SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yayımladığı “Türkiye Enerji Dönüşümü Görünümü 2024” raporunda yer alan verilere göre, 2024 yılında devreye alınan 6,5 G’lık yeni elektrik üretim kapasitesinin yüzde 99’u yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştu. Bu kapasitenin 4,3 GW’ı güneş, 1 GW’ı rüzgâr ve geri kalanı hidroelektrik ile diğer yenilenebilir kaynaklardan sağlandı. Güneş enerjisinde yaşanan büyüme dikkat çekerken, rüzgâr enerjisindeki artışın hedeflerin gerisinde kaldığına dikkat çekildi.
2025 yılı için hedefler ise daha da iddialı: Yıllık 5 GW güneş ve 2-3 GW rüzgâr enerjisi kapasitesinin eklenmesi planlanıyor. Bu hedeflere ulaşmada yatırım ortamının iyileştirilmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve politika desteği belirleyici olacak.
Türkiye yenilenebilir enerjide hızla ilerlese de enerji tüketiminde fosil yakıtların hâlâ büyük bir payı var. 2023 verilerine göre birincil enerji arzının yüzde 82’si fosil yakıtlardan, bunun yüzde 79’u ise ithal kaynaklardan sağlandı. Ham petrolün yüzde 87’si, doğalgazın yüzde 98’i ve kömürün yüzde 61’i ithal edildi.
2024’te ise elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların katkısıyla yerli kaynak kullanımı yüzde 59’a çıktı. Aynı yıl Türkiye’nin enerji ithalatı 65,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Enerji kaynaklı dış ticaret açığı ise 49 milyar dolar oldu. İthalattaki bu rakamlar bir önceki yıla göre sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 7 oranında azaldı. Bu düşüşte doğalgaz fiyatlarının görece düşük seyretmesi ve iç talepteki yavaşlama etkili oldu.
Raporda, sadece üretim tarafında değil, tüketim tarafında da dönüşümün gerekliliğine dikkat çekiliyor. Enerji verimliliği artarken, 2053 net sıfır hedefi için yıllık yüzde 3 iyileşmenin sürdürülebilir olması gerektiği belirtiliyor.
Elektrikli araçlar ve ısı pompaları, enerji verimliliği ile karbon salımını azaltmak açısından ön plana çıkan teknolojiler arasında. Elektrikli araçların toplam araç satışlarındaki payı yüzde 10’a ulaşsa da, trafikteki araçlar arasında bu oran henüz yüzde 1. Isı pompalarında ise gelişim potansiyelin çok gerisinde. Raporda ayrıca, 2025 başında yüksek tüketimli kullanıcılar için elektrik sübvansiyonlarının kaldırılmasının, bu teknolojilerin cazibesini azaltabileceği uyarısında bulunuluyor.
SHURA Direktörü Alkım Bağ Güllü, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerinde iddialı bir yol izlediğini ancak fosil yakıtlarla ilgili politikaların belirsizliğini koruduğunu belirtti. “Türkiye’de yalnızca elektrik sektörü için yıllık 15 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bu kaynakların sağlanabilmesi için şeffaf ve öngörülebilir bir piyasa yapısı oluşturulmalı.” diyen Güllü, uzun vadeli stratejilerin netleşmesi gerektiğini vurguladı.
Raporda ayrıca, Türkiye’nin enerji dönüşümünü hızlandırmak için kurulması planlanan ulusal Emisyon Ticareti Sistemi’nin (ETS) önemli bir adım olduğu, buna yönelik mevzuatın enerji politikalarını daha etkin hale getirebileceği ifade edildi.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinde maliyetlerin küresel olarak düşmesiyle birlikte birçok ülke bu projeleri artık teşviksiz hayata geçirebiliyor. Bu durumun Türkiye gibi enerji ithalatına bağımlı ülkeler için fırsat sunduğu belirtiliyor. Ancak dönüşüm sürecinin sürdürülebilir biçimde ilerleyebilmesi için finansman ihtiyacı gün geçtikçe daha da kritik hale geliyor.
Rapora göre net sıfır hedefi için gereken yıllık yatırım miktarı, Türkiye’nin geçmiş yıllardaki ortalama enerji yatırımının 2,5 katına ulaşmalı. Bu nedenle uluslararası fonlara erişim, kaynak çeşitliliği ve kamunun öncülük edeceği bir yeşil finansman stratejisi oluşturulması öneriliyor.