BM-Habitat, UNDP ve Güney Danimarka Üniversitesi UNESCO Kentsel Dayanıklılık Kürsüsü (SDU.Resilience) tarafından yayınlanan raporda, 2015 Paris İklim Anlaşması’na taraf 194 ülkenin iklim taahhütleri analiz edildi. Bonn İklim Değişikliği Konferansı’nda yayınlanan rapor, şehirlerin ülkelerin iklim hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olma konusunda kullanılmayan potansiyelini ortaya koyuyor. Yaklaşık 200 gösterge kullanılarak, 194 ülkenin tamamının ulusal olarak belirlenen katkıları (NDC’ler) incelendi ve kentsel unsurların düzeyine göre üç geniş kümeye ayrıldı: güçlü, orta ve kentsel içerik düşük veya hiç yok.
NDC’lerin yalnızca yüzde 27’si güçlü bir odağa sahipti; bu, kentsel önceliklere veya öne çıkan sektörlere ayrılmış bir veya daha fazla bölümün olduğu anlamına geliyor; bu oran 2016’da yüzde 14’tü.
Şehirler , küresel birincil enerji tüketiminin yüzde 70’inden ve küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 60’ından sorumlu oldukları için Paris Anlaşması’nın hayata geçirilmesinde kritik bir role sahip. Ancak çalışma, NDC’lerin çoğunluğunun hala kentsel unsurlara odaklanmadığını buldu. 141’inde ya orta düzeylerde kentsel içerik var (yüzde 39) ya da kentsel içerikten çok az bahsediliyor veya hiç bahsedilmiyor (yüzde 35), bu da birçok ülkenin daha ileri gitmesi ve şehirlerin karbondan arındırma hedeflerine ulaşmada sunduğu fırsatları yakalaması gerektiğini gösteriyor.
Çalışmaya göre, güçlü kentsel içeriğe sahip NDC’ler (Ulusal Katkı Beyanları) genellikle Çin, Kolombiya, Fas, Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye gibi düşük ve orta gelirli ülkelerden geliyor. Buna karşın, Kanada, Avrupa Birliği Üye Devletleri, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi yüksek gelirli ve/veya yüksek düzeyde kentleşmiş ülkeler ile Brezilya, Endonezya ve Nijerya gibi ülkelerin NDC’leri ise genellikle orta düzeyde veya az ya da hiç kentsel içerik taşımıyor.
BM-Habitat İcra Direktör Vekili Michal Mlynár şunları söyledi: “Bilim açıktır. Mevcut kentleşme süreçleri sera gazı emisyonlarına neden oluyor ve kentsel altyapıyı ve vatandaşları iklim değişikliğine karşı son derece savunmasız bırakıyor. Ancak doğru politika ve planlama kararlarının şehirleri ve toplulukları dirençli hale getirebileceğini ve karbon nötr kentsel gelişimin mümkün olduğunu giderek daha fazla görebiliyoruz. NDC’ler hızlandırılmış kentsel iklim eylemi için çerçeve sağlamalıdır.”
Genel Sekreter Yardımcısı ve UNDP Politika ve Program Destek Bürosu Direktörü Marcos Neto ise şunları söyledi: “Ülkeler üçüncü nesil NDC’leri geliştirmeye başlarken, kentsel iklim çözümlerinin tüm iklim stratejilerinde önemli bir yer oluşturmasını sağlamak büyük önem taşıyor. Her ne kadar iklim değişikliğini azaltma ve uyum çabalarında şehirlere verilen önem giderek artıyor olsa da, daha fazlasını yapabiliriz. UNDP, küresel, ulusal ve yerel düzeyde tüm tarafların birlikte çalıştığı iddialı ve cesur eylemlerde ülkeleri desteklemeye hazır.”
Raporda ilk kez her ülkenin karşılaştığı iklim sorunlarına genel bir bakışın yanı sıra ulusal ve küresel düzeyde azaltım ve uyum için yanıtlar yer alıyor. Ayrıca politika yapıcıların ve uygulayıcıların, ulusal ve yerel hükümetler arasındaki işbirliğini geliştirmek, tüm düzeylerde politika tutarlılığını sağlamak ve NDC’lere daha fazla kentsel içerik dahil ederek iklim hedefini artırmak için uygulayabilecekleri 12 öneri içeriyor.