. Bir birey alt kırılımları iyi bilirse sorgular ve destekler. İnsan bilmediği şeyi yönetemez. “Binanın ısıtılması, soğutulması ve aydınlatılmasında ne kullanılıyor” binadaki herkesin bunu bilmesi gerekir. Uygun olmayan bir uygulama varsa da tedbir alınması için harekete geçmelidir.
Enflasyon Azaltma Yasası’nın üzerinden bir yıl geçmesiyle birlikte bu konuda ABD’de yaşanan gelişmeler neler oldu?
Bir yıl önce Başkan Biden, temiz enerjiye, iklim eylemine ve ekonomik büyümeye önemli bir yatırım olan Enflasyonu Azaltma Yasasını yasalaştırdı. Yürürlüğe girmesinden bu yana, çeşitli yönlerden derin bir etkisi olduğuna inanıyorum:
- Temiz Enerji Yatırımı: Elektrikli araç (EV) tedarik zinciri ve güneş enerjisi üretimi de dahil olmak üzere 110 milyar doların üzerinde özel sektör yatırımı açıklandı.
- İş Yaratımı: 170 binden fazla temiz enerji işi yaratıldı ve önümüzdeki on yılda tahmini olarak 1,5 milyon ilave iş yaratılması bekleniyor.
- Sera Gazı Emisyonları: Yatırımlarla sera gazı emisyonlarının 2030 yılında yaklaşık 1 milyar ton azaltılması öngörülüyor.
- Dayanıklılık ve İklim Koruması: Toplulukları iklim değişikliğinin etkilerinden korumak için milyarlarca dolar tahsis edildi ve çeşitli programlar dayanıklılığı artırmayı hedefliyor.
- Enerji Tasarrufu: Amerikalı ailelerin, enerji verimliliği geliştirmelerine yönelik ek teşviklerle birlikte elektrik faturalarında 27-38 milyar dolar tasarruf etmeleri bekleniyor.
- Sağlık Hizmetlerinde Tasarruf: Kanun, insülin maliyetlerinin ayda 35 ABD doları olarak sınırlandırılması ve ilaç fiyatları için Medicare müzakereleri de dahil olmak üzere sağlık bakım maliyetlerinin düşürülmesine yol açtı.
- Vergi Reformu: Büyük şirketlerin asgari yüzde 15 vergi ödemesi gerekiyor ve hisse geri alımları ve itfalarında yüzde 1 tüketim vergisi var. IRA, hizmetlerini iyileştirmek ve zenginlerden ve şirketlerden vergi toplamak için modernleşiyor.
Enflasyonu Azaltma Yasası yalnızca tarihi bir iklim yatırımı değil, aynı zamanda iş yaratma, maliyetleri düşürme ve adil faydalar sağlamaya yönelik kapsamlı bir çaba.
Ekonomiye nasıl bir etkisi oldu?
Enflasyonu Azaltma Yasası (IRA), enerji sektörünü dönüştürme ve daha geniş ekonomiyi olumlu yönde etkileme potansiyeline sahip olduğu oldukça açıktı. Sera gazı emisyonlarının azalmasına, enerji maliyetlerinin ve enflasyonun düşmesine, üretkenliğin ve ekonomik çıktının artmasına yol açacağına inanılıyordu. Artan yatırım talebi nedeniyle faiz oranlarının artması gibi kısa vadeli zorluklar yaşanabilirken, bunun ABD ekonomisi üzerindeki genel etkisinin muhtemelen ılımlı olacağı düşünüldü. Geldigimiz noktada IRA’nın ABD hükümetine maliyeti, vergi kredileri de dahil olmak üzere özel sektörün teşviklere verdiği tepkilere bağlı olduğundan belirsizliğini koruyor ama olumlu bir sonuç bekleniyor. Bununla birlikte, maliyet tahmininin en yüksek noktasında bile IRA, karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik uygun maliyetli bir teşvik olarak değerlendiriliyor; ton CO2 başına tahmini maliyetler, sera gazı emisyonlarının neden olduğu zararların oldukça altına düşüyor. IRA, iklim değişikliğiyle mücadele ederken karbondan arındırma çabalarını teşvik etme ve ekonomik büyümeyi teşvik etme potansiyeline sahip oldugunu biliyoruz, bu yüzden ekonomik büyümeyi tetikleyeceği kesin.
Yaşanan gelişmeler istihdama nasıl bir katkı sağladı ve bu konudaki gelişmeler neler olacak?
Massachusetts Amherst Üniversitesi Politik Ekonomi Araştırma Enstitüsü’nden (PERI) BlueGreen Alliance tarafından yaptırılan yeni bir analiz, Enflasyonu Azaltma Yasası’ndaki 100’den fazla iklim, enerji ve çevre yatırımının yılda 9 milyondan fazla iyi iş yaratacağını ortaya koyuyor. Buna önümüzdeki 10 yıl içinde hibeler, krediler ve vergi kredileri yoluyla yaratılan 6 milyondan fazla iş ve yeni kredi garanti otoritesi tarafından teşvik edilen yaklaşık 3 milyon iş dahil.
Bu yüzyılda çok az mevzuat, iyi iş yaratma konusunda böylesine kapsamlı bir potansiyele yaklaşabildi. Tasarının güçlü çalışma standartlarının sağlam bir şekilde uygulanmasıyla temiz enerji, temiz üretim ve verimli binalar gibi büyüyen sektörlerdeki bu işlerin çoğu, işçilere iyi ücretler ve sosyal haklar sunacak. Ekonomik ve ırksal adaleti ilerletmek için, düşük gelirli işçiler, beyaz olmayan işçiler ve çevresel adalet, sanayisizleşmiş ve enerji geçiş topluluklarında çalışan işçiler için işe erişime öncelik vermek üzere kayıtlı çıraklık programları, hedefli yatırımlar ve adil işe alma uygulamaları kullanılmalıdır.
Halkın enerji dönüşümüne yönelik bakış açısı nasıl?
Yasanın birinci yıldönümü sonrasında her üç Amerikalıdan ikisi yasayı desteklemeye devam ediyor. Amerikalıların yüzde 65’i, “Medicare’e daha düşük ilaç fiyatları için pazarlık yapma, sağlık sigortası primlerini düşürme ve rüzgâr ve güneş enerjisi gibi temiz enerjiye yatırım yapma gücü verecek” olması dolayısıyla yasayı destekliyor. Bu destek düzeyi, yasanın Kongre’den geçtiği Ağustos 2022’de Enflasyon Azaltma Yasası’na verilen destek düzeyiyle neredeyse aynı (net +39; yüzde 65 destek – yüzde 26 karşı çıkıyor).
Yapılan pek çok analiz, IRA’nın imzalanmasıyla birlikte yenilenebilir enerji konusunda ABD’nin küresel bir zirve yarışı başlattığını belirtiyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
ABD, IRA ile görülmemiş bir iş başlattı ve devamı da geliyor. Örneğin yine solar yatırımı yapacak bir firmaya tax credit desteği veriyor bunun dışında eğer bu firma panel üreticisi ise yine ilave destek veriyor. Maliyetlere ne gibi etkisi olur hep birlikte göreceğiz fakat projeye teşvik konusunda zirve yarışı başlattığına katılıyorum. Burada sadece geliştirme ve kurulum yapılmıyor, teknoloji geliştirme konusunda da çok ciddi çalışmalar var.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusundaki faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye güneş ve rüzgâr konusunda gayet iyi durumda. Bu yüzden bu iki temiz enerji kaynağı asıl odak olabilir. Hidrojen veya karbon yakalama gibi işler konusunda Türkiye için erken olabilir. Bu teknolojiler sürekli gelişiyor ve geliştikçe ucuzluyor. Depolama ve alıcı sorunları da var. Ürettiniz depolaması bir dert ve çok yaygın alıcı ağı yok.
Akademisyenleri daha çok dinlememiz lazım. Üniversitelerin laboratuvarlarını ve mühendislik çalışmalarını daha çok finanse etmemiz lazım. Türkiye’de çok fazla genç işgücü var. Biz tüm dünyada temiz enerji projelerinde kullanılan ara ürünlerin üreticisi de olabiliriz. Çelik ile üretilen pek çok komponent var ve bunların üretimi de çok önemli.