Avrupa Komisyonu, küresel enerji krizine ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline yanıt olarak, Mayıs 2022’de, birliğin Rusya kaynaklı fosil yakıtlara bağımlılığını sona erdirmeyi amaçlayan REPowerEU planını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Paket, şu anda Rusya’dan ithal edilen kömür ve doğalgazın büyük kısmının yenilenebilir enerji kaynakları ile ikame edilmesi için iddialı hedefler içeriyor.
TransitionZero’nun yayınladığı yeni analiz de, Avrupa’da enerji güvenliğinin sağlanması, işletme maliyetlerinde tasarruf yapılması, yakıt maliyetlerinden edilen tasarrufla enerji geçişi maliyetlerinin karşılanması, hane halkı tasarruflarının sağlanması, yeşil istihdam fırsatları yaratılması ve uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşılması konuları inceleniyor.
Analiz, REPowerEU planının enerji fiyatlarını makulleştirmesinin 6 yolunu şöyle açıklıyor:
- Artırılmış enerji güvenliği
Enerji güvenliği, AB’nin Rusya’nın kömür ve doğalgazına olan bağımlılığını durdurmayı amaçlayan REPowerEU planının itici gücüdür. AB, 2021 yılında gaz arzının yüzde 35’ini Rusya’dan ithal etti.
Analizde belirtildiği üzere, yenilenebilir enerji üretimini artırmak, yalnızca enerjide fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmakla kalmayacak, daha da önemlisi, fosil yakıt ithalatını ikame ederek enerji güvenliğini artıracaktır. Fosil yakıt ithalatını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ikame etmek enerji güvenliğini artırır, çünkü rüzgâr ve güneş enerjisi neredeyse her zaman yurt içinde üretilir ve tüketilir. Jeopolitik krizlerden ve fiyat değişkenliğinden fosil yakıtlar kadar etkilenmezler.
- İşletme maliyetlerinde tasarruf
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana, elektriği kömür yerine temiz kaynaklardan üretmenin ekonomik cazibesi de çarpıcı bir şekilde arttı. Analize göre, Mayıs ayı için, AB genelinde gaz ve kömür ile çalışan santrallerin ortalama işletme maliyeti, dört saatlik batarya depolama sistemleri ile donatılmış yeni kara tipi rüzgâr veya güneş santrallerinin iki katından fazlaydı.
Dahası, önümüzdeki kış sezonuna ve ötesine bakıldığında, fiyatlandırma baskılarının azalma belirtisi göstermediği ve bu dinamiklerin önümüzdeki 24 ay boyunca yüksek seyrine devam edecek gibi görünen kömür ve gaz vadeli işlem fiyatlarına yansıdığı görülüyor.
- Yakıt maliyetlerinden edilen tasarrufla enerji geçişi maliyetleri karşılanabilir
TransitionZero, REPowerEU hedeflerine ulaşmak için, AB’nin 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiye 1,5 trilyon avro yatırım yapılması gerektiğini tahmin ediyor. Yıllara bölündüğünde
AB’nin şu andan itibaren 2030’a kadar yılda 182 milyar avro yatırım yapması gerekecek. Bu, AB’nin 2021’de yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımdan yaklaşık yüzde 18 daha fazla. Ayrıca, söz konusu maliyet yalnızca sermaye yatırımlarını kapsıyor ve şebeke yatırımlarını hesaba katmıyor.
Analize göre, sırasıyla 290 €/ton ve 96 €/MWh olan mevcut yüksek kömür ve gaz fiyatları üzerinden hesaplandığında, yılda 203 milyar € ve 428 milyar €’luk yakıt maliyetinden kaçınmak mümkün olabilir. Bu miktar, REPowerEU hedeflerine ulaşmak için gereken yıllık yenilenebilir enerji yatırımını fazlasıyla karşılamaktadır. Gaz fiyatları kriz öncesi dönemdeki 32 €/MWh seviyelerine inse bile, kaçınılan gaz harcamaları sayesinde Avrupa’da yılda 140 milyar € üzerinde tasarruf edilmesi beklenebilir. Bu, REPowerEU hedeflerine ulaşmak için yapılması gereken yıllık yenilenebilir enerji sermaye yatırımlarının dörtte üçüne karşılık geliyor.
- Deflasyon etkilerinden elde edilen hane halkı tasarrufları
Yaşanan krizin kış döneminde daha da şiddetleneceğine dikkati çeken TransitionZero ancak yenilenebilir enerjinin deflasyon etkisinin, artan yakıt fiyatlarına karşı etkili bir koruma sağlayabileceğini belirtiyor.
Analiz Almanya örneğini ele alırken, Almanya’da 2021 yılında, ortalama hane halkı elektrik maliyeti 32,15 sent/kWh olup, 7,93 sent/kWh’lik enerji tedarik maliyeti, söz konusu toplam maliyetin yalnızca dörtte birini oluşturmaktaydı. Yakıt fiyatlarının mevcut durumunda, enerji tedarik maliyetlerinin yüzde 50 fiyat artışı ile 12,08 sent/kWh’ye yükselmesini bekleniyor. Yılda 3.500 kWh elektrik tüketen tipik bir üç kişilik Alman hanesi için, aylık elektrik faturası bu yıl 94€’dan 104€’ya yükselecek; diğer tüm maliyet bileşenlerinin değişmediği varsayılırsa, bu yüzde 10’luk bir artış anlamına geliyor.
Almanya, yenilenebilir enerji kaynaklarını hızla yaygınlaştırma planı doğrultusunda, mevcut kurulu gücüne yılda 18 GW güneş kurulu gücü artı batarya depolama alanı ve 7 GW kara tipi rüzgâr kurulu gücü artı batarya depolama alanı eklerse, meskenlerin aylık elektrik faturalarını 2024 yılına kadar 91€’ya düşürebilir. Başka bir deyişle, Almanya’da yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasıyla, 2024’teki enerji faturaları yüzde 9 daha düşük olabilir.
Bununla birlikte, yenilenebilir enerji kurulu gücünün bu kadar hızlı bir şekilde piyasaya sürülmesi sağlam ve istikrarlı bir küresel tedarik zinciri gerektirmektedir, aksi takdirde arza bağlı bir maliyet enflasyonu ortaya çıkabilir. Tüm değer zinciri boyunca yatırım yapılması gerekecektir.
- Milyonlarca yeşil iş
Analize göre, REPowerEU planının yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için atılacak adımlar, 2030 yılına kadar 2,4 milyon yeşil iş yaratabilir.
Teknoloji türü ve ülkeye göre bir dağılım yapıldığında, İngiltere’nin açık deniz rüzgâr santrallerinde büyük bir iş alanı yaratabileceğini, öte yandan kara tipi rüzgâr sektöründe özellikle Almanya’nın böyle bir potansiyele sahip olduğu görülüyor. Güneş enerjisi alanındaysa, en büyük iş alanları, Almanya, Fransa, İngiltere ve Yunanistan’da ortaya çıkacak.
Yenilenebilir enerji alanında yaratılacak işlerin sayısı, değer zincirine bağlı olarak büyük ölçüde değişirken, teknolojilerinin AB’de üretilmesi halinde ortaya çıkacak ekonomik faaliyet daha büyük olacak, dolayısıyla bölgedeki iş potansiyeli daha da artacaktır.
- Uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmak
REPowerEU planı, jeopolitik açıdan önemli olmanın ve enerji güvenliği ile ekonomi alanlarında itici güce sahip olmanın yanı sıra, AB’nin uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmasına imkan sağlayacak bir yapıdadır. AB Yeşil Mutabakatı’nda telaffuz edilen hedefler arasında, birliğin 2050 yılına kadar net sıfır seviyesine ulaşması ve emisyonları 1990 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar yüzde 55 oranında azaltması yer alıyor.
Emisyonları azaltmanın en az maliyetli ve en hızlı yollarından biri, yenilenebilir enerjinin ölçeklendirilmesi olarak belirtiliyor. Emisyonların kesin olarak ne kadar azaltılacağı, yenilenebilir enerji üretiminin hangi fosil yakıtların yerine geçeceği ile doğrudan ilişkilidir. Yeni inşa edilecek yenilenebilir kurulu gücü, kömürün yerini alırsa emisyonları 1,1 GtCO2, doğal gazın yerini alırsa 460 MtCO2 azaltabilir. Esasen, emisyon azaltımını en üst düzeye çıkarmak için, ilk önce kömür santrallerinden çıkışı sağlayacak adımlar atılmalıdır.
REPowerEU planı: Rusya kaynaklı AB Yeşil Mutabakatı
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bunun sonucunda ortaya çıkan enerji krizi, AB’de enerji güvenliği, ulusal güvenlik ve ekonomik refah açısından büyük bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Bunun sonucunda, Rus fosil yakıtlarını bırakma zorunluluğuyla tetiklenen enerji geçişi, savaş durumuyla birlikte aciliyet kazandı.
REPowerEU, Rusya’dan fosil yakıt ithalatının aşağıda belirtilen üç yolla sonlandırılmasını planlıyor: 1) tüketimi azaltmak için enerji verimliliği, 2) fosil yakıt arzını çeşitlendirme ve 3) yenilenebilir enerjinin daha hızlı yaygınlaştırılması.
Ember ve CREA tarafından yapılan analiz, AB ülkelerinin yenilenebilir enerji hedeflerini yükselttiğini ve bu bağlamda 2030 yılına kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerji payını yüzde 63’e çıkarmayı planladığını; REPowerEU paketiyle bu hedefin yüzde 69’a çıktığını ortaya koyuyor. AB ülkelerinin 2019’daki planları, 2030 için yüzde 55’i hedefliyordu.
Avrupa Birliği, Ukrayna savaşından önce, yenilenebilir enerji kurulu gücünü 2030 yılına kadar 1.149 GW’a çıkarmayı planlıyordu, oysa şimdi hedef 1.434 GW, bu yüzde 25’lik bir artış, diğer bir deyişle, 2030 yılına kadar ilave 839 GW’lık yenilenebilir enerji kurulu gücü anlamına geliyor.