Koronavirüs tüm dünyayı etkilemeye devam ederken geleneksel otomobil piyasasında da talep daralmasına bağlı bir durgunluk yaşanıyor.
BloombergNEF’in verilerine göre 2020’nin Ocak ve Şubat aylarında Çin ve Güney Kore’de araç satışlarındaki düşüş sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 18 oldu. Bunun yanı sıra geleneksel otomobil piyasası, 2018’de dünya genelinde 94,4 milyon araç satışına kıyasla, 2019’da gerçekleşen 90,3 milyon satış sebebiyle hali hazırda durağanlık gösteriyordu.
BloombergNEF analistleri, küresel otomobil satışlarında öngörülen düşüşe rağmen, elektrikli araç satışlarının 2020 yılında içten yanmalı motorlu araçlardan daha iyi performans göstereceğini öngörüyor.
Analizlere göre, elektrikli araç satışları son 10 yılda 2 milyon araca ulaştı. 2019 yılında lityum iyon batarya fiyatlarında yüzde 89’luk bir düşüş yaşanırken, 2014 yılından bu yana ise batarya fiyatlarında her yıl ortalama yüzde 24’lük bir düşüş gerçekleşiyor.
Elektrikli araçlar konusunda araştırma yapan bir diğer kuruluş olan UBS analistlerine göre de düşen petrol fiyatları elektrikli araçlara olan talebi etkilemeyecek.
AB ve Çin pazarlarını vergi teşvikleri ve emisyon düzenlemeleri yönlendiriyor
BloombergNEF’e göre, düşük petrol fiyatları daha önce Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) insanları oldukça verimsiz olan SUV tipi araç almaya teşvik etmesine rağmen, endüstrinin en büyük iki elektrikli araç pazarı olan Avrupa Birliği (AB) ve Çin’de ise talep vergi teşvikleri ve emisyon düzenlemeleri tarafından yönlendiriliyor.
Çin’de yakıt fiyatlarına taban değeri uygulaması
Çin hükümetinin yakıt fiyatlarının taban değerini 40 dolar olarak belirlemesi, sürücülerin düşük petrol fiyatlarından yararlanamayacağı anlamına geliyor. Elektrikli araç üretiminde dünya lideri olarak gösterilen Çin’in, piyasanın geleceğine hükmetmek üzere stratejik olarak rekabetçi bir elektrikli araç ve batarya üretim sanayisi inşa ettiği belirtiliyor.
Avrupa’da ise elektrikli araç sektöründeki büyümenin temel sebebi olarak görülen yeni araçlarda uygulanacak emisyon hedefleri, otomobil şirketlerini elektrikli araç satışlarını artırmaya zorluyor. Birçok ülke ve şehir, içten yanmalı motorları aşamalı olarak kaldırmayı, bununla birlikte elektrikli araçları teşvikler ve emisyon düzenlemeleriyle desteklemeyi taahhüt ediyor.
Elektrikli araçları destekleyen adımlar devam ediyor
2019 yılında önde gelen otomobil üreticileri 225 milyar dolarlık yatırım yapmış ve 2030 yılına kadar filolarının bir kısmının elektrikli araçlardan oluşması konusundaki kararlılıklarını göstermişti.
Uzmanlara göre, ucuz petrol fiyatları ve Covid-19 salgınının elektrikli araçları desteklemeye yönelik adımlara olumsuz bir etkisi olmayacak.
Volkswagen, benzinli araçları teşvik eden düşük petrol fiyatı ortamına rağmen elektrikli araç üretimine devam edeceğini duyurdu.
ABD’de elektrikli araçların yaygınlaştırılması amacıyla ekonomik iyileştirme kapsamında bir yasa tasarısı oluşturulabilir. Bu tasarının tüm elektrikli otomobillere ve otobüslere yönelik genişletilmiş bir şarj altyapısını desteklemesi öngörülüyor.
Yale İklim Değişikliği İletişim Merkezi, Climate Nexus ve George Mason İklim Değişikliği Merkezi tarafından yürütülen ulusal bir araştırmaya göre de ABD’li seçmenlerin dörtte üçü daha güçlü yakıt verimliliği standartlarının belirlenmesini destekliyor ve Amerikalılar daha temiz ve daha verimli araçlar istiyor.
Birleşik Krallık’ta ise Hükümet, 11 Mart tarihinde 2023 yılına kadar hızlı şarj altyapısına yönelik fonları da kapsayan yeni elektrikli araç hibelerine ve yeşil ulaşım çözümlerine 1 milyar sterlin tutarında teşvik sağlayacağını duyurdu