İspanya ve Portekiz’de 28 Nisan 2025’te meydana gelen elektrik kesintisine ilişkin TÜREB tarafından hazırlanan teknik gözlem raporu yayımlandı. Yalnızca birkaç saniye içinde gerçekleşmiş ve yaklaşık 60 milyonluk nüfusu etkileyen kapsamlı bir sistem çökmesine yol açan kesintiye yönelik raporda yer alan bulgulara göre, olayın başlangıç aşamasında İspanya’daki elektrik üretiminin yüzde 78’i yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanıyordu ve bunun yüzde 60’ı güneş enerjisinden sağlanıyordu. Sistemin düşük ataletle çalıştığı bu dönemde inverter bazlı üretim yapısının senkron makinaların sunduğu frekans kararlılığına sahip olmaması, sistemin daha kırılgan hale gelmesine neden oldu.
Kesinti öncesinde İspanya’nın güneyinde yaklaşık 2.200 MW’lık üretim bir anda devre dışı kaldı. Ardından frekansta ani bir düşüş yaşandı ve yük atma mekanizmaları devreye girdi. Ancak bu önlemler yetersiz kaldı ve Fransa ile İspanya arasındaki alternatif akım (AC) enterkonneksiyon hatları senkronizasyon kaybı nedeniyle otomatik olarak devre dışı bırakıldı. Saat 12:33:24 itibarıyla tüm İberya elektrik sistemi çöktü. Elektrik, Portekiz’de yaklaşık 12 saat, İspanya’da ise yaklaşık 15,5 saat sonra yeniden sağlandı.
Raporda dikkat çekilen teknik unsurlar arasında şunlar yer aldı:
Düşük sistem ataleti: Sistemde senkron jeneratörlerin yetersizliği nedeniyle frekans değişimlerine karşı tepki süresi uzadı ve ROCOF (Frekans Değişim Oranı) koruma sistemleri devreye girdi.
Inverter tabanlı üretim: Güneş ve rüzgâr santrallerinin çoğunlukla şebeke takipli inverterlerle sisteme bağlı olması, ani gerilim değişimlerine karşı tepkisiz kalınmasına neden oldu.
HVDC ve AC hatlar arasındaki uyumsuzluk: AC sistem destek sağlarken HVDC hattının ihracata devam etmesi, güç akışında asimetriye ve kararsızlığa yol açtı.
Raporda ayrıca, İberya kesintisinin 2003 İtalya, 2006 Avrupa, 2021 Teksas ve 2015 Türkiye kesintileri ile teknik benzerlikler taşıdığı ifade edildi. Bu olaylar arasında en kısa sürede gerçekleşen kesinti olması bakımından İberya vakasının inverter tabanlı sistemlerde şebeke istikrarı açısından yeni değerlendirmelere ihtiyaç doğurduğu belirtildi.
Raporun sonuç bölümünde, benzer olayların önlenebilmesi için şebeke yatırımlarının artırılması, sistem esnekliği sağlayacak enerji depolama teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve atalet destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, sistem güvenliğini artırmak amacıyla senkron kompansatörler ve grid-forming inverter teknolojilerinin kullanımına yönelik politika önerileri de yer aldı.
Türkiye’nin bu alandaki yaklaşımına da raporda yer verildi. Son yıllarda verilen tüm yeni rüzgâr ve güneş enerjisi projelerine depolama şartı getirilmesiyle, Türkiye’nin sistem esnekliğini artırmaya yönelik proaktif bir strateji izlediği kaydedildi. Bugün itibarıyla yaklaşık 33,5 GW kapasiteye sahip 680 depolamalı projenin hayata geçmesi planlanıyor.
TÜREB tarafından yayımlanan rapor, enerji sistemlerinin dönüşüm sürecinde iletim ve dağıtım altyapısının, enerji depolamanın ve teknik şebeke düzenlemelerinin birlikte ele alınması gerektiğine işaret ediyor.