Sürdürülebilir Finans Uzmanı Özlem Yakut tarafından kaleme alınan, Enerji Verimliliği Finansmanı Raporu’nun ilk bölümünü dün sizlerle paylaşmıştık.
Raporun ikinci bölümünde:
Enerji verimliliğinde bireysel tüketicilerin kullandığı finansman mekanizmaları, sektörü hareketlendirmek için gerekli teşvikler… ve daha fazlası sizlerle.
“Kamu tarafında verimlilik yatırımlarının üçüncü taraf finansmanının, enerji verimliliği hizmet sağlayıcı firmaları tarafından yapılabilmesi bir ihtiyaçtır”
Özellikle yerel yönetimlerin yüksek miktardaki borçları, yönetimdeki olası değişiklikler ve teminat kabulü/nakde dönüşü ile ilgili endişeler, ticari finans kurumlarının kamu finansmanına mesafeli bakmalarına neden olmaktadır.
Kamu tarafında verimlilik yatırımlarının üçüncü taraf finansmanın, enerji verimliliği hizmet sağlayıcı firmaları tarafından yapılabilmesi bir ihtiyaçtır. Bu modelde yatırımı kamunun yapması gerekmeyecek, belirli bir sözleşme dönemi için elde edilen enerji tasarrufunun tamamı veya belirli bir kısmı hizmet sağlayan firmaya ödenecek, sözleşme süresi bitince yatırım kamuya devredilecektir. Bu çerçevede, kamunun enerji verimliliği hizmet sağlayıcısına yapacağı ödemelerin garantiye alınması en temel ihtiyaçtır. Yasal yaptırımları oluşmuş, ödeme garantisinin sağlandığı sözleşmelerle enerji hizmet sağlayıcısı, finansman imkanlarına çok daha rahat bir şekilde erişebilecektir. Başarılı uygulamaların ardından yerel yönetimler, orta ve uzun vadede yeşil tahvil ihraçları ile kendilerine alternatif finansman imkânları sağlayabilecektir.
“Bireysel tüketiciler tarafında kredi kartı finansmanı, enerji verimliliğinde kullanılan en yaygın finansman mekanizmasıdır”
Bireysel tüketiciler tarafında kredi kartı finansmanı, enerji verimliliğinde kullanılan en yaygın finansman mekanizmasıdır. Ancak kredi kartı, finansman maliyeti ve vade kısıtı nedenleri ile enerji verimliliğinden elde edilecek gelir, yatırımı karşılayabilecek bir enstrüman değildir. Konut kredileri, enerji verimli binaların satın alınmasında uygun bir finansman maliyeti sunarken, mevcut binalar için izolasyon, yalıtım, pencere sistemleri gibi binanın temel parçası olacak yatırımlarda bu imkandan faydalanılamamaktadır.
Bu tür uzun vadeli yatırımlar için tüketici kredileri tek seçenek olup, hem beş yıllık vade kısıtlaması hem de konut kredilerine göre yaklaşık yüzde 50 daha fazla maliyetli finansman, yatırımdan elde edilecek tasarrufla kredinin geri ödenmesini mümkün kılmamaktadır. Binaların bağımsız parçaları şeklinde değerlendirilebilen enerji verimliliği yatırımlarının konut finansmanı kapsamına alınması, hem finans sektörünün hem de bireysel tüketicilerin farkındalığını artıracaktır. Enerji tedarik şirketlerinin, enerji verimliliği yatırımlarını özendirerek fatura üzerinden finansman imkânı sektör gelişimine katkı sağlayacak bir diğer mekanizmadır.
Enerji verimliliği yatırımlarında KDV’nin düşürülmesi, özellikle KDV’yi mahsup edemeyen bireysel tüketiciler için yatırım maliyetini azaltacak, yatırımın geri ödeme süresini kısaltacaktır. KDV avantajı, yerli üretim için önceliklendirildiği taktirde, enerji verimliliği ekipmanı üretimini teşvik edecek ve ilave istihdam yaratma kabiliyeti sağlayacaktır.
Enerji verimliliği finasmanının banka dışındaki finans kurumları tarafından daha fazla sahiplenilmesi, bu alanın hızlı gelişiminin önünü açacaktır. Enerji verimliliği finansmanı, kâr paylaşımına uygun bir model olarak, katılım bankaları için çok uygun bir alandır.
Finansal kiralama (leasing) kanalı ile enerji verimliliği finansmanı, pek çok enerji verimliliği ekipmanı için KDV avantajı sağlaması ve ekipman sahipliğinden kaynaklı olarak yatırımcıdan daha az teminat talep edebilmesi gibi nedenlerle ticari işletmeler için daha cazip olabilmektedir. Finansal kiralama şirketlerinin bu alana dönük pazarlama ve bilinirlik faaliyetlerini artırması sektörün gelişimine önemli katkı sağlayacaktır.
“Enerji Verimliliği Finansmanı ayrı bir iş kolu olarak değerlendirilmeli”
Enerji verimliliği finansmanına erişimdeki engeller, “Enerji Verimliliği Finansmanı”nın ayrı bir iş kolu olarak değerlendirilmesi ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Finans sektörünün, segment bazında farklılaştırılmış finansman sunması, ilgili segmentin finansman hacminin hızlı bir şekilde büyümesinin önünü açmaktadır. 2005 yılında KOBİ tanımının yapılması ile finansmanının farklılaştırılması, KOBİ’lerin toplam kredilerden aldığı payı yüzde 5’ten 2020 yılında yüzde 27[1] seviyesine taşımıştır. 2007 yılında mortgage kanunun çıkması sonrasında konut kredileri yaklaşık 30 milyar ABD doları tutarında bir pazar büyüklüğüne ulaşmıştır.
“Enerji Verimliliği Finansmanı”nın ayrı bir iş kolu olarak değerlendirilmesi ile benzer bir büyüme kaçınılmazdır. Böylece finans kurumları için yeni bir kâr merkezi oluşacak, finans kurumlarının bu alandaki pazarlama faaliyetleri artacak, sektördeki rekabet tetiklenecek ve enerji verimliliği finansmanı alanında arz bazlı bir talep oluşacaktır.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini bertaraf etmek için pek çok uluslararası finans kurumu, portföylerinin önemli bir kısmını emisyon azaltıcı yatırımların finansmanına ayırmışlardır. Enerji verimliliği finansmanında farklılaştırılmış iş kolu, finans kurumlarının diğer fonlara göre vade ve maliyet avantajı bulunan iklim fonlarına daha rahat erişimini sağlayacak, bu fonların raporlama yükümlülüklerini daha rahat karşılayabilmenin önünü açacaktır.
“Enerji verimliliği finansmanının farklılaşabilmesi için, sektörü harekete geçirebilecek teşviklere ihtiyaç var”
Finans kurumları, hazır portföyleri sayesinde kolay bir şekilde yeşil tahvil ihracı yapabilecektir. Enerji verimliliği finansmanının farklılaşabilmesi için, sektörü harekete geçirebilecek teşviklere ihtiyaç bulunmaktadır. BSMV istinası, finans kurumları için karşılık azaltımı gibi çeşitli teşvikler, finans sektörü içerisinde enerji verimliliği finansmanını çok hızlı bir şekilde farklılaştıracaktır. Ulusal enerji verimliliği fonu kanalı ile sunulabilecek faiz destekleri, yatırımcı tarafında ilave motivasyon oluşturacaktır. Türkiye’de ulusal düzeyde bir enerji verimliliği finansmanı tanımı, enerji verimliliği finansmanının gelişimi için atılabilecek ilk adımlardandır.
Yazar: Özlem Yakut /Sürdürülebilir Finans Uzmanı
Özlem Yakut, yedi yıllık bankacılık deneyimi sonrası, 2004 yılında, uluslararası finans programlarında danışman olarak çalışmaya başlamıştır. Türkiye ve gelişmekte olan diğer ülkelerdeki pek çok finansman programında danışman ve eğitmen olarak görev almıştır. 2014 yılından beri ağırlıklı olarak enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerinde sürdürülebilir finans uzmanı olarak çalışmaktadır.
Kaynakça:
- BDDK 2019 yıllık raporu
- Enerji Bakanlığı, Enerji Verimliliği Eylem Planı
- BDDK 2019 yıllık raporuna göre finansal kiralama sektörü büyüklüğü 9.8 milyar USD
- BDDK Mayıs 2020 Aylık Bülten
- Improving Energy Efficiency Financial Mechanisms for Industry in Turkey Study
- ETKB, Haziran 2020 Stratejik İletişim Planı
- 5627 No’lu Enerji Verimliliği Kanunu
- BDDK Mayıs 2020 sektör kredileri