Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde 5. Türk-Alman Enerji Forumu düzenlendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın da katıldığı forumda, Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geleneksel olarak güçlü olduğu vurgulanarak, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, hidrojen, enerji altyapıları ve mevzuatı konularını içeren çalışma grupları aracılığıyla iş birliği imkanları değerlendirildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji dönüşümü kapsamında yeni ve daha güçlü yatırım ve reform dönemini başlattıklarını belirterek, “Yeni yatırım ve reform döneminde yenilenebilirden enerji verimliliğine, doğal gazdan depolamaya, yeşil hidrojenden dijitalleşmeye, iletim ve dağıtım altyapılarına kadar dönüşümün her alanında Alman ve Türk şirketlerini yatırıma ve iş birliğine davet ediyorum.” ifadesini kullandı.
Bayraktar, bu yıl “Enerji’nin Geleceği: Zorluklar, Fırsatlar ve Yeni Perspektifler” temasıyla düzenlenen 5. Türk-Alman Enerji Forumu’nda yaptığı açılış konuşmasında, bölgesel ve küresel olarak zorlu bir süreçten geçildiğine işaret ederek, söz konusu dönemde ikili, bölgesel ve çok taraflı işbirliklerinin büyük önem arz ettiğini söyledi.
Alman Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı ile 2012’de temeli atılan Türk-Alman Enerji Forumu’nun ikili ilişkileri güçlendirmek ve enerji alanındaki işbirliğini ileri seviyeye çıkarmak için önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Almanya, ülkemizin Avrupa’daki en önemli işbirliği ortaklarından biri konumundadır.” dedi.
Bayraktar, forumda yapılan görüşmelerde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, hidrojen, enerji altyapıları ve mevzuatı konularını içeren çalışma grupları aracılığıyla iş birliği imkanlarının değerlendirildiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Hedefler doğrultusunda gerçekleştirmekte olduğumuz enerji dönüşümü için yeni ve daha güçlü bir yatırım ve reform dönemini başlatıyoruz. Almanya merkezli şirketlerin ülkemizde bugüne kadar yaptığı yatırımları memnuniyetle karşılıyoruz. Bu yeni yatırım ve reform döneminde yenilenebilirden enerji verimliliğine, doğal gazdan depolamaya, yeşil hidrojenden dijitalleşmeye, iletim ve dağıtım altyapılarına kadar dönüşümün her alanında Alman ve Türk şirketlerini yatırıma ve iş birliğine davet ediyorum.”
Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck ise, Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geleneksel olarak güçlü olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yeni bir rekora doğru gittiğini vurguladı.
Habeck, Türkiye’nin 2053’te ve Almanya’nın 2045’te iklim-nötr olmak istediğini belirterek, bu taahhütler için çok az zaman kaldığına dikkati çekti.
Habeck, güvenlik ve iklim konusunun da birbirine bağlı olduğunu belirterek, “Türkiye’de veya Almanya’da, Avrupa’da ürettiğimiz enerjilerle bağımsızlığı da üretiyoruz.” dedi.
Habeck, yeşil dönüşüme ve yenilenebilir enerjinin önemine işaret etti.
Bu konudaki fırsatlar ve zorluklara değinen Habeck, “Türkiye güneş panelleri üretiyor. Biz de Almanya’da üretiyoruz. Belki her iki üretim buluşabilir. Kaynaklarını birleştirebilir. Deneyimlerini paylaşabilir ve yeni bir güç oluşabilir. Almanya’da 20-30 yıldır bizim amacımız yenilenebilir enerjiyi öne getirmektir.” ifadelerini kullandı.
Habeck, bu yıl Almanya’da bir yıl içinde 10-11 veya 12 solar tesis inşa edeceklerini belirterek, bunun çok büyük bir pazar olduğunu söyledi.
Almanya’nın rüzgâr enerjisi konusunda da çok büyük bir uzmanlığının olduğunu kaydeden Habeck, Türkiye bunu da arzu ederse bu uzmanlığı birlikte kullanabileceklerini dile getirdi.
Açılış konuşmaları sonrasında Bakan Bayraktar ile Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck ortak basın bildirisi imzaladı.
İmza töreni sonrası basın açıklaması yapan Bayraktar, iki ülke arasında işbirliğinin giderek artması yolunda görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, “Özellikle yenilenebilir ve yeşil hidrojen alanında yeni yatırımların önünün açık olduğunu düşünüyoruz. Diğer şirketleri de Türkiye’de yatırım yapmaya, finansman sağlamaya, ekipman üretiminde birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Hem ülkelerimiz için hem de küresel iklim değişikliğiyle mücadelede önemli ilerlemeler sağlayabileceğimize inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.