180’den fazla ülkeyi kapsayan yeni bir araştırma, karayolu taşımacılığı kaynaklı emisyonların azaltılmasına yönelik etkili politikaların, sadece çevresel değil, aynı zamanda toplumsal ölçekte de önemli faydalar sağlayabileceğini ortaya koyuyor. Buna göre, elektrikli araçlara geçişin hızlandırılması ve emisyon standartlarının güçlendirilmesi, 2040 yılına kadar dünya genelinde ciddi etkiler yaratabilir.
Environmental Research Letters dergisinde yayımlanan analiz, elektrikli araç (EV) politikaları ile sıkı emisyon standartlarının birlikte uygulanmasının, her iki stratejinin tek başına uygulanmasına göre daha geniş kapsamlı sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Özellikle Euro 6/VI standartlarının EV politikalarıyla entegre edilmesi, küresel ölçekte önemli ölçüde emisyon azalımı ve çevresel iyileşme anlamına geliyor.
Çalışmaya göre, elektrikli araçlara geçişin tek başına değil, güçlü düzenleyici çerçevelerle desteklenmesi gerekiyor. Emisyon standartları ve elektrifikasyon birlikte uygulandığında, çevre kirliliğiyle mücadelede daha etkili bir yol haritası çizilebiliyor. Bu stratejik yaklaşım, sadece karbon salımını değil, aynı zamanda ulaşım kaynaklı hava kirliliğini de önemli ölçüde azaltıyor.
Analiz, politika müdahalesi eksikliğinde düşük ve orta gelirli ülkelerin daha büyük risk altında olduğunu gösteriyor. Gelişmiş ülkelerde çevreci ulaşım politikaları sayesinde çevre ve toplum üzerindeki baskı azalırken, aynı önlemlerin alınmadığı bölgelerde karayolu taşımacılığından kaynaklanan olumsuz etkilerin artacağı öngörülüyor.
Araştırmada, elektrikli araçların etkisinin yalnızca araç teknolojisiyle sınırlı olmadığına da dikkat çekiliyor. Elektriğin üretildiği kaynak, ulaşım dönüşümünün başarısında kilit bir rol oynuyor. Fosil yakıtlara dayalı elektrik şebekeleri, potansiyel kazanımları sınırlayabilirken; yenilenebilir enerjiyle desteklenen altyapılar, emisyonları daha da aşağı çekebiliyor.
Uzmanlar, ulaşım sektöründe artan çevresel yükün ancak kararlı ve bütüncül politikalarla azaltılabileceğini belirtiyor. Mevcut eğilimler devam ederse, 2023’te 193 bin olan karayolu taşımacılığı kaynaklı ölüm sayısının 2040 itibarıyla yaklaşık 278 bine çıkabileceği tahmin ediliyor. Buna karşın, Avrupa Birliği gibi sıkı emisyon düzenlemelerine ve EV teşviklerine sahip bölgelerde bu sayının azalması bekleniyor.