Sidney Üniversitesi malzeme mühendisleri, Science dergisinde yayınladıkları araştırmada, dislokasyon adı verilen mikro yapılarda ve çeliği oluşturan kristaller arasındaki sınırlarda hidrojen biriktiğini buldular. Hidrojen çeliğin içine girdiğinde metalin kırılgan hale gelmesine neden olur ve bu da felaketle sonuçlanabilecek arızalara yol açar. Bu, çelik tankların ve boru hatlarının saf hidrojen ortamlarında hayatta kalabilmesi gereken temel bileşenler olduğu, daha yeşil, hidrojen yakıtlı bir geleceğe doğru ilerlemenin en büyük zorluklarından biri olarak değerlendiriliyor.
Dislokasyon adı verilen mikro yapılarda ve çeliği oluşturan kristaller arasındaki sınırlarda hidrojen biriktiğini bulgulayan araştırmacılar, bu birikimin, çeliği bu özellikler doğrultusunda zayıflatarak gevrekleşmeye yol açtığını belirtiyor. Araştırmacılar ayrıca çelik içindeki niyobyum karbür kümelerinin hidrojeni kırılganlığa neden olacak şekilde dislokasyonlara ve kristal sınırlarına kolayca hareket edemeyecek şekilde tuttuğuna dair ilk doğrudan kanıtı buldular. Bu etkinin de, gevrekleşmeye karşı direnç gösterebilecek çeliklerin tasarlanmasında kullanılma potansiyeline sahip olduğu söylendi.
Avustralya Mikroskopi ve Mikroanaliz Merkezi ile Mühendislik Fakültesi’nden baş araştırmacı Dr. Yi-Sheng Chen, bu bulguların hidrojeni üretmek, depolamak ve taşımak için güvenli bir çözüm bulma konusunda önemli bir adım olduğunu söyleyerek, “Bu bulgular, gevrekleşmeye dirençli çelik tasarlamak için hayati önem taşıyor; Karbürler, yüksek mukavemetli çeliklerin hidrojen varlığında erken kırılmaya ve tokluğun azalmasına yatkın olmamasını sağlamak için bir çözüm sunuyor.” dedi.