Avrupa Birliği’nin, enerji ve iklim hedeflerini tehlikeye atmadan 2022 kışıyla ve 2025 yılına kadar Rus gaz arzının tamamen kesilmesiyle nasıl başa çıkabileceğini inceleyen “İklim Eylemi yoluyla AB Enerji Güvenliğini Sağlamak” (Delivering EU Energy Security through Climate Action) başlıklı rapor yayınlandı.
Rapor, Rhodium Group, Agora Energiewende, Maryland Üniversitesi ve Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı araştırmacıları da dahil olmak üzere ECF ve Hewlett Vakfı‘nın birçok araştırmacısı tarafından yürütülen analizlere dayanırken, sağlanan veri ve bilgilerin analizi ve sentezine de McKinsey & Company destek oldu.
Raporun öne çıkan bulguları şu şekilde:
- Doğal gaz altyapısında büyük çaplı yeni yatırımlara gerek yok. Yeni LNG terminalleri, ekonomik açıdan karlı olabilmesi için 10 yıldan fazla süreye ihtiyaç duyar; ancak AB’nin doğal gazı 2030 yılına kadar yaklaşık yüzde 30 (116bcm) azaltma planı olduğu için 2025 yılından sonra bu varlıkların kullanımı elverişsiz hale gelecektir.
- 2022 veya 2025 yılına kadar yerli doğal gaz üretimini artırmak için somut seçenekler yok. Yeni yüzer LNG terminalleri bir miktar ek tedarik sağlayabilir, ancak doğal gaza mecbur kalmamak için süreli sözleşmeler yapılmalıdır.
- Doğal gaz arzının azalması nedeniyle, Avrupa’da geçici olarak kömür kullanımı kaçınılmaz. Rus gazı tamamen kesilirse, bu kış hanelere arzı sürdürmek için fabrikaların kapatılması ve personelin izne çıkarılması gaz talebini azaltmak için birçok araç mevcut olsa da, tam bir kesinti Avrupa’yı enerji ihtiyacını karşılayacak yeterli arzdan yoksun bırakacak.
- Rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, elektrifikasyon ve enerji verimliliğine yönelmek, Avrupa’nın bu krizden enerji güvenliği konusunda daha güçlü ve iklim değişikliğiyle mücadelede lider olarak çıkmasına yardımcı olacak. Bununla birlikte, Avrupa ülkeleri, Avrupa için yerel, uygun fiyatlı enerjiyi güvence altına almak için her yıl dört kat daha fazla güneş ve üç kat daha fazla rüzgâr kurulumu yapmak zorunda kalacak.
Rapor, karar vericiler için altı öneride bulunuyor:
- Rüzgâr ve güneş enerjisi projeleri için hızlandırılmış izin süreçlerinin uygulanması,
- Enerji verimliliğini artırmak için kamu yararının öne çıkarılması ve finansman programlarından yararlanılması,
- Sanayide elektrifikasyonun hızlandırılması,
- Güçlü bir ekipman ve tedarik politikasının hazırlanıp uygulamaya koyulması,
- Yenilenebilir enerji projeleri ve haneler için ısı pompası kurulumu konularında insan kaynağını geliştirilmesi,
- Kısa süreli sözleşmelerle, geçici olarak Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Üniteleri (FSRU) ile gaz yatırımlarının sınırlandırılması,
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr Fatih Birol raporun önsözünde, “IEA’nın defalarca altını çizdiği gibi, Avrupa ve dünya, günümüzün enerji güvenliği krizi ile iklim krizi arasında seçim yapmak zorunda değil. Rusya’dan kaybedilen arzın, bazı durumlarda başka yerlerdeki fosil yakıt üretimindeki kısa vadeli artışlarla değiştirilmesi gerekirken, her iki krize de kalıcı çözüm, enerji verimliliğine, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve diğer temiz teknolojilere yapılan yatırımların büyük ölçekli ve hızlı bir şekilde artırılmasıdır.” açıklamasını yaptı.