Birleşik Krallık merkezli, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Christian Aid, 2020’nin en fazla hasara neden olan 15 aşırı hava olayını incelediği Counting the Cost: A Year of Climate Breakdown (2020 İçin Maliyet Hesabı: İklim Yıkımıyla Dolu Bir Yıl) başlıklı yıllık raporunu yayımladı.
2020’de yaşanan bu olumsuz olayların 10’u 1,5 milyar dolardan fazla maliyete neden olurken, dokuzunun sebep olduğu hasarın bedeli 5 milyar doların üzerinde.
Söz konusu tahminlerin çoğu sigortalanmış zararlara dayandığı için asıl maliyetin ise çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.
Raporda gayrimenkulün daha değerli olduğu zengin ülkelerde karşılaşılan yüksek maliyetler ön plana çıksa da 2020’de yaşanan bazı aşırı hava olayları, gayrimenkulün aynı seviyede fiyatlandırılmadığı yoksul ülkelerde bile yıkıcı sonuçlar doğurdu.
Güney Sudan, 138 kişinin ölümüne, bu yılın mahsulünün de yok olmasına neden olan tarihindeki en kötü su taşkınlarından birini yaşadı.
Mayıs ayında Bengal Körfezi’ni vuran ve birkaç gün içinde 13 milyar dolarlık hasar doğuran Amphan Siklonu gibi bazı felaketler kısa süre içinde olup biterken, Çin ve Hindistan’da sırasıyla 32 ve 10 milyar dolarlık hasara neden olan su taşkınları gibi aylar boyunca art arda görülen felaketler de oldu.
En yüksek maliyetle sonuçlanan 10 hava olayının altısı Asya’da
En yüksek maliyetle sonuçlanan 10 hava olayının altısı Asya’da görülürken, bunların beşi, normalden daha yağışlı geçen muson sezonuyla ilişkilendirildi.
Afrika’da birçok ülkede yaşanan çekirge istilaları tarımsal mahsulü ve bitki örtüsünü talan ederken 8,5 milyar dolara ulaştığı tahmin edilen hasara yol açtı. İstilaların iklim değişikliğinin tetiklediği olağan dışı yağışlarla ortaya çıkan nemli koşullarla ilişkili olduğu düşünülüyor.
Bununla birlikte, aşırı hava olaylarının etkisi dünyanın her yerinde hissedildi. Avrupa’da yaşanan iki ekstra tropikal siklon, yaklaşık 6 milyar dolarlık hasara yol açtı. Hem benzeri görülmemiş bir kasırga sezonunu hem de yine benzeri görülmemiş bir yangın sezonunu geride bırakan ABD’de hasarın boyutu 60 milyar doları geçti.
Nüfus yoğunluğunun daha az olduğu bazı bölgeler de ısınan dünyanın sonuçlarından mustarip. Yılın ilk yarısı Sibirya’yı vuran sıcak dalgası, Verkhoyansk şehrinde hava sıcaklığının 38 dereceye çıkarak rekor kırmasına neden oldu. Birkaç ay sonra, dünyanın diğer ucunda, Bolivya, Arjantin, Paraguay ve Brezilya, sıcak hava ve kuraklığın yol açtığı yangınlarla mücadele etmek zorunda kaldı. Bu olaylar can kaybına yol açmasa da tahrip olan alanlar nedeniyle biyolojik çeşitlilik ve gezegenin küresel ısınmaya cevap verme kapasitesi son derece olumsuz etkilendi.
Küresel ısınmada neredeyse hiç payı olmayanlar da olumsuz etkileniyor
Bütün bu hava olaylarının tetikleyicisi iklim değişikliği olmakla birlikte, etkilenen ülkeler arasında küresel ısınmada neredeyse hiç payı olmayanlar da yer alıyor.
Atlas Okyanusu’nda görülen kasırga sezonunun en şiddetli fırtınası olan Loka Kasırgası’nın vurduğu Nikaragua ve Goni ve Vamco tayfunlarının art arda toprak kaymalarına yol açtığı Filipinler, bu ülkelere örnek verilebilir.
“Fosil yakıtları yerin altında bırakacağız, temiz enerji yatırımlarını artıracağız”
Uzmanlara göre yaşanan bu aşırı hava olayları, iklim için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini gösteriyor.
Raporun Yazarı, Christian Aid İklim Politikası Yöneticisi Dr. Kat Kramer’e göre, “Covid-19 salgını haliyle bu yılın en büyük endişe kaynağıydı. Dünyanın en hassas bölgelerinde yaşayan milyonlar, salgının yanı sıra iklim yıkımından da ciddi ölçüde etkilendi. Öte yandan, Covid-19’a karşı geliştirilen aşı gibi, iklim değişikliği sorunu için de çözümümüz var.
Fosil yakıtları yerin altında bırakacağız, temiz enerji yatırımlarını artıracağız ve iklim yıkımından hâlihazırda mağdur olanlara yardım edeceğiz.”
İklim değişikliğinin Asya’da su taşkınları, Afrika’da çekirge istilaları, Avrupa ve Amerika’da fırtınalara yol açarak 2020’de de şiddetlenmeye devam ettiğini vurgulayan Aid, 2021’in bu gidişatı tersine çevirecek eylemleri gerçekleştirmek için önemli bir yıl olacağını söyledi.
Melbourne Üniversitesi İklim Profesörü Dr. Andrew King, “2020, aşırı hava olaylarının etkilerinin Covid-19 salgınıyla birlikte daha da yoğunlaştığı oldukça zorlayıcı bir yıldı. Şiddetli seller ve tropik siklonlar dünyanın farklı bölgelerinde etkisini gösterirken, başta sıcak dalgaları ve kontrol edilemeyen yangınlar olmak üzere bazı olayların, insanların neden olduğu iklim değişikliği nedeniyle daha şiddetli geçtiği kanıtlandı. Bu zorlu güzergâhta rota değiştirmek ve daha yeşil bir gelecek için çalışmak için elimizde bir fırsat var. Bu fırsatı değerlendirip Paris Anlaşması’na uygun bir şekilde küresel ısınmayı sınırlandırabilir, iklim değişikliğinin yüksek sera gazı emisyonlarının devam etmesi halinde ortaya çıkacağını tahmin ettiğimiz en hasar verici sonuçlarından bazılarını bertaraf edebiliriz.” dedi.