Pandemi nedeni ile tüm dünyada elektrik talebinde bir azalma yaşandı. Hizmetlerde ve sektörde yaşanan bu düşüş, konutlardaki enerji tüketimiyle kısmen de olsa dengelendi.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı “Covid-19’un Elektrik Üzerindeki Etkisi” başlıklı rapora göre,
Haziran ayında elektrik talebi, toparlanmanın daha belirgin olduğu Hindistan dışındaki çoğu ülkede 2019’un aynı ayına kıyasla yüzde 10 azalma gösterdi. Aynı durum Temmuz ayında da devam etti.
Çoğu Avrupa Birliği (AB) ülkesinde elektrik talebi 2019 seviyesinin yaklaşık yüzde 5 altında iken, Hindistan neredeyse Temmuz 2019 seviyesine yaklaşmış durumda.
İtalya’da ise, hükümetin daha katı önlemler alması nedeniyle Temmuz ayında elektrik talebi yeniden azaldı.
Çin’de artan soğutma ihtiyacı, talebi etkiledi
Çin’de elektrik talebinde Ocak ayında bir kilitlenme yaşanırken, Şubat ayında talep ciddi oranda azaldı. Ancak aradaki farkın bir kısmı, Çin’de 2019 kışının 2020’den daha soğuk olmasından da kaynaklanıyordu.
Çin’de Mart ayının ikinci yarısından itibaren başlayan tedbirlerin aşamalı olarak azaltılmasıyla, kömür bir miktar toparlandı. Yenilenebilir enerji kaynakları ise karışımdaki yüksek payını korudu.
Mayıs 2020’de Çin’deki elektrik talebi, Mayıs 2019’da ulaşılan seviyeden yüzde 4 daha yüksekti. Ancak bu durum, artan soğutma ihtiyaçlarına da dayandırılıyor.
Haziran ayında Çin’deki elektrik talebi tamamen toparlandı ve hidroelektrik üretimi arttı.
Mevsimsel etkiler de söz konusu
Rapora göre, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji karışımındaki rolü, Covid-19 salgınının hemen öncesine kıyasla daha güçlü bir paya sahip olmasına rağmen, birçok bölgede bu durum mevsimsel etkilerden de kaynaklanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) doğalgaz başlıca elektrik kaynağı olmaya devam ederken, yenilenebilir enerji kaynakları kömürlü termik santrallerin katkısını geride bıraktı.
Mayıs ayında, yenilenebilir enerji kaynakları ABD’de doğal gazdan sonra ikinci konuma yerleşti. Haziran ayında rüzgâr enerjisi üretimi azalırken, doğal gaz liderliğini güçlendirdi.
Temmuz ayında ise doğal gazın üretim karışımındaki payı yüzde 50’ye yaklaşırken, artan talebe cevap veren kömür ve nükleer enerji zirve yaptı.
Hindistan’da, pandemi nedeni ile yaşanan ilk önlemlerin ardından kömür ve yenilenebilir enerji kaynakları arasındaki fark önemli ölçüde daraldı. Kömürün elektrik karışımında payı, o zamandan beri sürekli olarak yüzde 70’in altında kaldı.
Mayıs ayı sonlarında, elektrik talebi artmaya başlarken, yenilenebilir kaynakların payı ise mevsimsel nedenlerle artış gösterdi.
Haziran sonundan bu yana Hindistan’da artan sıcaklıklarla birlikte, elektrik talebi de arttı. Rüzgâr enerjisinin payı azalırken, kömürde yükselme başladı. Temmuz ayının sonlarında, haftalık üretim seviyesi, ilk kilitleme önlemlerinin uygulanmasından bu yana ilk kez bir yıl öncesine göre daha yüksek oldu.
AB’de durum ne?
AB’de 2020’nin ilk altı ayında devam eden dağıtım ve elverişli hava koşulları nedeniyle, yenilenebilir üretim seviyeleri 2019’un ilk dönemine kıyasla önemli ölçüde arttı.
Kilitleme önlemlerinin ve yüksek yenilenebilir enerji üretiminin etkisi, özellikle kömür ve nükleer olmak üzere yenilenemeyen üretime olan talebi düşürdü.
Haziran ayında nükleer santrallerde programlı olarak gerçekleştirilen bakım nedeniyle nükleer enerji üretimi azalırken, doğalgaz yenilenebilir enerjinin ardından ikinci sırayı aldı. Temmuz ayında ise doğalgaz konumunu sağlamlaştırdı.
AB’de pandemi önlemleri azalmaya başlarken, yenilenebilir enerji kaynakları payını korudu.
IEA’ya göre, yenilenebilir enerjinin payı yaz boyunca çeşitli faktörlerden etkilenecek ve fotovoltaik güneşin payı yükselmeye devam edecek. Genellikle yaz aylarında düşen rüzgâr üretimi ise değişken olabilir.